Ünlülerin Peygamber algısı

Abone ol

Ünlülere sorduk “Allah Resulü’nün adı anıldığında ilk olarak O’nunla ilgili ne aklınıza gelir?”

“Ey insanlar! Rabb’iniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem’in çocuklarısınız. Adem ise topraktandır.

Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah’tan korkmaktadır.”

İslam Peygamberi 63 yıl şereflendirdiği dünyadan ayrılırken ümmetine böyle sesleniyordu. O herkesin Peygamberi’ydi. Hep ümmeti için çalıştı. Giderken de sordu: “Görevimi yaptım mı?” Sahabenin gözyaşları içerisinde “Evet” diye mukabele etmesi üzerine huzur içinde şöyle dedi: “Şahit ol Ya Rab!”

O, beyazın, siyahın, görenin görmeyenin, duyanın duymayanın, çocuk, genç, ihtiyar herkesin Peygamberi’ydi. İnsanlığın kurtuluşu için çalıştı. O’na iman eden ümmeti de hiçbir zaman O’nu aklından çıkarmadı, her ismi anıldığında sızlayan kalbi üzerine elini bastırarak acısını hafifletmeye çalıştı. O’nun ümmetini yetim bırakıp Rabbi’ne kavuşmasının üzerinden 14 asır geçti. Bu pazar O’nun dünyayı şereflendirdiği gün. Bu günün anısına O’nu ümmetine sorduk: “Allah Resulü’nün adı anıldığında ilk olarak O’nunla ilgili ne aklınıza gelir?” Herkes içinden geldiği gibi cevap verdi. Cevapların birleştiği ortak nokta ise O’na olan aşk ve sevginin hiç bitmeyecek olması...

Zülfü Livaneli (Gazeteci/Yazar): Çocukluğumdan beri Hz. Muhammed ismini duyduğum zaman yüreğim kabarır, heyecanlanırım. Dünyaya gelmiş geçmiş insanların en şefkatlisi, en merhametlisi bir peygamber olarak düşünürüm O’nu. İnsanın insanı ezmesine, dogmalara kapılmasına, fanatizme düşmesine engel olan bir büyük öğretici, bir aydınlatıcı olarak algılarım. Doğruluğun, dengenin, insancıllığın doruğu olduğunu bilirim. Zulme ve sürgüne uğramış, yanlış anlaşılmış, hayatına kastedilmiş ve ölümünden sonra da torunları ve damadı öldürülmüş bir aile reisi olarak çektiği acılar içimi titretir. Onunla birlikte ehli-beyti de erdem sahiplerinin en yüceleri olarak görürüm. İnsan soyu Hz. Muhammed’le şereflenmiş, onunla yücelmiştir.

Fatih Terim (Milli Takım Teknik Direktörü): Hz. Muhammed’in doğumu sadece biz Müslümanlar için değil insanlık tarihinin en önemli olaylarından biridir. Batılı uzmanlar konuya sadece dinsel açıdan bakmayıp sosyolojik yönden de incelemeler yapmışlar. Bu açıdan Hz. Muhammed’in üstün kişiliğini ve insanlığa çok büyük katkılarını değerlendirmişlerdir. Yaptığı her hareketin ve söylediği her sözün ne kadar gerçekçi ve yerinde olduğunu bugün daha iyi anlıyoruz. Bütün sözleri beni etkilemişti ama; “Cennet anaların ayağı altındadır.” her açıdan çok anlamlıdır.

Fatih Kısaparmak (Sanatçı): Hz. Muhammed denildiğinde aklıma pek çok şey geliyor ama ilk gelen yönü O’nun eşi benzeri bulunmayan ölçüdeki Allah ve insan sevgisi aklıma geliyor. O’nun sevgisi sadece insanlarla da sınırlı kalmıyor. O yaratılmış olan her şeye duyduğu derin sevgi... O öğüt verme yerine örnek olmayı tercih etmiş, hayatı boyunca yaşadığı bu tavrıyla anıtlaşmıştır.

İzzettin Doğan (CEM Vakfı Genel Başkanı): Beni çok sevdiğim Tanrı’ya götüren Ulu Peygamber olarak aklıma geliyor.

Muhsin Yazıcıoğlu (BBP Genel Başkanı): Peygamberimizin adı ilk anıldığında, peygamberlik davasından vazgeçmesi konusunda kendine yapılan teklif ve tanınacak imkanlar aktarıldığında “Vallahi bir elime güneşi, bir elime de ayı koysanız ben davamdan vazgeçmem.” demesi aklıma geliyor. Yine davasında bu kadar kararlı olan bir kimsenin sevgi ve şefkatte de en önde olması akla gelen diğer bir yönü.

Prof. Dr. Toktamış Ateş (Gazeteci/Yazar): Peygamberimizin ismi ilk anıldığında aklıma gelen O’nun Arap toplumunda uyguladığı uygarlık projesi geliyor. Yaptıklarıyla, eserleriyle, tavır ve tutumlarıyla geliştirdiği uygarlık projesi. Bu proje bir bir alınıp günümüzde uygulanması gereken bir proje.

Dr. Şaban Odabaşı (Vakıf Gureba Hastanesi Radyoloji Klinik Şefi): Peygamberimizin ismi ilk aklıma geldiğinde hem her zerresi her hücresi milyonlarca sanatlarla işlenmiş sanat galerisi olan kainatın mahiyetini bilmek hem sanatkarının mahiyetini, kıymetini, maksat ve hikmetini hem insanın bu aleme gönderilmesinin gayesini öğreten o öğretmene hayranlık ve hürmet hem akıbetimizin yokluk ve hiçlik olmayıp ebedi saadet olduğunu bildiren, hem insanlığı o saadete çağıran o şefkatli davetçinin o davetine bütün ruhumla icabet etmek coşkusu aklıma geliyor.

Necmi Sadıkoğlu: (Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı Genel Başkanı): O’nun adı anıldığında aklıma ilk gelen özelliklerinden birisi O’nun rahmet peygamberi olması. O Rahmet Peygamberi olarak geldi. Kendisine “Aklını kaçırmış” diyenlerin bile aklını, ruhunu, insanlığını kurtardı. Çok sevdiği amcası Hz. Hamza’yı şehit eden Vahşi’yi kurtarmakla âlemlere rahmet olarak gönderildiğini bilfiil ispât etti. O, asla kaba ve ufku dar değildi. O’nun gönlü hep iyilik için çarpardı.

İbrahim Üzülmez (Futbolcu, Beşiktaş): Peygamber Efendimiz, kendisine ve yanındakilere müşriklerin eziyet etmesine rağmen onun gösterdiği hoşgörü beni çok etkilemiştir. Hatta Bedir Savaşı’ndan sonra alınan esirlere yaklaşımı beni çok duygulandırır. Size yıllarca eziyet edecekler, aç susuz bırakacaklar, bunlara sabır göstereceksiniz ve ardından galipken onları affedecek, serbest bırakacaksınız. Bunu kimse yapamaz. Merhameti, şefkati herkesi kucaklıyor, keşke günümüzde de insanlar onun yaptıklarının birazını bile yapabilseler.

Okan Buruk (Futbolcu, Beşiktaş): Peygamber Efendimiz’in beni en etkileyen yönü özü, sözü, tavır ve davranışlarıyla dosdoğru olmasıdır. Peygamber olmadan önce bile Emin olarak bilinmesi herkesin ona güvenmesi, malını emanet etmesi, etrafına güven telkin etmesi bile O’nun peygamberliğine bir örnektir. Müslüman olmayanlara bile gösterdiği hoşgörü, sevgi ve davasını anlatmaktaki azmi çok önemlidir.

Selda Alkor (Sanatçı): Allah’ın adı anıldığında ne düşünüyorsam Peygamberimiz’in adı anıldığında da onu düşünüyorum. Dinime imanıma bir kuvvet veriyor, tarif edilmez bir duygu yaşıyorum. Sıkıntı yaşadığım her zaman O’nun adını anıp rahatladığım bir nokta. Gerek Allah’ın ismini gerekse Peygamberimiz’in adının anıldığında manevi bir yoğunluğun oluştuğunu hissediyorum.

Ahmet Özhan (Sanatçı): Efendimiz’in ism-i şerifi, adı anıldığında Cenab-ı Hakk’ın şu hadis-i kudsisi aklıma geliyor: Ben gizli bir hazine idim, bilinmeyi, sevilmeyi murad ettim. Din muhatabının var olması aklıma geliyor. Benim öyle bir anım vardır ki Rabb’imle arama hiç kimse giremez Cebrail bile olsa.

Muazzez Ersoy (Sanatçı): Sohbet ortamında veya herhangi bir konuşmada Peygamberimiz’in adı anıldığında ilk aklıma gelen Allah ve Allah’ın Habibi olduğudur. Kainatın ve bizlerin O’nun yüzü suyu hürmetine yaratılması aklıma ilk gelenlerdendir. İsteğimiz O’nun şefaatine kavuşmaktır. Muhammet Ubeyd Korbey (Sigarayla Savaşanlar Vakfı Başkanı): O’nun adı anıldığında Yüce Yaratıcımız Rabb’imizin Sevgilisi aklıma gelir, bu nedenle bütün hücrelerime kadar sevgi deryasında yoğrulduğumu hissederim. Hem bu dünyanın hem ulaşacağımız ebedi dünyanın güneşi olduğu için düşüncelerimi nurun aydınlığı kaplar. Onun verdiği bu hissiyatla tüm yaratılmışlara yönelik merhamet duygularımda artış olur. Bu duyguların yanı sıra bir özlem de içimi kavurur. Bir gün ona kavuşmanın özlemidir bu duygum. O vuslat anını düşlerim, içimi sonsuz bir huzur kaplar. Sonsuz selam ve salavat Sevgili Peygamberimiz, Allah’ın Resulü’nün üzerine olsun.

Osman Pepe (Çevre ve Orman Bakanı): Peygamberimiz’in adı anıldığında aklıma ilk gelen konulardan birisi çevre temizliği ve yeşillik. Güzel bir çevre denilince akla iki şey gelir. Bunlardan biri temizlik, diğeri de yeşilliktir. Yüce dinimiz ikisine de büyük önem vermektedir. Peygamber Efendimiz ağaç dikimine ve korunmasına çok önem vermiştir. Kendisi de bizzat mübarek elleriyle hurma ağaçları dikmiş, bizleri de buna teşvik etmiş. Ormanların tahrip edilmesinin, gereksiz ağaç kesilmesinin de büyük günah olduğuna işaret etmiştir.

Hakan Şükür (Futbolcu, Galatasaray): Remzi, gül olan nebi, iyilerle kötülerin tefrik edilemediği iyiliklerle kötülüklerin tamamen birbirine karıştırıldığı bir dönemde Allah’ın elçisi olarak teşrif edip 40 yaşında nübüvvete erdi. Bundan sonradır ki insanlık adına her şey düzelip taşlar yerine oturdu. İyi kötü bir birinden tefrik edilir oldu. İnsan yaşama insanlık için yaşama onunla hayat buldu. Her dönemin ona çok ihtiyacı olduğuna inanıyorum.

Ergun Gürsoy (Galatasaray eski Yöneticisi): Peygamberimizin adı anıldığında O’nun insanlığın kurtuluşa ermesi için verdiği mücadele aklıma gelir. O’nun tek gayesi insanlığı karanlıktan çıkartıp aydınlığa eriştirmektir. Bu nedenle yaptığım her umrede O’nun hayatı ve bu yolda çektiği sıkıntılar gözümün önüne gelir ve beni farklı bir aleme götürür. O’nun mübarek ağzından çıkan her söz insanlık için son derece önemlidir.

Selahattin Özgündüz (Türkiye Caferileri Lideri): Resulullah deyince akla ilk olarak güzel ahlak, sevgi, şefkat, merhamet, cömertlik, eminlik, affedicilik, kerem, tevazu ve Allah’a teslimiyet gelir. “Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, mü’minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.” ayetlerinin Hz. Peygamber üzerinde tecelli ettiği, yaşantısında o kadar aşikârdır ki onun peygamberliğine inanmayanlar dahi bunları itiraf etmiştir.

MÜKREMİN ALBAYRAK-Turkuaz

Günün Önemli Haberleri