UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmek ne anlama geliyor?
Abone olDiyarbakır'ın tarihi surları ve Hevsel Bahçeleri ile Efes antik kenti hafta sonunda yapılan toplantıda UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası listesine girdi. Rengin Arslan, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu üyesi Nevra Ertürk'e bunun anlamını sordu.
Türkiye'den daha önce UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınan yerler arasında Bergama da var.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) hafta sonu yapılan oturumlarında Türkiye'den iki alanı Dünya Kültür Mirası listesine ekledi.
Bunlardan biri Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri, bir diğeri ise antik Efes kenti oldu.
Almanya'nın Bonn kentinde yapılan 39. Dünya Miras Komitesi Toplantısı'nda Türkiye'den iki alanına daha miras listesine eklenmesiyle Türkiye'nin listede bulunan kültürel varlık sayısı 15'e yükselmiş oldu.
Bundan önce Türkiye'den, İstanbul'un Tarihi Alanları, Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Boğazköy'deki Hattuşaş, Nemrut Dağı, Antalya'daki Xanthos ve Letoon tapınakları, Safranbolu, Truva Antik Kenti, Selimiye Camii ve Külliyesi, Çatalhöyük, Bergama, Cumalıkızık, Pamukkale ve Kapadokya UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyordu.
Bundan sonra ne olacak?
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi Nevra Ertürk, hala devam eden toplantılar nedeniyle bulunduğu Bonn'dan BBC Türkçe'nin sorularını yanıtladı.
Ertürk, "Bunun bir prestij boyutu var. Uluslararası düzlemde 1972 yılında kabul edilmiş Dünya Miras Sözleşmesi ve buna paralel olarak Miras Listesi'nde Türkiye'nin temsili açısından önemli" diyor.
Dikkat çektiği ve daha önemli bulduğu ise bu alanların, varlıkların korunması.
Aynı zamanda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde Sanat Eserlerinin Konservasyonu ve Restorasyonu Bölümü'nde öğretim üyesi olan Ertürk, "Listeye girmeniz yüzde olarak baktığınızda işin yüzde 30'u, yüzde 40'ı. İşin kalanı ve ondan sonrası önemli. Bizim, Dünya Miras Merkezi'ne belirli periyodlarla sunacağımız koruma raporları, ilerleme raporları bu alanları sürdürülebilir şekilde korunmasına imkan sağlıyor. Bence bu en önemlisi" diyor.
UNESCO'nun koruma ve ilerleme raporlarına yönelik soruları ve önerileri ise ancak tavsiye niteliğinde olabiliyor ancak Ertürk bunun konuya duyarlılık için kamuoyu yaratmak açısından etkili olduğunu vurguluyor.
Türkiye'den 10 yeni varlık geçici listede
Aynı toplantı da aralarında Van'daki Akdamar Kilisesi ve Yıldız Sarayı Kompleksi'nin de yer aldığı 10 yerin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınması kabul edildi.
Böylece Türkiye'nin geçici listedeki alanlarının sayısı 52'den 62'ye yükseldi.
Suriye'de yakında IŞİD'in eline geçen Palmyra kenti de Dünya Kültür Mirası Listesi'nde.
Geçici liste, bir yerin kültürel miras olarak kabul edilip edilmeyeceğine karar verilmeden önce oluşturulan bir liste.
Liste başı Çin
Dünyada toplam 163 ülkeden 1,031 kültürel veya doğal alan UNESCO Dünya listesinde yer alıyor.
UNESCO Dünya Mirası listesinde Çin, 48 doğal veya kültürel miras ile, listenin en üst sırasında yer alıyor. Çin'i 44 dünya mirası ile İspanya izliyor.
Dünya Mirası listesi aynı zamanda tehlikede olan kültür varlıklarını da tespit ediyor.
Buna göre Suriye'nin listede yer alan altı kültür mirasının tamamı "Tehlikedeki dünya mirası" listesine alındı.
Bunların arasında IŞİD'in ele geçirdiği Palmyra antik kenti de yer alıyor.
Farkındalık ve maddi destek
UNESCO internet sitesinde verdiği resmi bilgide, bir alanın bu listeye alınmasının toplumlar ve hükümetler nezdinde farkındalık yaratmaya yardımcı olduğuna dikkat çekiyor.
Bunun yanında listeye giren alanların korunması için UNESCO tarafından finansal bir destek sağlanması da söz konusu.
Yıllık 4 milyon dolarlık bir toplam fondan, özellikle de gelişmekte olan ülkelerden listeye girmiş olan dünya miraslarını korumak için pay ayrılabiliyor.
Bu fon aynı zamanda "tehlikedeki dünya mirası" listesindeki alanlarda oluşan hasarın olabildiğince hızlı bir şekilde giderilmesi için de kullanılabiliyor.
Dünya mirası listesinde yer alan varlıkların korunamaması halinde, komite bu alanların listeden çıkarılmasına karar verebiliyor.
Bugüne kadar biri 2007 yılında Ürdün'de ve 2009 yılında Almanya'da olmak üzere iki alan dünya mirası listesinden çıkarıldı.