Ünlü baletten Bakan Koç'a taş

Dünyaca ünlü balet Tan Sağtürk, bir açılış için geldiği Kahramanmaraş'ta çarpıcı açıklamalar da bulundu. Sağtürk, Türkiye'de 110 kiloluk dansçıların olduğunu, ancak bunların sistemden kaynaklandığını söyledi. Ünlü balet Tan Sağtürk, Şahika Sanat Evi'nin açılışına katılmak üzere Kahramanmaraş'a geldi. Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde söyleşiye katılan Sağtürk, söyleşi öncesi gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Son günlerde gündeme gelen 110 kiloluk dansçılarla ilgili soruyu yanıtlayan Sağtürk, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un söylediklerinin doğru olduğunu, ancak usul açısından düşünülmesi gereken yerleri bulunduğunu ifade etti. Sağtürk, "Devlet Opera ve Balesi'nde devlet memuriyetine bağlı olan insanlar da çalışıyor. Her devlet dairesinde olduğu gibi opera ve balede de çalışan insanların yanında çalışmayan insanlar da var. O kadar kalabalık bir kadro var ki 2 - 3 kişi kral rolüne, yani karakter rolüne çıkmak zorunda kalıyor. Diğer kalanlar da başka işlerle uğraşıyorlar. Bu tıkanıklık aslında Türkiye'ye çok yük oluyor. 110 kiloluk dansçılarımız var, ancak bunlar sistemden kaynaklanan nedenden geliyor. Ama onlar suçlu değil, sistemi değiştirmekte yarar var" dedi. Balenin bu şekilde gündeme gelmesinin meslek açısından iç dengeyi bozmayacağını dile getiren Sağtürk, balenin, klasik eserlerin her zaman baki kalacağını, ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın gelip geçici olduğunu vurguladı. Anadolu'da birçok ilde bale okulları açtıklarını anlatan Sağtürk, "Bale eğitimin geliştirilmesi ve insanlara duyurulması için Türkiye'nin çeşitli yerlerinde yıllardır çabalıyoruz. Hiçbir şey kolay olmadı. Ancak ülkemizin çeşitli yerlerinden talep görüyoruz. Devlet olarak açılan bu okullara mutlaka destek verilmesi lazım. Devlet açısından bugüne kadar ciddi bir destek verildiğini söyleyemeyiz" diye konuştu. Bugüne kadar İstanbul ve Ankara dışındaki şehirlerde kültürel faaliyetlerin çok fazla yoğunlukta olmadığını kaydeden Sağtürk, "Dolayısıyla bu alandaki eğitim kurumları Anadolu'da çok fazla yeşermemiş. Okulu açtığınız zaman ve güzel bir şekilde götürürseniz talep görüyorsunuz. Buralarda da belli bir kültürel birikim var, bunu yadsımamak lazım" şeklinde konuştu. Bale yanında oyunculuk çalışmalarının da devam ettiğini anlatan Sağtürk, "Oyunculuk mu zor, dans mı?" şeklindeki soruya ise, "Oyunculuğun da dansın da kendine göre zorlukları var. Her ikisini yapmış biri olarak zorluk ve nankörlük derecesi olarak dansta daha fazla. Çünkü dansta çok fazla ve çok yoğun bir tempo ile çalışıyorsunuz" şeklinde cevap verdi. Yeni bir dizi çalışmasının olduğunu ifade eden Sağtürk, "Önemli bir kanalımıza yeni ve güzel bir dizi ile gireceğiz. Benim hayat hikayemle bütünleştirilen bir dans dizisi bu. Şu anda bunun üzerinde çalışmalar yürütüyoruz" dedi. Tan Sağtürk, söyleşi sırasında "Dans eden erkeklere neden farklı bir gözle bakılıyor?" şeklindeki soruyu şu şekilde cavaplandırdı: "Bir zamanlar bir tartışmanın içerisine girmiştik. Aslında o tartışmayı ben yaratmadım. Fakat görülüyor ki dans ve bale dendiği zaman böylesine bir yanlış algılama var. Buz patenini daha iyi tanıyorsunuz. Buz pateninde erkeklerin neler yapabildiğini daha iyi görüyorsunuz. Erkek gibi dans ediyorlar değil mi? Biraz önce benim dansımı seyrettiniz. Dikkat ettiyseniz orada efemine bir duruş yoktu. Bence çok da sert bir duruş vardı. Erkek olmaktan çok zevk alıyorum da sahnenin üzerinde erkek gibi dans etmek de çok keyifli. Sebep şu; aileler, anneler, babalar. Türkiye'de tanınmayan bir sanat dalını icra etmeye çalışıyoruz. Bu fazla bilinmiyor." Askere gittiği zaman herkesin "Sakın balet olduğunu söyleme" dediğini anlatan Sağtürk, "Ben 30 yıl önce bu mesleğe başladığımda, kimse bana 'Ne yapıyorsun?' demedi. Askere gittiğimde herkes bana 'Sakın balet olduğunu söyleme' dedi. Askerde dans etmek zorunda kaldım. Sonuçta askeriz. Postalı giydim. O postalla neler yaptım. Bütün herkes sandalyeyi çekip 'Bu adam ne yapıyor?' diye beni seyrediyordu" diye konuştu.