Üniversitesi kapısında pes dedirten uygulama!
Abone olEge Üniversitesi'nde güvenlik tedbirleri kapsamında yerleşke girişlerine kartlı geçiş sağlayan turnikeler konuldu.
İzmir'de Ege Üniversitesi kampüsünde geçen şubat ayında
Fırat Çakıroğlu'nun çıkan kavgada bıçaklanarak öldürülmesinin
ardından, yeni eğitim öğretim yılında güvenlik açısından yeni bir
döneme girildi. Kampüs girişlerine, öğrenci, öğretim üyesi ve
personel dışındakilerin girmesinin önlenmesi için turnike
konuldu.
Türkiye'nin, en büyük üniversitelerinden birisi olan Ege
Üniversitesi'nde geçen şubat ayında karşıt görüşlü öğrenciler
arasında çıkan kavga sonrasında, Ülkü Ocakları okul temsilcisi,
Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Fırat
Çakıroğlu hayatını kaybetti.
Cinayetin ardından kampüs içerisindeki güvenlik zaafiyeti sık sık tartışılan konulardan oldu. Üniversite yönetimi, bu eğitim öğretim yılı öncesinde kampüsteki güvenlik önlemleri için önemli bir adım attı. Kampüs girişlerine turnike konuldu.
Kartlarını özel bölümlerde okutamayan öğrenci ve öğretim elemanlarıyla personelin girişine izin verilmedi.
Anca yeni kayıt yaptıranlar yada henüz kartlarını almayanlar için bir süre daha geçişlerde kolaylık sağlanacağı açıklandı. Bu arada kampüs alanına araç girişleri için de kartlı sistem devreye sokuldu.
Öğrencilerin önemli bir bölümü, geçen yıllarda yaşanan olumsuz
olayların biri daha tekrar etmemesi için uygulamayı beğendiklerini
ifade etti. Ancak bazı öğrenciler, turnikelerin görüntüsünü
beğenmediklerini, metro istasyonlarındaki gibi turnikelerin daha
iyi olacağını söyledi.
BALBAY: SİLİVRİ'Yİ HATIRLATTI
CHP İzmir Milletvekili Ege Üniversitesi
mezunu Mustafa Balbay da tepkisini şu sözlerle dile
getirdi:
"1977-81 Ege Üniversitesi mezunuyum. Acıdır söylemesi ki
üniversitede 5 öğrenci arkadaşımın cenazesine katıldım. Böyle
dönemlerde bile rektörler ve üniversite yönetimi öğrencilere saygı
duydular olabildiğince özgürlükçü davrandılar. Özgürlüklerin
kısıtlanması değil terörün engellenmesiydi. Ama şimdi görüyoruz ki
üniversiteye güvenlik kapısı gözüyle bakıyorlar. Bana Silivri'yi
çağrıştırdı. Orada da insan unutulup güvenliğe bakmışlardı.
Güvenliği sağlamak uğruna öğrencileri değersiz görüp özgürlükleri
kısıtlayıp neredeyse bir cezaevi görüntüsü hakim kılmayı seçmişler.
Üzüldüm umarım bir an önce bundan dönerler. Dünyada güvenliği ciddi
tartışma olmuş üniversitelerin bile buna yanıtı cezaevine
dönüştürmek olmamıştır."