İki yıl önce uyuşturucu kullandığı gerekçesiyle gözaltına alınan ünlü tiyatrocu Köksal Engür ile eşi Jale Engür, “3 yıldır ayrı yaşıyoruz. Birlikte anlaşarak boşanmaya karar verdik. Karşılıklı tazminat ya da nafaka isteğimiz yoktur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmamıza karar verilsin” diyerek 41 yıllık evliliklerini bitirme kararı aldılar. Hatırlanacağı gibi Köksal Engür, “Leyla ile Mecnun” adlı dizide “Ak Sakallı Dede” tiplemesiyle hafızalara kazınmıştı. İstanbul Aile Mahkemesi’ne davacı Jale Engür’ün avukatı Rüstem Gökşen’in açtığı boşanma davasına göre taraflar 9 Ağustos 1976 tarihinde evlendiler. Engür çiftinin evliliklerinden bugün 35 yaşında olan bir kız çocukları dünyaya geldi. İddiaya göre taraflar arasında evlilik süresince daha önce de birçok kez geçimsizliğe dayalı anlaşmazlıklar oldu. Çift ruh ve mizaç farklılıkları bulunmasına rağmen sosyal ve geleneksel sebepler ile çocukların geleceği için hep evlilik birliğini sürdürme kararlılığı ve gayreti içinde oldular. Ancak 3 yıl önce ortak yaşamlarına son vermek zorunda kaldılar. Dava dilekçesinde, “Davalı eş Köksal Engür de evliliğin artık kendisi için bitmiş olduğunu, kendisinin de boşanmak istediğini, müvekkil Jale Engür’ün boşanma davası açmasını, boşanmayı kabul ettiğini ve anlaşarak boşanmadan yana olduğunu söylemiştir. Fiili olarak sona erdirilmiş olan evlilik birliğinin resmi olarak da sonlandırılması için taraflar anlaşarak boşanmaya karar vermişlerdir. Bu evliliğin hukuken devamında fayda kalmadığından ve tarafların müşterek kararları da bu doğrultuda olduğundan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini istiyoruz” dedi. Jale Engür’ün avukatı, boşanma dilekçesinde tarafların birbirlerinden herhangi bir nafaka ya da tazminat taleplerinin olmadığını da açıkladı. Köksal Engür ve Jale Engür'ün de arasında bulunduğu 4 kişinin uyuşturucu bulundurmak suçundan 10'ar ay hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, hükmün açıklanmasını geri bırakarak 5 yıl denetimli serbestlik süresine tabii tutulmasına karar vermişti. Bu süre içerisinde kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkum olmamaları ve denetimli serbestlik yükümlülüklerine uygun davranmaları halinde davanın düşürülmesine karar verileceğini hatırlatmıştı.