Üniversitede bisikletle seyahat dönemi
Abone olToros Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Banu Türkmen ve 5 mühendis kadın, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek tamamı yerli olan ’Bisiklet...
Toros Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Banu Türkmen ve 5
mühendis kadın, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek tamamı yerli
olan ’Bisiklet Paylaşım Sistemi’ kurdu. Sistemin denemesi Mersin
Üniversitesi’ne kurulan 2 durakta yapılırken, okulun manyetik
kartına sahip olan herkes buradan bisiklet alıp, okul içinde
istediği yere gidebiliyor.
MEÜ içinde bulunan Teknopark’ta bulunan ve bilişim sistemleri
mühendislik danışmanlık konularında çalışmalar yapan Velosite
şirketi tarafından tasarlanan ’Bisiklet Paylaşım Sistemi’nin deneme
çalışması başladı. İlk olarak MEÜ Çiftlikköy Kampüsü’ne kurulan 2
durağa 2’şer bisiklet olmak üzere 4 bisiklet konulurken, öğrenciler
buradan kartlarını okutarak bisiklet alıp, gidecekleri yere
ulaşabiliyor. Sistemin en büyük özelliğinden biri de internet
üzerinden bisiklet durakları gözüküyor ve hangi durakta kaç
bisikletin kullanılabilir veya kullanılamaz olduğu görülebiliyor.
Sistemle ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Velosite
Firması Genel Müdürü Erdal Kılınç, bu projeye 18 Aralık 2012
yılında başladıklarını ve 1 yıl gibi kısa bir süre içinde
sonuçlandırdıklarını söyledi. Bu sistemle ilgili firma sahibi Toros
Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Banu Türkmen’in çok
araştırmasının olduğunu kaydeden Kılınç, "Bunun yanında KOSGEP’ten
Ar-Ge desteğine başvurmuştuk. Bu başvurumuz kabul oldu ve
KOSGEP’ten Ar-Ge desteği aldık. Desteğin ardından şirket
kuruluşları ve personel istihdamı yapıldı. Projeye başlarken bazı
iddialarımız vardı. Birincisi Türkiye’de artık kentlerde ciddi bir
şekilde bu tür sosyal projelere öncelik ayrılacaktı. Çünkü bunlar
sürdürülebilir, çevreci ulaşım yöntemleridir. Kent yönetimlerinin
her noktaya ulaşım sağlama gibi görevleri var. Ancak otobüs, metro
veya tren ya da dolmuşları her noktaya sokamıyorsunuz. Kentlerin
kör noktaları vardır ve bu kör noktalar da insanları bisikletle
taşırsınız. Yoğun trafik olan bölgelerde insanları bisikletle
taşırsınız ve artık Türkiye’de buna hazır, bunu geliştirmeye müsait
bir ülke halinde" dedi.
"ÖNÜMÜZDEKİ 10-15 YILDA BELEDİYELER BUNA YATIRIM YAPACAKTIR"
Önümüzdeki 10-15 yılda Türkiye’nin birçok yerine bu sistemin
kurulacağını savunan Kılınç, "Belediyeler nasıl park bahçeler,
kültür, fizik parkları, çocuk parklarına yatırım yaptıysa
önümüzdeki 10-15 yılda da bisiklet paylaşım sistemlerine,
kütüphanelere ve çevreci kentsel çözümlere yatırım yapacağını
düşünüyoruz. Biz de böyle bir yatırımı ön görerek neden bu sistem
Türkiye’de üretilmesin de dışarıdan getirilsin dedik ve bu sistemi
yaptık. Bu sistem belediyelere de maliyeti yarı yarıya çekecektir.
Bu sistem Çekoslovakya’dan getirilse bisiklet başına her yıl 5-6
bin dolar masraf olur ama burada ürettiğimiz zaman bu para yarı
yarıya düşüyor" diye konuştu.
Bu sistemi Mersin’de geliştirmek istediklerini belirten Kılınç,
"Çünkü Mersin nüfus yoğunluğu yüksek bir kent. Bisikleti yılın
yaklaşık 330 günü kullanabileceğin bir kent. Endüstriyel
potansiyeli yüksek ancak bu potansiyeli tam olarak kullanamayan,
daha çok lojistik, turizm ve inşaat sektörüne yönelmiş bir kent. Bu
noktada Mersin’de bu üretimi yapmak ciddi bir iddiaydı. Sayın Banu
Türkmen’in son iddiası da bu sistemin yeni mezun kadın mühendisler
tarafından yapılmasıydı. Bunu da başardı. Kendisiyle birlikte 5
kadın mühendis bu sistemi kurdu. Sistemi 200 bin TL gibi bir
maliyetle kurduk. Aslında KOSGEP Ar-Ge’den aldığımız destek 350 bin
TL’ydi. Yani burada 150 bin TL’lik de bir kamusal tasarrufumuz
oldu" ifadelerini kullandı.
Bu projenin üniversite, sanayi ve girişimcilerin iş birliğiyle
ortaya çıktığının altını çizen Kılınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu anlamda örnek bir proje. Buna benzer sistemler tabi bazı
illerde kuruldu ancak bunların hepsi yurt dışından getirildi. Bu
ise tamamen yerli oldu. Tabi bu sistemin bir diğer özelliğini de
önümüzdeki 3 ay içerisinde göreceğiz. Bizler üniversite kampüsünde
insanların tüketici davranışlarını gözleyip, sistemi ona göre
iyileştireceğiz. Bir önemli konuda tabi sistemin kurulacağı yerler.
Eğer bölge 4 derece eğitimden yüksekse bu sistem çalışmaz. Yani bu
sistemi siz İstanbul Sultanahmet’e kurarsanız bu sistem orada
çalışmaz. Çünkü Sultanahmet Meydanı dışında her yerin eğimi 4
dereceden fazla. Eğim 4 dereceyi geçmemeli. Mersin’in de çoğu
bölgesi 4 derece eğimli. Bu yüzden bunu Mersin’de geliştirmek
istiyoruz."
"MEÜ’NÜN MANYETİK KARTI OLAN HERKES BU SİSTEMDEN
FAYDALANABİLİR"
Sistemin teknik detayları hakkında bilgi veren Çukurova
Üniversitesi Öğretim Üyesi İnan Ünlü ise, şu anda sistemin
kullanıma hazır olduğu kaydederek, "Bundan sonra kullanmak isteyen
herkes MEÜ’nün tahsis ettiği manyetik kartlara sahip olması
gerekiyor. Tabi artık kullanım hakkı üniversitede ve kurulları
onlar belirliyor. İlk 30 dakika ücretsiz olacak. 30 dakika boyunca
bisikleti alıp, geri getirmesi gibi bu süre içinde ücret tahsisi
yapılmayacak ama onu aşan sürelerde hedeflenen ya da istenilen saat
başı 1 liralık bir ücrete tabi olması. Burada amaç üniversitenin
kar etmesi ve benzeri durum söz konusu değil. Burada bu sistemin
herkes tarafından kullanılmasına olanak sağlamak. Sonsuz bir
kullanım hakkının da insanlara da biraz belirlenmesi açısından
konulmuş bir süre. Kartı okuttuktan sonra kişi istediği
bisikletlerin hangisinin uygun olup olmadığını görüyor ve 20
saniyelik bir süre içinde tercihini yapması gerekiyor. Kişinin kim
olduğu sistem tarafından belirleniyor. Almak istediği bisikleti kaç
numaradaysa burada butona basarak bisikletin kilidini açıyor ve
alıyor. Teslim ederken tekrar gelip öncelikli olarak kartını
okutuyor, kilit uygun duruma geldiği için bisikleti yuvasına
yerleştirip kişinin o bisikletle işi bitmiş ve sistem de artık
kendi üzerine görülmez hale gelecektir. Böylelikle sistemi
kullanmış oldu" şeklinde konuştu.
Ünlü, şu anda 2 durakta toplam 4 bisikletle deneme çalışmalarına
başladıklarını belirterek, "Biz başarı durumuna göre, öğrencilerin
kullanım durumuna göre, elde ettiğimiz verilerden yola çıkarak
bunun üniversitenin talebi doğrultusunda geliştirilmesi
düşünülebilir" dedi.
(İHA)