Ünlü ilahiyatçıdan cinsellik ve İslam bombaları!
Abone olMilliyet'e konuşan ünlü ilahiyatçı Ali Rıza Demircan İslamiyet ve cinsellik üzerine çarpıcı açıklamalarda bulundu...
Milliyet sinden Güliz Arslan, Ramazan öncesi ilahiyatçı
Ali Rıza Demircan büyük tartışma yaratan “İslam’a Göre Cinsel
Hayat” kitabıyla ilgili soruları yanıtladı. Ünlü ilahiyatçı Ali
Rıza Demircan “En çok merak edilen konular cinsellikle ilgili
olanlar. Çünkü bu konular İslam açısından az bilindiği için insanın
içini kemirir” dedi.
İşte röportajdan çarpıcı bölümler:
EN ÇOK CİNSELLİK MERAK EDİLİYOR
En çok neler soruluyor?
En çok merak edilen konular cinsellikle ilgili.
Neden böyle?
İslam açısından bu konular az bilindiği için insanın içini kemirir.
Mesela soruyor bana; “Eşimin yanında da olsa iç giysilerimden
arınmış olarak bulunmam beni günahkâr kılar mı?” Bunu sorabileceği
kimse yok etrafında.
‘HÜLYA AVŞAR BENDEN ÇEKİNMİYORSA BEN NEDEN
ÇEKİNEYİM?’
Nasıl okulda bir öğretmen bir dersi sevdirip bir dersten
soğutabiliyorsa, bir din uzmanı da insanı dine yaklaştırabilir ya
da dinden uzaklaştırabilir. Bu sorumlulukla nasıl baş
ediyorsunuz?
İslam’ın ana kaynağı Kuran’dır. Siz bu kitaba uygun, sevgili
peygamberimizin bu kitapla ilgili yorumlarıyla kaynaşan bir yapıda
konuşabilirseniz sorun yok. Ama 14 asırlık tarih boyunca bu iki
kaynaktan alınarak yapılan içtihatları din diye aktarmaya
kalkarsanız o zaman nefret uyandırabilirsiniz.
Bazen çok sinirleniyorsunuz televizyonda...
Eskiden tartışma programlarına katılırdım. O programların benimle
ilgili bölümlerini sonradan izlediğimde çarpıldığım olurdu. Sonra
bir ilke kararı aldım, çıkarsam tek çıkacağım diye. Ama bu ilkeyi
de her zaman sürdüremiyorsunuz. Çünkü birçok program o formatta
değil. O zaman katılıp katılmama kararını almak kolay olmuyor.
Hülya Avşar bir televizyon söyleşisi için davet etmişti. Aile
fertlerim şiddetle karşı çıktı. Ama ben şöyle düşündüm; Türkiye’nin
az çok tanıdığı bir ilahiyatçıyım. Bir aktrisin sorularını tahmin
edebiliyorum. O benden çekinmediğine göre benim ondan çekinmemi
gerektiren bir şey yok.
Psikologlar, psikiyatrlar da zaman zaman meslektaşlarıyla
konuşma ihtiyacı duyar, terapi alırlar. Din âlimleri için de
geçerli midir bu durum?
Bazı önemli konularda televizyon programına çıkmadan önce
görüşlerine güvendiğim arkadaşlarımı ararım. Benimle aynı
görüştelerse programa daha müsterih olarak katılırım. Hoca olmak
zordur. Genelde programlara çıkmadan 15 dakika evvel “Allah’ım sen
sevdirmezsen, beni sevmezler. Sen benim sözlerime etki
kazandırmazsan muhataplarım üzerinde müessir olamam. Sana
inanıyorum. Ben senin kulunum. Din de senin dinin. Kullar da senin
kulların. Beni başarılı kıl” diye dua ederim.
RAMAZAN EKRANINDA HOCALARIN ALDIĞI
ÜCRETLER
Ramazan programı yapan hocaların aldıkları ücretler çok
konuşuluyor bugünlerde. Sizin yorumunuz nedir?
İnsan ihtiraslı bir varlıktır. Almaya başladığı zaman daha çok
ister. Ama ben basına yansıyan meblağların doğru olduğu kanaatinde
değilim. Yine de bunları yadırgamıyorum. Kamuoyu önünde bilinir
hale gelmek epeyce süre istiyor. Falanca programcı çok para alıyor
da din programcısı neden almasın? Bence esas tehlike şurada;
hurafeci bir din anlayışı olan bu tür programların bir faydası
varsa üç zararı olduğu kanaatindeyim.
ZANNETTİĞİNİZ KADAR AYDIN HOCA
YOK!
“İslam’a Göre Cinsel Hayat” diye bir kitap yazdınız. Bu
neden İslam yazarlarının pek ele almaya yanaşmadığı bir
konu?
Batı’da da aile terbiyesi almış insanlar cinselliğe ilişkin
konulara çok rahat giriş yapamazlar. Bu konudaki kısmi tedirginlik
bana göre doğru olandır da... Cinsellik yaşanır, dile dolanmaz. Bu
konu İslam yazarları tarafından pek ele alınmıyor çünkü bir kere
zannettiğiniz kadar aydın hoca yok maalesef. Olanlar da yürekli
değil.
CİNSEL EĞİTİM FARZDIR
Siz yüreklisiniz ama...
Ben bir; Karadenizliyim. İki; Kasımpaşalıyım. Bir de yapı olarak
bende yenilik eğilimi var. Rabbimin lütfudur bu bana. Başkasının
yazdığı konuyu yazmam. Yazarsam da farklı biçimde yazarım.
Siz “Cinsel eğitim verilmezse yerini batıl bilgiler alır”
diyorsunuz. Bunları konuşmaktan utanmamak lazımdır diyorsunuz.
Kitabınızda Hz. Muhammed’in de cinselliği açıkça konuştuğuna dair
bölümler var. Ne oldu da bu konuları konuşamaz olduk, bu kadar tabu
haline geldi...
Kenneth Walker bir eserinde diyor ki; “Ne acı, insanlığın iki büyük
önderi İsa ve Buda cinsellik konusunda konuşmadılar, konuştukları
da anlaşılır gibi değil.” Ben de kitabımda buna bir not düştüm:
“İnsanlık adına üzülmeye gerek yok. Allah’ın insanlığa gönderdiği
son ve evrensel elçi Hz. Muhammed yapılması gereken açıklamaları
yaptı.” Cinsel eğitim farzdır. Bakın; yaşlıları dindar olarak kabul
ederiz. Hele geleneksel bir tesettürü de varsa... Ama geçenlerde 50
yaşında bir kadın gelip eşime dedi ki “Ben bugün bir hoca dinledim,
dedi ki, regl döneminizde eşlerinizle ilişkiye girmek haramdır. Sen
hoca karısısın, bu doğru mudur?” Düşünebiliyor musun? 50 yaşında,
torun sahibi kadın âdet döneminde eşiyle sevişebileceğini ama
ilişkiye giremeyeceğini bilmiyor.
Bunun gibi, İslam’da cinsellik deyince doğru bildiğimiz ama
aslında yanlış olan başka neler var?
Ramazan gecelerinde ilişkiye girilmez ya da Kandil geceleri
kutsaldır, o gecelerde ilişki haramdır gibi yanlış inanışlar var.
Öte yandan da bekârların karşılıklı rızaya dayalı ilişkisinin zina
olmadığı gibi hatalı algılar da var.
CİNSELLİĞİ YAŞAMAK DA BİR
İBADETTİR
Sizin “Cinselliği yaşamak da bir ibadettir” diye de bir
açıklamanız var...
Yüce yaratıcınızın her bir emrine itaat ibadettir. Her bir
yasağından kaçınma da ibadettir. Namaz kılmak ibadettir. Niye?
Rabbimizin emridir. Faizden kaçınmak ibadettir. Niye? Rabbimizin
yasağıdır. Bir adamın zinadan kaçınması da ibadettir. Bu durumda
arzularını eşine yönlendirmesi de ibadettir.