Ünlü ilahiyatçı Yazıcıoğlu için ölüm fetvası verdi mi?
Abone olMuhafazakar camianın duayen ilahiyatçısı Prof. Hayrettin Karaman, Muhsin Yazıcıoğlu'nun öldürülmesi için Başbakan'a fetva verdiği iddiasını yanıtladı.
İlahiyatçı yazar Prof. Hayrettin Karaman, son dönem bazı
yazarlar ve sosyal medyada sıkça gündeme gelen helikopter kazası
sonrası yaşamını yitiren BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu
hakkında "fetva ile öldürüldü" iddialarına yanıt
verdi.
Yeni Şafak gazetesi yazarı ve muhafazakar camianın duayen
ilahiyatçısı "Benim, onun adı anılmış olmasa bile ulu orta böyle
bir fetva vermem mümkün değildir. Sayın Başbakan'ın da böyle bir
cinayeti işlemek şöyle dursun, aklından geçirmek için bile ortada
bir sebep yoktur." ifadelerini kullandı.
İşte Hayrettin Karaman'ın "Şimdi de ses kaydı mı?"
başlığıklı yazısındaki ilgili bölüm:
ANLAŞILAN BİR SES KAYDI
UYDURDULAR
Bana ulaşan bilgilere göre yeni bir ses kaydı düzenlenmiş, bu
kayıtta Başbakan sözde beni arıyor 'Devletin bekası için birini
öldürmek caiz midir?' diyormuş, ben de bazı detaylar verdikten
sonra 'Olabilir bir sakınca yok' diyormuşum. Sonra başbakan bu
fetvayı(!) merhum Yazıcıoğlu'na uyguluyormuş.
Diğer iftiraları gibi bu iftirayı da önce yazılı ve sözlü olarak
ortaya attılar, gereken cevapları verdim, açıklamaları yaptım;
iftira ve kumpasın bu şekli tutmayınca bu defa dublaj mı, montaj
mı, ses üretimi mi, başka bir şey mi yaptılar bilemiyorum, ama
anlaşılan bir ses kaydı uydurdular.
ALLAH'A İMANIM KADAR EMİNİM Kİ BÖYLE
BİR KONUŞMA OLMADI
Bildiğim, Allah'a imanım kadar emin olduğum bir şey var ki, o da
böyle bir konuşmanın aslının olmadığıdır, böyle bir konuşmanın asla
yapılmadığıdır.
Eğer yayınlarlarsa bazıları 'Efendim işte ses kaydı, sahih olduğuna
dair de rapor var' diyecekler. Ben de onlara diyeceğim ki, basit
bir montaj ile Sayın Bahçeli'ye 'Öcalan Kahramandır' dedirtenler,
Sayın Kılıçdaroğlu'na 'AK Parti'yi ve başbakanı övdürenler' oldu,
bu montajlarda da ses ve ağız hareketleri kusursuzdu, peki bunlar
da gerçek miydi?
BİR FETVA LAFIDIR
TUTTURDULAR
Bir fetva lafıdır tutturdular. Duyan da sanacak ki, telefonun bir
ucunda ben, diğer ucunda Sayın Başbakan, her adımda bana fetva
soruyor, ben de veriyorum!
Efendiler, keşke böyle olsa, ama bu ülke fetvalara göre değil, laik
demokratik kanunlara göre idare ediliyor. Ayrıca Başbakanımız, bu
güne kadar, bir kere bile telefon açıp bana fetva sormamıştır. Ben
müftü değilim, fetvahanem de yok. Ben bir emekli ilahiyat hocasıyım
ve Yeni Şafak'ta köşe yazısı yazıyorum. Kitaplarımdan ve
yazılarımdan okuyarak istifade eden binlerce kişi arasında
siyasiler de bulunabilir; bunu, neredeyse günlük fetva alış-verişi
şeklinde sunmanın gerçekte karşılığı yoktur.
YAZICIOĞLU'NA KIYANLAR CEZASINI
ÇEKECEKLER
Defalarca yazdım ve soranlara açıkladım ki, merhum Yazıcıoğlu,
siyasi menfaatini, millet ve memleket menfaatine feda edecek kadar
faziletli bir vatan evladı idi, davranışlarıyla bunun örneklerini
verdi, onu bu fazileti bakımından örnek gösterdim, ona kıyanlar
olduysa, inşallah hem bu dünyada hem de ahirette cezalarını
çekeceklerdir.
BAŞBAKAN BÖYLE BİR CİNAYETİ AKLINDAN
BİLE GEÇİRMEZ
Benim, onun adı anılmış olmasa bile ulu orta böyle bir fetva vermem
mümkün değildir. Sayın Başbakan'ın da böyle bir cinayeti işlemek
şöyle dursun, aklından geçirmek için bile ortada bir sebep
yoktur.
HAYRETTİN KARAMAN YAZILARI