Üniversiteli gençlerin çoğu sorunlu
Abone olTürkiye Sosyal Etüdler Vakfı'nın üniversite gençlerinin üstünde yaptığı araştırma ilginç sonuçlar ortaya koydu. Araştırmada gençlerin umutları ve korkuları ortaya çıktı.
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'nın (TESEV) yaptırdığı araştırmada, "gençlerin sahip oldukları değerlerin oluşumunda eğitim kurumlarından çok aile ve yaşanılan bölgenin etkili olduğu" belirlendi. Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdem Artan yönetiminde TESEV ve İsveç'in İstanbul Konsolosluğu'nun desteğiyle, 27 üniversiteden 2 bin 200 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen "Üniversite Gençliği Değerleri: Korkular ve Umutlar" araştırması açıklandı. Prof. Dr. Artan, araştırmanın temel hedefinin üniversite eğitimi ile yaşantısının öğrencilerin değer sistemlerinde değişiklik yapıp yapmadığını saptamaya yönelik olduğunu söyledi. Öğrencilerine "kadercilik ve bilime inanıp inanmadıkları" soruldu. Bu konudaki sorulara gençlerin yüzde 94'ü "Allah'a", yüzde 85'i "kadere", yüzde 96'sı "bilime", yüzde 72'si "şansa", yüzde 67'si "mucizelere", yüzde 22'si de "yeniden doğuma" inandığı yanıtını verdi. Metropollerde ve batı şehirlerinde yaşayanların bilime daha fazla inandığı ortaya çıkarken, Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu bölgelerinde ise kadere ve şansa diğer bölgelerden daha fazla önem verildiği saptandı. Katılımcı kız öğrencilerin "çalışma ahlakı ve dürüstlük" ilkesine, erkek öğrencilerin ise "statü sahibi olmaya" önem verdiği tespit edilen araştırmada, kız öğrencilerin çalışma hayatında baskısız bir ortam, iş güvencesi, uygun çalışma saatleri, yükselebilme fırsatı ve yeteneklerini kullanacakları işleri tercih ettikleri belirlendi. Bireysel dokunulmazlıkların da irdelendiği araştırmada, erkeklerin geleneksel aile yapısı ve erkek egemenliğini, kız öğrencilerin ise demokratik aile değerlerini önemsediği anlaşıldı. Araştırmaya katılan üniversitelilerden 4. sınıfta olanlar, kadın-erkek ilişkileri konusunda, cinsel özgürlük ve maddiyata dayalı mutluluğu 1. sınıftaki öğrencilere göre daha önemli görüyor. Aynı öğrencilere, gelecek 10 yıldan beklentileri ve korkuları da soruldu. Verilen yanıtlarda kız öğrencilerin erkeklerden daha umutsuz olduğu belirlendi.