Unutkanlık, her yaştan insanın yakınmasıdır ancak çoğunlukla bir hastalık belirtisi olarak görülmez. Gençlere “Bu yaşta unutkanlık olmaz”, yaşlılaraysa “Unutması normal” denir. Oysa unutkanlık, altta yatan bir hastalığın belirtisi olarak düşünülmeli ve uzman bir hekim tarafından araştırılmalı. Bu sorun; depresyon, vitamin eksiklikleri, tiroid fonksiyon bozukluklarına bağlı olarak görülebilir ve uygun tedaviyle tam şifa sağlanır. Ancak unutkanlığın bunamanın ilk belirtisi olabileceği de bilinmeli. Bunama (demans), orta-ileri yaşlarda başlayan, akli becerilerde ilerleyici kayıplara yol açan bir rahatsızlıktır. Zihinsel fonksiyonları ve günlük yaşamı olumsuz etkileyen, ilerleyici bozulma ve davranış problemleriyle tanımlanır. Alzheimer, demansın en sık nedeni olmakla birlikte, bunamaya yol açan pek çok sorun da vardır. Yaşlanmayla birlikte kişilerde ‘ılımlı unutkanlık’ olabilir. ‘Yaşla ilintili unutkanlık’ adı verilen bu durum, ilerlemediği sürece herhangi bir hastalığa yol açmaz. Buna karşın hastaların periyodik olarak takip altında bulunması gerekir çünkü ilerleme gösterebilir. Gençlerde görülen unutkanlığın altındaysa genelde psikiyatrik sorunlar yatar. Stres, depresyon ve gerginlik, beyin işlevlerinden dikkat toparlama ve yöneltmeyi bozarak unutkanlık yapar. Buna karşın bazı vitamin eksiklikleri, guatr hastalıkları, beyin tümörleri, beyin damarındaki tıkanmalar ve kanamalar, MS’de de unutkanlık gelişir. Ne zaman harekete geçmeli? Gündelik hayatımızda belli bir orandaki unutkanlığı hepimiz normal karşılarız. Cep telefonunu evde bırakmak ya da bir arkadaşın doğum gününü atlamak gibi durumlar can sıkıcı ve sinir bozucudur. Ama bu tip unutkanlıkların herkesin başına geldiğini biliriz, duyarız. Ancak benzer kazalar üst üste ve çok sık olmaya başladığında, hele bir de orta yaşlar geçilmişse, unutkanlık can sıkıcı olduğu kadar da endişe verici bir hal alır. Paniğe kapılmadan önce, unutkanlığın basit nedenlerini öğrenmekte fayda var: - Uykusuzluk: Unutkanlığın belki de en çok göz ardı edilen nedenlerinden biridir. - Kullanılan ilaçlar: Sakinleştiriciler, antidepresanlar ya da bazı tansiyon ilaçları dikkat dağınıklığına veya kafa karışıklığına yol açabilir. - Tiroid bezinin az çalışması: Tiroid hormonlarının vücudun diğer organları üzerinde önemli etkileri var ve beyin de bu organlardan biri. Üstelik tiroid bezinin az çalışması depresyon ve uyku sorunlarına da yol açar. - Alkol: Alkolü fazla kaçırmak, kısa dönem hafıza üzerinde olumsuz etki yapar. - Stres ve Kaygı: Yeni bir bilgi ya da yapılacak bir iş karşısında dikkatinizi toplamanızı, duyduklarınızı ilgiyle dinlemenizi veya kendinizi vermenizi zorlaştıracak herhangi bir etken hafıza problemlerine yol açar. Stres ve kaygı gibi... - Depresyon: Hayattan zevk alamama, içe kapanma, uyuşukluk ve sürekli kendini üzgün hissetme halidir. Unutkanlık nasıl değerlendirilir? Milliyet Gazetesi'ndeki köşe yazısında unutkanlığı yazan Dr. Jan Klod Kayuka şöyle diyor: Yaşlılıktaki her türlü unutkanlık bir nörolog, psikiyatrist veya geriatriyle ilgili bir iç hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmesi ve takip edilmesi gereken bir durumdur. İlk olarak hekim, kişinin şikayetlerini dinler, tüm tıbbi hikayesini edinir ve ardından hastayı iyi bilen bir yakınıyla konuştuktan sonra unutkanlığın günlük yaşamdaki etkisini saptar. Hastayı en iyi bilen yakın, her zaman aileden birisi olmak zorunda değildir. Bazı durumlarda komşu, evdeki bakıcı ve mahalledeki bakkal bile olabilir. Ardından, ‘nöropsikolojik testler’ adı verilen ve kişiye yüz yüze sorular sorma, çizimler ve bazıları bilgisayar başında tuşlara basma şeklinde yaptırılan birtakım testlerle unutkanlığın tipi ve şiddeti ölçülür. Hekim gerekli görürse, laboratuar ve diğer tetkikleri isteyebilir (Tomografi, EEG, lomber ponksiyon, kan ve idrar tetkikleri). Bazı durumlarda basit vitamin eksiklikleri (B12 ve folik asit) ya da guatr hastalıkları da unutkanlık yapabileceğinden bunlara yönelik kan testleri de uygulanır. Tehlike çanları çalıyor! Unutkanlığın ne zaman normal, ne zaman olağan dışı bir hal aldığı önemlidir: - Çok iyi bilinen, hep gidilen bir adresin yolunu karıştırmaya başlamak. - Tanıdıkların isimlerini ya da yüzlerini çıkaramamak. Her zaman ezberde olan telefon numaralarını unuttuğunu fark etmek. - Cevap alınmasına karşın aynı soruyu tekrar sormak. - Zaman, tarih, mekan ve insanlar hakkında kafa karışıklığı yaşamak. - Tanıdık yerlerde kaybolmak. - Aynı hikayeyi tekrar anlatmak. - Güvenlik, beslenme ve kişisel temizlik gibi gündelik işleri yapamamak.