Ünlü mankeni utançtan ağlatan dayak
Abone olÜnlü manken Yaşar Alptekin tişört satmak isterken mafyanın eline düştü. Alptekin öyle şeyler yaşamış ki utançtan ağlamış.
Eski manken ve oyuncu Yaşar Alptekin'in
başı, tescilini aldığı ‘5 VAKİT NAMAZ' yazılı tişörtlerini
pazarlamak isterken derde girdi.
Alptekin, kendisini “Tişörtlerinizi Araplara pazarlamak
istiyoruz” diye arayan kişiyle buluştu.
Alptekin'den önce para isteyen kişiler 'olumsuz' yanıt alınca,
tartaklayıp 10 bin liralık senet imzalattı.
AYAĞINA SIKIN DENİNCE İMZALADIM
Olayla ilgili ilk kez konuşan Yaşar Alptekin, yaşadıklarını
şöyle anlattı:
-“Laleli'de bir daireye gittim. İçeri girince kapılar
kilitlendi. Bir adam çıkıp, ‘Yurtdışına kaçmam gerekli. Bana para
vereceksin' dedi.
Param olmadığını söyleyince bir senet çıkarıp ‘imzala'
dedi. Karşı çıkınca darp etmeye başladılar.
Sonra motorumu istedi. Vermeyince ‘Ayağına
sıkın'dedi.
UTANCIMDAN
AĞLADIM
Mecburen imzaladım. Çıktıktan sonra ne yapacağımı
bilemedim. 52 yaşındayım, ilk kez dayak yedim. Psikolojim bozuldu.
Utancımdan ağladım. Çok gücüme gitti.
Günlerce eve kapandım. Sonra karakola gidip şikayetçi
oldum. Zanlılar bulundu, mahkemede
hesaplaşacağız."
MANKENLİKTEN DİNDARLIĞA
Bir dönem podyumun en ünlü mankeni olan
Yaşar Alptekin, aniden şaşalı hayatını bırakarak kendini dine
vermişti.
Hayatındaki dönüşüm ise ünlü işadamı Sakıp Sabancı'nın cenaze
namazını kıldıktan sonra gerçekleşmiş. Cenaze namazına gidene kadar
Fatih cami'nin yerini bile bilmeyen Alptekin, o günkü yaşadığını
şöyle anlatmıştı;
"Orada ruhumun bedenimden ayrıldıgını hissettim, insanları
gözlemlemeye başladım. Kimi insanlar saatine bakıyordu, geç oldu
bitse de gitsek gibi. Kimi insanlar meşhur insan görür müyüz diye
etrafına bakıyordu. O sırada gözüm 50 mt. uzakta duran tabuta
takıldı. Türkiye’nin en zengin işadamlarından birisi yatıyordu .
Sahibi olduğu zannettiği hiçbir şeyi götüremiyordu. Götürebildiği
yegane şey kefen, kefenin de cebi yok. Ve düşündüm buradaki
insanlar bunun farkında değil. Bu bir ibret bundan hiç kimse bir
ders çıkarmıyor. O ana kadar vallahi, billahi ölümü hiç
düşünmemiştim.
Cenaze namazını kıldım eve geldim. Gece balkonda oturdum etrafı
seyrettim. Şimdi hatırlamıyorum ama tek hatırladığım şey eve
yürüyerek gelmiştim. Hatırladığım şey tebessüm ediyordum. Bir ara
kendimi yakaladım tebessüm ederken. Korktum, deliriyor muyum,
insanlar beni görecek delirdi sanacaklar. Yeni görmeye başlayan bir
insan gibiydim sanki, gözlerim yeni açılmıştı. "
ESKİDEN KARA FATMA
DERDİM
-"Çarşaflı bir bayan görünce Allah günah yazmasın, Allah’a
sığınıyorum “Kara Fatma” diyordum.” Kara Fatmalara bak “diyordum.
“Şalvarlılar, takunyalılar “geliyor diyordum. Mesela gittiğim bir
restaurant da baş örtülü bir bayan olsa kınıyordum dışlıyordum .
Ama sonra elhamdülillah namaz kılmaya başlayınca bundan çok utanır
oldum. Yani o aslında tenezzül edip de içine girmediğimiz
araştırmadığımız , dünyada ibadet halinde bulunan insanların ne
kadar saf, temiz ve samimi olduklarını görünce daha da şaşırdım ve
daha da utandım.