Ünlülere şaşırtan teklif!
Abone olAta Demirer, Güler Sabancı, Kürşad Tüzmen, Fatih Terim, Emre Belözoğlu, Ayşe Arman, Hıncal Uluç ve diğer bir çok ünlüye kim mektupla ne teklif etti? Ertuğrul Özkök yazdı
TÜRKİYE’nin tanınmış bazı işadamları, sanatçıları, sporcuları ve
köşe yazarları geçtiğimiz günlerde özel bir mektup aldılar. Altında
Türkiye’nin resmi ve güllü logo bulunan mektup şu cümleyle
başlıyordu: ‘Sayın.... Size ihtiyacımız var. Paranıza, zamanınıza
değil... Bu halk üzerindeki etkinize ihtiyacımız var.’ diye
başlıyor ve devam ediyordu. Peki neydi bu mektup? Bu ilginç mektup
kimlere ve ne amaçla gitti? Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Ertuğrul Özkök, yazdı işte ilginç teklif mektubunun içeriği Bu
ilginç mektup kimlere mi gitti? Önümde uzun bir liste var.
İsterseniz bazılarının isimlerini vereyim: Sertab Erener, Ajda
Pekkan, Nil Karaibrahimgil, Sanem Çelik, Kenan Doğulu, Ata Demirer,
Ercan Saatçi, Burhan Öcal. İşadamlarından Hüsnü Özyeğin, İshak
Alaton, Güler Sabancı, Cem Boyner. Siyasetçilerden Kürşad Tüzmen.
Sporculardan Fatih Terim, Emre Belözoğlu. Gördüğüm listede üç de
yazar vardı. Ayşe Arman, Hıncal Uluç ve Ahmet Altan. Bu kişilerden
ne istendiğine gelince.. Halk diliyle söylemek gerekirse, ‘manken
olmaları’ isteniyor. Deri elbiseler giyecekler. Fotoğraflarını ünlü
sanatçı, Nihat Odabaşı çekecek. Yani geçen ilkbahar Elisabeth
Hurley’in fotoğraflarını çeken fotoğraf sanatçısı. Ama bu insanlar
bir markanın reklamını yapmayacaklar. Sizi daha fazla merakta
bırakmayarak bu büyük projeyi anlatayım. * * * Türkiye’de deri eşya
üreten şirketler bir araya gelerek, ‘Deri Tanıtım Grubu’ adlı bir
platform kurdular. Türkiye’nin bütün deri üreticileri bu gruba
katıldı. Aralarında ciddi bir bütçe oluşturdular. Şimdi bu bütçe
ile büyük bir tanıtım kampanyasına başlıyorlar. Amaçları şu: Her
ülkenin, kendisiyle özdeşleşen bir ürünü vardır. Mesela Fransa
deyince akla peynir ve şarap gelir. Rusya denince votka ve havyar.
İsviçre’nin saat ve çikolatası. İtalya denince ayakkabı ve pizza.
Küba denince puro. Dericilerin amacı da şu: Türkiye denince akla
deri gelir. İşte bu sloganı bütün dünyanın aklına takmak. * * * Bu
projenin iki ayağı var. Biri bu sloganı öteki ülkelerin,
turistlerin aklına takmak. Öteki ise bizzat Türklere bunu anlatmak.
İşte bu amaçla, Türkiye’nin tanınmış kişilerinden bu tanıtım
kampanyasına modellik etmesini istiyorlar. Bana verdikleri bilgiye
göre, mektup yazdıkları kişilerin çoğu buna katılacağını bildirmiş.
İyi de yapmışlar. Sonunda bu, Türkiye’nin bir üründe markalaşmasına
hizmet edecek. Kazanacak olan belli bir marka değil, bütün ülkenin
deri sanayii. Nitekim İtalyanlar son zamanlarda ayakkabıları için
böyle bir kampanya yapıyorlar. * * * Türkiye dericilikte gerçekten
başarılı bir ülke. Gerek fason üretimde, gerek kendi markalarıyla
uluslararası piyasalarda iyi bir yer tuttu. Keza Denizli’nin
bornozu da artık bütün dünyada kalitenin sembolü olarak görülüyor.
O nedenle dericileri bu yaratıcı girişimleri için tebrik ediyorum.
Bu projeye katılmayı kabul eden ünlü kişileri de kutluyorum.
Yaptıkları iş ülkenin bir ihraç ürününün pazarlanmasına katkıda
bulunmak. Hiçbir ücret talep etmeden bu rolü kabul etmek de takdir
edilecek bir davranış. Görüyorsunuz, ‘pazarlama’ ille de bir ülkeyi
satmak anlamına gelmiyor. Ertuğrul ÖZKÖK / HÜRRİYET