Ürdün Dışişleri Bakanı: Gazzelilere yapılanlar neden savaş suçu olmuyor?
Abone olÜrdün Dışişleri Bakanı Eymen Safedi, X sosyal medya platformunda yayımladığı açıklamaya göre, Ukrayna'daki savaş ile İsrail'in Gazze saldırılarına ilişkin çifte standartlı yaklaşımlara dikkati çekti. Safedi, İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi'ne sivillerin gıda ve ilaçtan mahrum bırakmasının Ukrayna'daki gibi savaş suçu görülmemesinin nedenini sorguladıklarını kaydetti.
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safedi, İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi'ne sivillerin gıda ve ilaçtan mahrum bırakmasının Ukrayna'daki gibi savaş suçu görülmemesine işaret ederek, Arap halklarının bunu sorguladığını söyledi. Ürdün Dışişleri Bakanlığının X sosyal medya platformunda yayımladığı açıklamaya göre, Safedi, 7 Ekim'de İsrail ile Filistinli gruplar arasında başlayan çatışmalarla ilgili yaklaşımlara dikkati çekti.
İsrail-Filistin çatışmasının ardından Avrupa medyasının tüm organlarıyla Arap yöneticilerine "Masum sivillerin öldürülmesini kınıyor musunuz?" sorusunu yönelttiğini aktaran Safedi, bunu kınadıklarını ve birkaç gün önce Mısır'ın başkenti Kahire'de gerçekleşen Arap Birliği Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda bunu dillendirdiklerini kaydetti. Ukrayna'daki savaş ile İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına ilişkin çifte standartlı yaklaşımlarına işaret eden Safedi, şunları kaydetti:
"Halkımız soruyor, Ukraynalıları gıda ve ilaçtan mahrum bırakmak savaş suçu oluyor da Gazzeliler mahrum bırakılınca neden savaş suçu olmuyor? Neden Ukrayna ve Yugoslavya'da masum sivillerin öldürülmesi savaş suçu oluyor da Gazze'de olmuyor?"
Uluslararası hukuka göre meşru müdafaa hakkının ne olduğuna bakılması gerektiğine dikkati çeken Safedi, "Basit bir mantıkla konuşalım, 4 bin Filistinlinin öldürülmesi ve 98 bin evin yıkılması meşru müdafaa mıdır?" sorusunu yöneltti.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı. Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 306'sı asker 1400 İsraillinin öldüğü, 4 bin 834 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 1524'ü çocuk, 4 bin 137 kişinin öldüğünü, 13 binden fazla kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 81 Filistinlinin öldüğü belirtilmişti.
Lübnan sınırında 8 Ekim'de İsrail ordusu ile Hizbullah arasında başlayan çatışmalarda ise 12 Hizbullah, 2 İslami Cihad üyesi, biri gazeteci 3 sivil hayatını kaybetmişti. Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 2 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirmişti. İsrail'in Gazze'deki El-Ehli Baptist Hastanesine 17 Ekim'de düzenlediği saldırıda 471 kişi hayatını kaybetmiş, 28'i ağır 342 kişi yaralanmıştı.