Ünlü jinekoloğa büyük darbe

Vatan'ın haberine göre, Giraylar Uluslararası Danışmanlık A.Ş. yönetim kurulu üyesi Mert Adil Giray ile ünlü jinekolog Op. Dr. Banu Çiftçi, 2011 Haziran’ında, “arkadaş ortamında” tanıştı. Giray ile Çitçi, tanıştıktan yaklaşık 3 ay sonra, 17 Eylül 2011’de evlendi. Jet hızıyla evlenen çift, ayrılık sürecine de aynı süratle girdi. Çiftçi, geçtiğimiz haziran ayı içerisinde, avukatı Prof. Dr. Mehmet Kocaoğlu aracılığıyla İstanbul Aile Mahkemesi’ne başvurarak, 9 aylık eşi Giray’a boşanma davası açtı. Dilekçesinde, eşiyle tanışma sürecine değinen Çiftçi, “Mert ile tanıştığımız 2011 yazında, zor bir dönemden geçiyordum. Kendisiyle bir arkadaş ortamında tanıştık. Başlarda onunla ilgilenmiyordum ama o benim peşimi bırakmadı. Beni evliliğe ikna etmek için kendi hayat biçimini sakladı. Başkalarını araya sokarak, çeşitli jestler yaparak gözümü boyadı ve sonunda beni evlenmeye ikna etti. Aile kurmak ve çocuk sahibi olmak konularındaki samimiyetine inandığım için, 3 ay gibi bir sürede kendimi onunla evli buldum” iddialarında bulundu.

BEBEĞİMİ KOKAİN ÖLDÜRDÜ

Çiftçi, eşinin isteği üzerine tüp bebek yöntemiyle çocuk yapmaya karar verdiklerini, ancak bebeğinin 2 aylıkken karnında öldüğünü öne sürdü. Yapılan incelemelerde, bebekte kromozom bozukluğu tespit edildiğini savunan Çiftçi, yaşanan bu olay sonunda eşinin kokain bağımlısı olduğunu öğrendiğini iddia etti. Konuyu eşiyle konuştuğunda kendisine, “Rahatlamak için yalnızca özel günlerde esrar içiyorum” itirafında bulunduğunu öne süren Çiftçi, şu iddialarda bulundu: “Ancak sözlerinin yalan olduğu zaman içinde ortaya çıktı. Çok ciddi bir uyuşturucu bağımlılığı olduğunu öğrenince kendisini tedaviye yönlendirmeye çalıştım, ancak kabul etmedi. Bu süreçte karı-koca hayatımız fiilen bitti. Yine de evliliğimizi kurtarmak adına çeşitli çözümler üretmeye çalıştım. Bu amaçla durumu ailesine anlattım. Ancak o şiddet kullanıp hakaret ederek beni evden kovdu.”

‘REZİLLİK ÇIKARMA’

Dr. Çiftçi, evden kovulma anını da şu sözlerle dile getirdi: “Tedavi olmasını istediğim için beni Yeniköy’deki evimizden kovmuştu. Geçtiğimiz 26 Haziran’da, eşimin, ortak evimizde parti verdiğini duydum. Neler yaptığını görmek için evimize gittim. Ancak kilidi değiştirdiği için eve giremedim. Kapıyı çaldım. Hizmetlimiz açtı. İçeri girince eşimin uyuşturucu aldığına ve kadınlı-erkekli parti verildiğine tanık oldum. Ben, oradaki insanlara evi terk etmelerini söyledim. Bunun üzerine eşim, kolumdan sert bir şekilde tuttu. Kolum kızardı. Beni, ‘Sen bu eve girmeyeceksin. Sen rezil bir insansın. Rezillik çıkarma o...u’ diyerek evden dışarı attı.” Eşinden polise giderek şikayetçi olduğunu belirten Çiftçi, olayın savcılığa intikal ettiğini kaydetti. Dilekçesinde, işadamı eşinin “geçmişine” de yer veren doktor kadın, “Davalı, zamanın gazetelerine, kendisini narkotik büro polisi olarak tanıtıp, polis kıyafeti giyerek uyuşturucu kullanan kişilerin evlerine baskın düzenlemek ve bu yolla para sızdıran bir çetenin üyesi olmakla suçlanmış. Halen de bu suçtan dolayı yargılanması devam etmektedir” iddiasını öne sürdü. Çiftçi, iddialarını, “Evlendikten sonra aile konutunun inşası ve tadilat masrafları tarafımdan karşılanmıştır. Bu nedenle maddi olarak geriledim. Yaşadıklarım işime de yansıdı ve fiilen mesleğimi icra edemeyecek duruma gelmem nedeniyle maddi durumum kötüleşti. Mert, beni kaderime terk etti. Benim kazancımı, kendi kazancıymış gibi harcıyor” sözleriyle sürdürdü.

500 BİN TL TALEP ETTİ

Giray’la olan evliliğinin devam etmesinin hem kişisel hem de mesleki saygınlığını zedeleyeceğini savunan Çiftçi, “Ben, onun geçmişini ve yaşam tarzını bilsem, onunla asla evlenmezdim” dedi. Çiftçi, taleplerini ise şöyle sıraladı: “Beni kandırmıştır. Tüm bu nedenlerle, can ve mal güvenliğimin sağlanması için koruyucu tedbirler alınsın ve boşanmamıza karar verilsin. Bana, boşanma karşılığında 250 bin TL manevi, 250 bin TL de maddi tazminat versin. Yeniköy Sait Halim Paşa Caddesi’ndeki ev bana tahsis edilsin. Kocamın evi polis nezaretinde boşaltması sağlansın.”