Ünlü yazar Karındeşen Jack'in kimliğini çözdü
Abone olAmerikalı yazar Patricia Cornwell, ünlü seri katil Karındeşen Jack’in (Jack the Ripper) çok ünlü bir ressam olduğunu gösteren yeni bir kanıt bulduğunu iddia etti.
Çoksatar gerilim romanları yazarı Patricia Cornwell,
1888’de Whitechapel, Doğu Londra’da gerçekleşen cinayetlerin
ardındaki bir numaralı kuşkulu olarak Walter Sickert’i gösteren 11
yıllık araştırmasını yayınlamayı planlıyor.
Cornwell, gizemli katilin polise gönderdiği iddia edilen mektuplardaki filigranla 1942’de ölen ressamın kullandığı kağıtlardaki filigranı eşleştirdiğini söyledi.
KRALİYET KOMPLOSU
Cornwell’in, Sickert’i kraliyet ailesine
bağlayan ipuçları bulduğuna ilişkin iddiaları da birtakım Ripper
soruşturmacılarınca ileri sürülen ve çokça tartışılan
KARINDEŞEN JACK
KİMDİR? Karındeşen Jack, 1888 yılının ikinci yarısında, Londra'nın gecekondu semti Whitechapel'da hayat kadınlarını öldüren seri katildir. Karındeşen Jack'in yaklaşık 20 hayat
kadınını öldürdüğü sanılmaktadır. Cinayet dosyası cinayetlerden iki
sene sonra kapatılmıştır. Ancak günümüz İngiliz dedektifleri ve
bilim insanları, modern teknolojinin de yardımıyla halen
cinayetleri aydınlatmaya çalışmaktadır. Karındeşen Jack'in yöntemleri vahşiceydi. Kurbanlarını önce boğazlayarak etkisiz hale getiriyor daha sonra da boğazlarını kulaklarına kadar kesiyordu. Ufak tefek değişikliklerle beraber kurbanların tamamına yakınının karnı ve cinsel organları deşilmiş, bazı organları çalınmış, bazen de burun ve/veya kulakları kesilmişti. Jack kurbanlarını, dizleri karna çekilmiş ve bacakları açık bir şekilde düzenleyerek terkediyordu. |
Araştırma sırasında Scotland Yard müfettişi John Grieve’le işbirliği yapan Cornwell, en az beş fahişenin öldürüldüğü tarihi cinayetleri çözme uğruna kendi parasıyla Sickert’in 32 eserini satın almış.
Cornwell ayrıca katilin polise gönderdiği ve halen Kew’daki Ulusal Arşivler’de tutulan bütün mektupları da okumuş.
KANITLAYABİLECEK MİYİZ?
Kitapları 100 milyondan fazla satan 47 yaşındaki yazar Evening
Standard’a verdiği demeçte olayı çözdüğünü ve failin Sickert
olduğuna her zamankinden daha fazla inandığını belirterek şöyle
konuştu:
“Kanıtlayabilecek miyiz? Hayır, bunu nasıl yapabilirsiniz
ki? Bunca yıl sonra elinizde dayanabileceğiniz tek bilim dalı
olarak adli analiz varken tamamıyla tesadüflere kalmış bir dava bu.
Öte yandan sürekli olarak Karındeşen Jack ve Sickert’in kullandığı
kağıtlarda aynı filigranın kullanılmış olduğunu teşhis etmenin pek
de tesadüfi bir yanı yok.
Kimileri, ‘Ripper’in mektuplardan bazılarını Sickert’in yazdığını kanıtladınız diyelim, bu yine de onun katil olduğunu kanıtlamaz,’ diyecektir.
Mahkemede bir jüri bununla baş edebilir. Mektuplar itiraf niteliğinde ve şiddet içeren metinler. Bu seri cinayetin insanlar açısından çekiciliğini ve gizemini daima koruyacağını düşünüyorum.”
(Telegraph)