Üniversiteye girişte baraj puanı kaldırıldı: Diplomalı işsizlik artar mı?
Abone olYükseköğretim Kurumları Sınavı'nda (YKS) baraj puanları kaldırıldı. Artık öğrenciler, baraj puanına bakılmaksızın üniversite tercihinde bulunabilecek. Peki bu değişiklik, giderek artan diplomalı genç işsizliğini ve yüksek öğretimdeki eğitim kalitesini nasıl etkileyecek?
2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavından (YKS) itibaren ön lisans
ve lisans programlarını tercihte 150 ve 180 olan Temel Yeterlilik
Testi (TYT) ve Alan Yeterlilik Testi (AYT) baraj puanları
uygulaması kaldırıldı.
Yani bu yıl öğrencilerin, üniversite tercihi yapabilmek için belli
bir baraj puanını geçmesi gerekmeyecek.
Geçen yıl üniversite sınavına 2,5 milyon öğrenci girmişti. Baraj
puanlarının kaldırılmasıyla birlikte bu yıl, bu sayının çok daha
artacağı tahmin ediliyor.
Sayısal bölümünde Alan Yeterlilik Testine giren öğrencilerin ise yüzde 58'i, sözelde yüzde 40'ı, eşit ağırlıkta ise yüzde 52'si barajı geçememişti.
BBC Türkçe'ye konuşan eğitimcilere göre YÖK'ün bu kararı
üniversitelerin niteliğini düşüreceği gibi; Türkiye'de yüksek
seviyede seyreden diplomalı işsizliği de artıracak.
Genç işsizliğinin yüzde 24,7 seviyesinde olduğu düşünüldüğünde;
daha fazla kişiyi üniversitelere yönlendirmektense, meslek ve
teknik liselerine karşı ilginin artırılması gerektiği
değerlendiriliyor.
Örneğin, Türkiye'de her yıl yaklaşık 100 bin öğretmen adayı mezun
oluyor ancak bunların çok az bir kısmı atanabiliyor.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, "Hemen hemen her ilde, altyapısı oluşturulmadan, öğretim üyesi yetiştirilmeden açılmış üniversiteler sorunuyla karşı karşıyayız" diyor.
Eğitimci Salim Ünsal ise Türkiye'de özellikle son 10 yıldır
üniversite ve kontenjanların sayısının, etkili bir planlama
yapılmadan artırıldığını söylüyor:
"Bu kadar çok yeni üniversite ve bölüm açıp, buradan mezun olan
öğrencileri istihdama katamadığınızda, üniversiteli işsizlik yüzde
30'ların üstüne çıkıyor."
"Ülkede hangi alana ihtiyaç var, hangi program mezunları için iş
ve istihdam olanakları mümkün? Yeni üniversite açılırken ya da var
olan kontenjanlar artırılırken, bu planlama yapılmıyor."
"Bizim belki bundan çok fazla üniversite mezununa ihtiyacımız var
ancak ihtiyacımıza uygun alanlarda yetişmiş olmaları
gerekiyor."
Peki, YÖK mezun ve istihdam dengesini gözeten bir planlama yapmıyor
mu?
Ünsal'a göre YÖK, yeni açılacak bölümlere ya da kontenjanlara karar
verirken, ülkenin buna ne kadar ihtiyacı olduğundan ziyade, ilgili
üniversitenin bu bölümleri açmaya yeterliliğini sorguluyor:
"Bu bölümleri açmak için gerekli teknik donanımın var mı, insan
kaynağın uygun mu, fiziki koşulların bu alandaki eğitimi vermeye
müsait mi? Hukuk, eğitim ve tıp programları haricinde YÖK, sadece
bu gibi şeyleri sorguluyor."
Eğitimciler, YÖK'ün bu kararının Türkiye'deki resmi işsizlik
verilerini 4 yıllığına baskılayacağını öngörüyor.
Ünsal, "Üniversitelerin kontenjanlarının artırılmasının bir
diğer nedeni de işsizlik göstergelerini daha düşük göstermek
olabilir, çünkü öğrenciler işsizlik göstergelerine dahil edilmiyor"
diyor.
MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı Erhan Erkut da YÖK'ün dört yıl
öncesiyle çelişen bu kararını, "seçim yatırımı" olarak
değerlendiriyor:
"Geçen sene 700 bin, bir önceki sene 500 bin kişi baraj altında
kalmıştı. Şimdi bu çocuklara, buyurun üniversiteye gelin
diyoruz.
"Bunun tek amacı, işsizliği dört sene ötelemektir. Ancak dört yıl
sonra, işsiz üniversite mezunu sayısında patlama yaratacaktır."
"Yarım net yapan çocuğu fizik bölümüne alacaksınız. Hiç matematik
problemi yapamayan çocuğu, matematiğe alacaksınız. Bu çocuklara
hayal satıyorsunuz."
Boş kontenjanlar dolacak mı?
YÖK Başkanı Erol Özvar konuyla ilgili gazetecilerin sorularını
yanıtlarken, her yıl üniversitelerde boş kalan kontenjanlar
olduğunu, ancak buna karşın talebin de oldukça yüksek olduğuna
dikkat çekti.
Özvar baraj puanlarının kaldırılmasıyla, daha fazla öğrencinin
üniversitelerde boş kalan kontenjanlara başvurmasını
amaçladıklarını söyledi.
Ünsal'ın yaptığı hesaplamalara göre geçen yıl yükseköğretim
kurumlarında toplam 1 milyon kontenjanın 195 bin 304'ü boş
kaldı.
Kurul, "Geçen yıl boş kontenjanlar, sıfır çeken öğrenciler,
öğrencisiz olduğu için kapanan bölümler oldu. Şu anda iktidar,
barajı kaldırarak bu gerçeğin açığa çıkmasını da engellemiş olacak"
diyor.