Üniversite kaydı için duruşma gününü bekliyor
Abone olGezi Parkı olayları nedeniyle tutuklanan ve daha önce girdiği LYS’de aldığı puanla Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanan Dağlar D....
Gezi Parkı olayları nedeniyle tutuklanan ve daha önce girdiği
LYS’de aldığı puanla Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni
kazanan Dağlar D., Erzurum Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olarak
yargılanmayı bekliyor. Dağlar’ın üniversiteye başlayabilmesi için 6
Eylül’de İstanbul’a gidip kesin kayıt yaptırması gerekiyor.
Duruşma tarihi henüz belli olmayan Dağlar D. (18), gözaltına
alınmadan önce girdiği LYS sonuçlarını ise cezaevinde öğrendi.
Türkçe-Matematik puan türünde aldığı 430,94122 puanla Marmara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanan Dağlar D.’nin üniversiteye
başlayabilmesi için 6 Eylül’de İstanbul’a gidip kesin kayıt
yaptırması gerekiyor.
DAĞLAR’IN ’GEZİ’YE KATILMASI AİLE DRAMINA NEDEN OLDU
Konuyla ilgili bilgi veren Dağlar D.’nin avukatı Onur Duman,
müvekkili Dağlar D.’nin eğitim-öğrenim yaşamının başarılarla dolu
olduğunu, Gezi eylemlerine katıldığı için gözaltına alındıktan
sonra Dağlar ve annesi Leyla D.’nin yaşadıklarının bir aile dramına
dönüştüğünü belirtti.
Av. Onur Duman, 18 yaşındaki Dağlar D. hakkındaki iddianamenin
tamamlanıp yargılama aşamasına geçilmesiyle ilgili tarihin henüz
net olmadığını, ancak müvekkilinin kazandığı üniversiteye 6
Eylül’de kayıt yaptırması gerektiğini söyledi.
DAĞLAR’IN ANNESİ ÜZÜNTÜYE DAYANMADI, AKLİ DENGESİNİ YİTİRDİ
Av. Duman, müvekkilinin durumuna çok üzülen annesi Leyla D.’nin de
tüm bu yaşananlara daha fazla dayanamayıp akli dengesini
yitirdiğini ve bu nedenle kaldırıldığı Erzincan Devlet Hastahanesi
Psikiyatri Bölümü’nde tedavi altına alındığını açıkladı. Av. Duman,
yaşananlar hakkında şu bilgileri verdi:
"Müvekkilim Dağlar D.’nin okul hayatı başarılarla doludur. Birçok
okul birinciliği ve Erzincan ikinciliği bulunmaktadır. Lise son
sınıfta da tüm dersleri beştir. Tutuklandıktan sonra ilkokul,
ortaokul ve lise öğretmenleri Dağlar D.’nin ailesinin ziyaretine
gitmişler ve ailesinin acısını paylaşmışlardır. Dağlar D.’nin
tutuklanmasından ötürü annesi Leyla D. rahatsızlanarak Erzincan
Devlet Hastanesi Psikiyatri Bölümü’ne kaldırılmıştır. Halen bu
hastanede müşahede altında tutulmaktadır. Leyla Hanım, birkaç gün
önce taburcu edildi ancak doktorları yaşadığı ani üzüntünün
kendisinde travma etkisi yarattığını belirterek, ilaç tedavisine
başladı. Müvekkilim ve ailesinin yaşadığı bu üzücü olaylar
zincirinin ortadan kalkması için elimizden geleni yapacağız. Ancak
henüz dava tarihi bile netleşmiş değil. Müvekkilim Gezi Parkı
eylemlerine katılmak gibi aslında suç oluşturmayan bir gerekçeyle
tutuklanmıştır. Tutukluluk hali halen devam etmektedir. Gözaltına
alınmadan önce girdiği LYS sınavında Marmara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’ni kazandığını cezaevinde öğrenmiştir. Dağlar’ın
tutukluluğu sürerse üniversiteli de olamayacak."
"BU ÇOCUKLARIN GELECEKLERİ KARARTILMASIN"
"Dağlar gibi çok sayıda mağdur olan genç kız ve çocuklarımız ve
ailesi var. Başbakan başta olmak üzere hükümet yetkililerinin
sadece demokratik haklarını kullanan bu çocuklarımıza da sahip
çıkmasını bekliyoruz" diyen CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel
ise, şöyle konuştu:
"Dağlar kızımız gibi çok sayıda gencimiz ve aile dramı var.
İstanbul’da tedavi altında uyutulduktan sonra İzmir’e dönen Mustafa
Ali Tombul, İzmir’e döndü ama kafatası karnına gömülerek. Yani
yarım döndü, babası işinden, Mustafa eğitim yaşamından oldu.
Çocuklarının durumundan büyük üzüntü duyan aileleri var. Bu
çocukların gelecekleri karartılmasın. Gezi tutuklularını ziyaret
ettiğimizde gördük ki, çok sayıda okul ve eğitim yaşamlarını
kaybolacak olan gencimiz var. Çalışan ve eğitim gören gençler var.
Dağlar’ın annesini anlamak lazım. Ateş düştüğü yeri yakar ama
durumunu anlayabiliyorum. Çocuklarının başına gelen bu inanılmaz
olaylar sonucu insanın aklını yitirmemesi çok zor. Dağlar’a
ağlıyoruz, Dağlar’ın annesine ve onun gibi nice çocuğumuza
ağlıyoruz. Çağrımız, toplumsal barışı sağlayacak olan en başta bu
ülkeyi yönetenlere. Ülkeyi yöneten Başbakan ve bakanlar, bu ülkeyi
yönetenler anayasal haklarını kullanan, demokratik haklarını
kullanan bu çocukların hayatlarının kararmasına izin vermemeli.
Derhal bu yaralar sarılmalı, gençlere sahip çıkılmalı, onların
tekrar eğitim yaşamlarına dönmesi için ne gerekiyorsa
yapılmalı."
(İHA)