Ünlü ABD’li düşünür Francis Fukuyama'dan Türk SİHA’larına övgü
Abone olÜnlü Amerikalı siyaset kuramcısı Francis Fukuyama, Türkiye’nin ürettiği SİHA’ların bölgesinde yarattığı güçlü etkilerden övgüyle söz etti. Bu SİHA’ların günümüz savaş taktiklerini değiştirdiğini de vurguladı.
“Tarihin Sonu” teziyle 1990’lı yıllarda ünlenen Amerikalı
siyaset bilimci Francis Fukuyama, “American Purpose” dergisinde
yayımlanan “Ortadoğu’da homurdanmak” başlıklı makalesinde Türk
silahlı insansız hava araçlarını (SİHA) övdü. Fukuyama, Türkiye’nin
son yıllarda ürettiği SİHA’ların günümüz savaş taktiklerini
değiştirdiğine dikkat çekerek, “SİHA’lar 2020’de Türkiye’nin
bölgesel bir güç olarak yükselmesine önemli katkı yaptı” ifadesini
kullandı.
‘Türkiye yeni aktör’
Hürriyet'in haberine göre; Fukuyama, 2010’ların başında silahlı
drone teknolojisi alanında ABD ile İsrail’in oyun
kurduğunu ancak daha sonraki yıllarda Türkiye’nin bu alanda hızlı
şekilde yeni bir aktör olarak ortaya çıktığını belirtti. “Küresel
görünüm, askeri SİHA’lar tarafından değiştirildi ve Türkiye burada
ana aktör oldu” değerlendirmesini yapan Fukuyama, Türkiye’nin kendi
ürettiği SİHA’ları Libya, Suriye, Dağlık Karabağ ve kendi sınırları
içinde terör örgütü PKK’ya karşı kullandığını kaydetti.
Güç simsarı seviyesine yükseltti
Francis Fukuyama, “Bu süreçte Türkiye, daha fazla sonuç üretme
kabiliyetiyle ABD, Çin veya Rusya’dan daha fazla kendini büyük bir
bölgesel güç simsarı seviyesine yükseltti” yorumunu yaptı.
Türkiye’de üretilen Bayraktar TB-2 ve Anka gibi SİHA’ları örnek
gösteren Fukuyama, zamanında ABD’den Predator ve Reaper
drone’larını alamayan ve ardından İsrail’den Heron’ları alıp sonra
bu ülke ile ilişkileri sorunlu hale gelen Türkiye’nin, kendi
SİHA’larını üretmeye karar verdiğini belirtti.
Üç bölgesel çatışma
Türk SİHA’larının performansının etkileyici olduğuna dikkati çeken
siyaset bilimci, “Son Türk drone’ları oldukça etkileyici; örneğin
TB-2 havada 24 saat kalabiliyor ve hem keşif hem de saldırı
görevlerini ifa edebiliyor” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye’nin
silahlı İHA’larının ilk kez kapsamlı şekilde Mart 2020’de Suriye’de
36 Türk askerinin şehit edildiği saldırının ardından kullandığını
ifade eden Fukuyama, hava savunma sistemi dahil bölgedeki tüm
Suriye askeri unsurlarının SİHA’larla tamamen yok edildiğini
hatırlattı. Ardından önce Libya’da, sonra da Dağlık Karabağ
bölgesinde kullanılan Türk SİHA’larının sahada icra ettiği
misyonların şaşırtıcı olduğunu belirten Fukuyama, söz konusu hava
araçlarının özellikle Ermenistan askeri unsurlarına verdiği zararın
dikkat çekici olduğunu yazdı. Makalede Türkiye’nin Ukrayna’ya da
TB-2 hava aracı sattığına işaret edildi. Yazar, “Bana öyle geliyor
ki, Türkiye’nin SİHA kullanımı, kara gücünün doğasını, mevcut güç
yapılanmasını sarsacak şekilde değiştirecektir” dedi.
''Silah yarışını kimin kazanacağı belli
değil''
Yakın gelecekte artık çatışmaların merkezinde İHA’ların olacağına
dikkati çeken Fukuyama şunları kaydetti: “SİHA’lar görece ucuz, alt
edilmesi zor ve pilotların yaşamlarını riske etmiyor. Dünyanın dört
bir yanındaki ordular şimdilerde kendilerini SİHA’lara karşı nasıl
savunacaklarını düşünüyor ve SİHA’larla SİHA karşıtı tedbirler
arasındaki silah yarışını kimin kazanacağı belli değil.”
Francis Fukuyama kimdir?
Japon asıllı olan Francis Fukuyama 1952’de ABD’nin Chicago kentinde
dünyaya geldi. Kalkınma, demokratikleşme, uluslararası politik
ekonomi gibi konularda uzmanlaştı. Doktorasını Harvard
Üniversitesi’nde yaptı. En önemli teorisi olan “Tarihin Sonu”
tezini Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra 1992 yılında
yayımladığı “The End of History and the Last Man” (Tarihin Sonu ve
Son İnsan) adlı kitabında anlattı. Soğuk Savaş’ın Batı’nın liberal
demokrasi ve serbest piyasa değerlerinin zaferiyle sonuçlandığını
vurguladıktan sonra, bu değerlerin insanlığın sosyo-kültürel ve
yönetişim evriminde bir nihai aşama olabileceğini öne sürdü. O
dönem neo-muhafazakâr çizgide olan Fukuyama, 2003’te Irak’ın ABD
tarafından işgali sonrasında önemli hatalar yapıldığını savunarak,
çizgisini değiştirip, uluslararası kurumlar ve çok taraflılığın
önemini vurguladı, Demokratları desteklemeye başladı.