Unutulan mektubun yolculuğu
Abone ol171 yıldır Anadolu insanın duygularını döktüğü mısraları adreslere ulaştıran Posta ve Telgraf Teşkilatı'na bağlı Antalya Posta İşleme Merkezi kapılarını açtı.
Şairin ''Zindandan Mehmet'e'' yazdığı, türküde ozanın
''Vermişsin trene halimi unutup'' diyerek yolunu gözlediği ya da
bir ucunun yakılarak sevdanın anlatıldığı mektup, teknolojik
gelişmelerle yerini elektronik posta ve telefona
bıraktı.
AA kameramanı ve foto muhabiri artık nostaljik bir iletişim aracı olmanın ötesine gitmeyen ve unutulan mektubun, postanede ilk damganın vurularak teslim alınmasından, postacı tarafından posta kutusuna bırakılmasına kadar Posta Teşkilatı'ndaki yolculuğunun tüm aşamalarını görüntüledi.
Postanede görevli memur tarafından yapılan kontrollerin ardından damgalanarak alınan mektup, kayıt işlemlerinin ardından torbalara yerleştiriliyor. Plastik kelepçeyle kapatılarak yılda yaklaşık 30 milyon gönderinin işlenip ayrıştırıldığı Antalya Posta İşleme Merkezi'ne aktarılan torba, burada yetkililerce açılarak, gidecekleri bölgelere göre ayrılıyor. Şehir dışı postaların il il tekrar torbalanarak bir sonraki PTT ya da posta işleme merkezine aktarıldığı merkezde, şehir içi postalar ilgili posta dağıtım merkezlerine gönderiliyor.
Posta dağıtım merkezinde, dağıtım görevlileri tarafından cihet, sokak ve bina numaralarına göre tek tek ayrılan ve sıralanan postalar, dağıtıcılar tarafından görevli oldukları bölgelere göre çantalara alınarak adreslere iletiliyor.