TATİLE GELDİ OYUNCU OLDU Yaprak Dökümü'nde canlandırdığı Necla karakteri sayesinde şöhreti yakalayan Fahriye Evcen'in öyküsü de ilginç. Almanya'da yaşayan Evcen, tatil için geldiği Türkiye'de Oya Aydoğan'ın programına seyirci olarak katıldı. Daha sonra Aydoğan onu yapımcı İbrahim Mertoğlu ile tanıştırdı. Telefon numarası alış verişinden sonra Evcen Almanya'ya döndü. Ama telefonu bir türlü susmak bilmedi. Sonunda dayanamayıp gelen rol tekliflerini kabul etti. ''Asla Unutma'' ve ''Hasret'' dizilerinde rol aldı. Ama asıl büyük çıkışını Yaprak Dökümü ile yaptı. O KADAR UTANGAÇTI Kİ Lisede hiç popüler olmayan, utangaç, içe dönük kimsenin yüz vermediği Merve Boluğur, kuzeninin ajanındaki bir fotoğraf çekimine gitti. Orada tanıştığı bir ajans sahibi ona kartını verdi. Haftalar sonra ajansın evinin bulunduğu sokakta olduğunu fark etti ve geçerken uğradı. Ve kısa sürede dizilerin vazgeçilmez yıldızı oldu. KONUKLAR ARASINDAN BİR YILDIZ ÇIKTI Bir dönem çok izlenen Küçük Kadınlar'da rol alan Hande Soral, Komedi Dükkanı dizisini izlemeye gitti, hayatı değişti. Soral, Tolga Çevik ile konuk oyuncu olarak sahneye çıktı. Sahnede 5 dakika kalması gerekirken tam 45 dakika kaldı. Stüdyodan çıkarken de Komedi Dükkanı'nın yapımcısı Soral'ı yanına çağırıp oyunculuk yapmak isteyip istemediğini sordu. Böylece Soral'ın ekran serüveni de başlamış oldu. Onu şöhrete kavuşturan Küçük Kadınlar dizisi oldu. Hande Soral, son olarak Yılanların Öcü dizisinde ekrana geldi. ÇÖPTEN ÇIKAN FOTOĞRAFLAR Son dönemin en gözde genç kuşak oyuncularından Burak Özçivit'in şöhrete kavuşması tam da 'kader ağlarını ördü' diye ifade edilecek türden. Özçivit'in babası, oğlundan habersiz olarak fotoğraflarını Best Model yarışmasına gönderdi. Ancak bu fotoğraflar seçici kurul tarafından çöpe atıldı. Organizatörler son anda kendilerinden habersiz çöpe atılan bu 8 fotoğrafı fark ettiler. Böylece Özçivit yeniden yarışmacılar arasına katıldı. Özçivit, 2004 yılındaki bu yarışmada gelecek vaad eden model seçildi. 2005'te ise birinci oldu. Yani kısacası çöpten çıkan fotoğraflar Özçivit'in yaşamını değiştirdi. MAĞAZAYA HÜLYA AVŞAR GİDİNCE Hande Yener, müzik dünyasına girebilmek için pekçok ünlüden yardım istemişti. Ancak hiçbiri ona el uzatmayınca o da hayatını kazanıp oğluna bakabilmek için ünlülerin sık sık gittiği bir modaevinde çalışmaya başladı. Sahne hayalleri o zaman bile solmamıştı. Sonunda modaevine Hülya Avşar gitti ve Hande Yener derdini ona anlatabilmeyi başardı. Bu tanışıklığın ardından Yener için hayallerine giden yol açılmış oldu. Deneme kabininde bir yandan Yenher ile sohbet eden Avşar ondan bir şarkı söylemesini istedi. Yener de Yalnızlık Senfonisi'ni seslendirdi. Bu tanışıklık ve şarkı; Yener'in hayallerine giden yolu açtı. GECE KULÜPLERİNDE ÇALIŞIYORDU Yaprak Dökümü dizisiyle adını duyuran Nihat Alptuğ Altınkaya; 17 yaşında gece kulüplerinin önünde koruma olarak çalışmaya başladı. Bir gün İstiklal Caddesi'nde yürürken bir cast ajansı sahibi peşinden koşarak onu durdurdu. Ajans sahibinin 'seni çekebilir miyiz" sorusuna olumlu yanıt veren Altınkaya için kader işte o anda değişti. Bir hafta sonra Funda Arar'ın klibi için teklif geldi. Daha sonra da dizi oyunculuğu başlad HESABINDAKİ SON PARAYI ÇEKMEK İSTERKEN Şansını sinemada denemek için Los Angeles'a giden Charlize Theron'a annesi bir miktar para ve tek gidişlik bilet verdi. Haftalar geçmesine rağmen oyuncu ya da manken olabilmek için bir yol bulamayan Theron, hesabında kalan son parayı çekmek için bankaya gitti. Çeki kabul etmeyen veznedarla kavga ederken menajer John Crosby'nin dikkatini çekti. Crosby; Theron'a oyuncu olup olmadığını sordu. Theron ise "Değilim ama olmak istiyorum" yanıtını verince oyunculuk kapılarını araladı. PAZARDA MEYVE SATIYORDU Doğup büyüdüğü Rusya'nın Nizhny Novgorod kentinin pazarında meyve satarken keşfedilip kısa zamanda podyumların gözde mankeni olan Natalia Vodiavona'nın hayatı da tıpkı bir peri masalı gibi. Vodianova keşfedildiğinde henüz 15 yaşındaydı. Meyve tezgahında gelen geçene satış yapıyordu. İşte o sırada orada bulunan bir manken ajanı onu fark etti ve hayatı değişti. İki yıl sonra yani 17 yaşında Paris'te yaşayan geleceği parlak genç bir modeldi. 1982 doğumlu Vodianova, 2002 yılında mavi kanlı bir İngiliz ailenin oğlu olan Justin Portman ile evlendi. Üç çocuk sahibi oldu. Daha sonra ise Fransız işadamı Antoine Arnault ile birlikte olmaya başladı. Güzel modelin bu ilişkiden de bir oğlu dünyaya geldi. MOSKOVA METROSU HAYATINI DEĞİŞTİRDİ Modellikten oyunculuğa geçen Ukraynalı Olga Kurylenko'nun hayatı da film gibi. Fakir bir ailenin kızı olduğunu ve küçükken yamalı elbiseler giymek zorunda kaldığını hiç saklamadı Kurylenko. Henüz 13 yaşındayken, annesiyle Moskova metrosunda seyahat ettiği sırada keşfedildi. İYİ Kİ ELEKTRİK KESİLDİ Hazal Kaya şöhretini elektriklerin kesilmesine ve ısrarlı tutumuna borçlu. Genç yaşına ve sektördeki kısa tecrübesine rağmen ses getiren dizilerde rol alan Kaya'nın şöhret olma öyküsü çok ilginç. "Kariyerimi doğru zamanda doğru yerde olmaya ve şansıma bağlıyorum" diyen Kaya, kendisini milyonlarca izleyiciye tanıtan Genco dizsinin görüşmesine gittiğinde başına ilginç bir olay geldi. Dizi görüşmesi için ajansa gittiğinde birden elektrikler kesildi... Ajans görvelisi Kaya'ya "elektrik belki beş dakika sonra belki beş saat sonra gelir. İsterseniz siz başka bir gün gelin" dedi. Ama Kaya bekleme kararı aldı.. Kısa süre sonra elektrikler geldi..Kaya yetkililerle görüştü ve Genco dizisindeki rolü aldı. Kaya daha sonra bir röportajında o günü "Belki başka bir gün gitseydim Genco'ya başlamayacaktım" diye anlatmıştı. BİR KAFEDE FALCILIK YAPIYORDU Benzersiz sesiyle kısa sürede müzik dünyasında hızlı adımlarla yükselen Cem Adrian'ın hikayesi de ilginç. Etiler'de bir kafede falcılık yapan Adrian aslında müzisyen olmak da istiyordu. Ama bu hayalini gerçekleştirmesi için biraz zaman gerekti. Günün birinde devamlı fal baktığı bir müşterisi onun hayallerine giden yolu açmasında yardımcı oldu. Fazıl Say'ın arkadaşı olan bu müşterisine doldurduğu demoyu verdi Adrian. Sonunda demo Say'a ulaştı ve Adrian da özel öğrenci statüsüyle Bilkent Üniversitesi'nde müzik eğitimine başladı. Bu arada Adrian'ın demosunu Say'a ulaştıran kişi de bir başka ünlü müzik insanı Demet Sağıroğlu'ydu. O GÜN O TİŞÖRTÜ GİYMESEYDİ 'Sahil Güvenlik' dizisi ve Playboy'a verdiği pozlarla yıldızı parlayan Pamela Anderson'ın hayatını bir tişört değiştirdi. Anderson, eğer lise yıllarında üzerinde bir bira markasının adı yazılı olan tişörtü giyip futbol maçına gitmeseydi bugün onu yakın çevresinden başka kimse tanımayacaktı büyük olasılıkla. Pamela Anderson arkadaşlarıyla birlikte maç izlerken seyirciler arasında gezinen kamera birden onu seçti. O da eğlence olsun diye kalkıp herkese el sallamaya başladı. Böylece tişörtünde adı yazılı olan bira firmasının tanıtım yüzü oldu. Ondan sonra da Playboy'un kurucusu Hufgh Hefner, keşfetti Anderson'ı. Bugün 47 yaşında olan Anderson da o tişört sayesinde şöhretin kapılarını araladı.