Üniversitelere el atmak yanlış

Abone ol

9. Cumhurbaşkanı Demirel, "Siyasi iktidarların yapacağı en yanlış iş, üniversitelere el atmaktır" dedi.

Kuruluşunun 230. yılını kutlayan İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) 2003-2004 Akademik Yılı Açılış Töreni'ne, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu, İTÜ Rektörü Gülsün Sağlamer, çeşitli yabancı üniversitelerden gelen 16 rektör ile Türkiye'den 6 üniversitenin rektörleri, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. İstiklal Marşı'nın okunması ve saygı duruşuyla başlayan törende, multimedya gösterisi sunumunun ardından Oda Orkestrası ve Modern Müzik Topluluğu sanatçılarının verdiği konser izlendi. Törende açılış konuşmasını yapan İTÜ Rektörü Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, Türkiye Cumhuriyeti üniversitelerinin, bugün Avrupa üniversitelerinin yapmak istedikleri akademik ve yönetsel reformları hali hazırda gerçekleştirdiğini, fakat, finans sistemlerinin çağdışı bir durumda olduğunu söyledi. "EN BÜYÜK ENGEL, KAYNAK EKSİKLİĞİ" Akademik olarak özel olan üniversitelerin, halen hükümetlerin bütçe ve bürokrasi kıskacında mücadele vermekte olduğunu da sözlerine ekleyen Rektör Sağlamer, "Yüksek öğretim sistemimiz kaliteyi yukarıya çekecek önlemleri, üniversitelerin özerkliğini zedelemeden almanın peşindedir. Burada daha seri adımların atılması için en büyük engel kaynak eksikliğidir. Ülkemizin köklü ve dinamik üniversitelerinin bir bölümü uluslararası akreditasyon ve denetim için gerekli adımları atmış, başarılı sonuçları almışlardır. Ancak ulusal akreditasyon sisteminin devletin mekanizmaları dışında oluşması gerekir. Öğrenci başına düşen bütçe payının ABD'de 6 bin dolar, Avrupa'da 6 bin 500 dolar, dünya ortalamasının ise 3 bin 400 dolar olduğunu bile bile, yasa ile yüksek öğretimi düzeltmeyi hedeflemek olanaksızdır. Türkiye'nin kaybedecek zamanı yoktur. Yüksek öğretimin, misyonu, vizyonu ve stratejik hedeflerini ortaya koymadan yasa yapmanın bizi sonuca götürmesi olanaksızdır. Eğer çağdaş dünyada yarışacak, 'Ben de bu yarışta varım' diyecek kuşaklar yetiştirmek istiyorsak, bunu gereği olan kaynakları eğitime, öğretime, araştırmaya ve geliştirmeye ayırmak zorundayız. Aziz Atatürk'ün kurduğu laik Cumhuriyeti yaşatmak, onu hayallerini gerçeğe dönüştürmek birinci görevimiz olmalı. Aksi halde genç nüfusumuz bizim için problem haline gelebilir" dedi. "GENÇ NÜFUS, AB İÇİN DE ŞANSTIR" Konuşmasında, Türkiye'nin AB üyeliğine ulaşabilmesi için genç kuşaklarını en iyi şekilde eğitiliyor olması gerektiğine de değinen Sağlamer, "Bu genç nüfus sadece Türkiye için değil, AB için de şanstır. Üniversiteler toplumun öncüsü, gelişmenin motoru olan özel kurumlardır. Üniversiteleri üniversite yapan onların özerkliğidir. Özerklik ise onu liyakatle taşıyan kadrolar var ise gerçek özerkliktir. Özerklik ve liyakat ayrılmaz ikizlerdir. Bunları yok etmeyi hedef alan bir yasa, Türkiye üniversitelerini girdikleri yarıştan koparacak, yüksek öğretimde onarılması yıllar alacak sorunlar yaratacaktır. Atamalar merkeze alındığı için 9 aydır akademisyen atamaları yapılamıyor. O yüzden projelerimizde aksaklık var. Üniversitelerde özerklik ve liyakat vazgeçilmezdir. Üniversiteler siyasi iktidarın etkisi altına giremezler, girmemelidirler. Üniversiteler olarak kimsenin emrine girmedik, girmeyeceğiz. Bağımsızlığımız asla ülke ve insan çıkarlarını zedelemedi ve zedelemeyecek. Fikri hür, vicdanı hür pozitif bilimin ve eleştirel aklın rehberliğinde güçlü liderler yetiştirmeye devam edeceğiz. Bu mücadele bir çağdaşlık mücadelesidir. Verilmesi gerekiyorsa verileceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır" şeklinde konuştu. Gülsün Sağlamer'in rektörlük ile ilgili konuşmaları salonda uzun süre alkışlandı. Sağlamer daha sonra 16 farklı ülkeden gelen rektörlere ve aralarında İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu'nun da bulunduğu 3 Türk rektöre birer plaket takdim etti. Sağlamer ayrıca, İTÜ'ye sınavda yüksek puan alarak giren 6 öğrenciye de birer diz üstü bilgisayar hediye etti. Öğrenciler adına bir konuşma yapan Mimarlık Fakültesi öğrencisi Yasemin Sünbül de rektöre teşekkür etti. "HER ŞEYİ KÖTÜ YAPMADIK, BAZI ŞEYLERİ İYİ YAPTIK" Daha sonra kürsüye gelen ve Rektör Sağlamer'e "Üniversite ve Demirel" isimli kitabı veren 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Kitabın kapağında 'Üniversiteler milletlerin deniz feneridir' yazdığına göre, içeriğinde neler yazdığını siz düşünün" diyerek espri yaptı. Ardından bir konuşma yapan Demirel, İTÜ'de değişimin yapıldığını, 230 sene geriye gidildiğinde, 1773 yılında Osmanlı Donanması'nın tahrip edilmesine kadar gidildiğini, bu reaksiyonun Osmanlı'nın ayaklanma çabalarını ararken vardığı sonuçta kurulan müesseselerden birinin bu üniversite olduğunu ifade etti. Batının teknoloji ve biliminin gerisinde kalmama açısından, İTÜ'nün önemli bir gayeye hizmet ettiğini de kaydeden Demirel, "Ülkenin kalkınması, inşaatı, refahı ve mutluluğu Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana övünülecek bir tablo sermiştir. Büyük Atatürk, Cumhuriyeti kurduğunda bu ülkenin insanlarına yol çizmiştir. Bu da çağdaş, müreffeh ve zengin bir ülke olmaktır. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana kadar herkesin elindeki bayrak budur. Hiçbir şeyi olmayan Türkiye'den, her şeyi olan Türkiye'ye gelindi. 50 dolarlık gelir seviyesinden 3 bin dolarlık gelir seviyesine ulaşıldı. Temennim odur ki, 10 bin dolar gelir seviyesine 80 milyonluk bir nüfusla ulaşan Türkiye'nin, yine 80 milyonluk nüfusla 20 bin dolarlık gelir seviyesine ulaşmasıdır. 50 dolar ile 3 bin dolar arasında 60 kat fark var. 3 bin ile 20 bin dolar arasında 7 kat fark var. 60 defayı yapan 7 defayı yapamayacak mı? Bu hesap şaşmaz. Bu Demirel mantığı değildir" dedi. Türkiye'nin sıkıntıları olduğunu, fakat her şeyi olan bir Türkiye bulunduğunu da belirten Demirel, "1 üniversiteden 77 üniversiteye geldik, bu ülkenin en büyük projesi üniversitedir. Türkiye'yi bulunduğu yerden yukarıya bu ülkenin insanları götürecektir. Bu ülkenin insanları seyirci olmaktan çıkacaktır. Bu ülkenin insanlarına beceri ve cesaret kazandırılacaktır. Bu da eğitim ile mümkündür. Bugün İTÜ Rektörü bir hesap verdi. Ben mutluyum. Çünkü tek söylediği gibi bir çok namzedin içinden ben onu çıkardım ve rektör olarak atadım. Her şeyi kötü yapmadık, bazı şeyleri iyi yaptık. Başarının en önemli sırrı ehline teslim edilmesidir. Ben başarıyı ehline teslim ettim, Yanılmamış olduğumu görmekten mutluyum" açıklamasında bulundu. "DEVLET ÜNİVERSİTEYE VERDİĞİ PARAYI BURNUNDAN GETİRİYOR" "Siyasi iktidarların yapacağı en yanlış iş üniversitelere el atmaktır" diyen ve hükümeti bu konuda eleştiren Demirel, sözlerini şöyle tamamladı: "Ülkeyi yönetirken kadrolara el atıp ne yapacaksınız? Onlarla iş birliği yapmanız gerekiyor. Bunu yapmazsanız duvara toslarsınız. Gayet açık söylüyorum. Benim siyasetle uğraşacak karşımda kimse yok. Çünkü siyasette çıkılabilecek en üst seviyeye çıktım. Özerk üniversiteden hiç korkmayın, yalnız yönlendirilmiş bilim adamlarından korkun. Doğruyu söyleyenden korkmayın, size olayları iyi göstermeye çalışanlardan korkun. Devlet üniversiteye verdiği parayı burnundan getiriyor. Torba bütçe yapalım. Bu parayı harcayın sonra hesap verin. Siz parayı veriyorsunuz, bir taraftan geri alıyorsunuz böyle olmaz. Hurma ağacına her gün çıkıp hurma toplayabilirsin, ama ağaca çıkmaya üşenip ağacı keserseniz bir defa hurma toplayabilirsin. Siz hangisine talipsiniz? Bugünkü siyasi iktidar, her sene hurma toplamaya talipse üniversitelere dokunmasın." Gülsün Sağlamer, Süleyman Demirel'in konuşmasının ardından kendisine bir anı plaketi verdi. Törende basın mensuplarının YÖK tasarısı ile ilgili sorularını yanıtlayan Kemal Alemdaroğlu ise, "Sayın Demirel'in görüşlerine tamamen katılıyoruz. Devletin üniversitelerin üzerindeki elini çekmesi gerekiyor. Üniversitelerle uğraşmanın manası yok" dedi.

ATM
Günün Önemli Haberleri