ÜNAL’DAN ÇÖZÜM SÜRECİ AÇIKLAMASI
Abone olAK Parti Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, AK Parti’nin algıda sürekli BDP ile birlikte pozisyonlanmaya çalışıldığ...
AK Parti Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir
Ünal, AK Parti’nin algıda sürekli BDP ile birlikte pozisyonlanmaya
çalışıldığını belirterek, "AK Parti’yi BDP’nin yanına itmeye,
sürecin dışında kalmaya çalışan, risk almayan, çözüm önerisinde
bulunmayan ve öneri getirin dediğimizde de herhangi bir öneri
getirmeyen bir anlayış var" dedi. Ünlü, ayrıca sürece destek
oranının yüzde 58’den yüzden 65’e çıkmasını da beklediğini
belirtti.
AK Parti Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir
Ünal, TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın hazırlayıp
sunduğu "Ankara’nın Gündemi" programına konuk oldu. İhlas Medya
Ankara Grup Başkanı Nuri Elibol ve Habertürk Gazetesi Yazarı
Muharrem Sarıkaya’nın da sorularını cevaplayan Ünlü, çözüm sürecine
ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Ünlü, çözüm sürecinin
çok boyutlu olarak yürütüldüğünü ve süreçle ilgili toplumsal
kesimlere, siyasete, iktidara sorumlulukların düştüğünü belirtti.
Sürecin içeriğinin anlatılmamasıyla ilgili eleştirilerin olduğunu
dile getiren Ünlü, şöyle konuştu: "Süreç yönetimi dediğimiz şey
stratejik kararların herkesle paylaşıldığı bir şey değildir. Eğer
bir devlet bir süreci yönetiyorsa ve bu süreç çok stratejik, taktik
bir süreç ise bunu bilmesi gerekenler bilir. Sürecin içeriğini risk
alanlar bilir. Siyaset olarak biz, bu sürecin sağlıklı bir şekilde
yürütülmesi gerektiği taraftayız. Olanların doğru şekilde kamuoyu
ile paylaşılması, olacakların da içerik olarak paylaşılması
gerekmiyor. Zaten şu ana kadar olan her şey de kamuoyu önünde
cereyan etti yani milletin gözü önünde cereyan ediyor ve hiçbir
şeyin üstü kapalı bırakılmadı."
HANGİ CHP İLE MUHATAP OLACAĞIMIZI BİLMİYORUZ
CHP’nin sürece dahil olması gerektiğini vurgulayan Ünlü, şunları
söyledi: "Biz, hangi CHP ile muhatap olacağımızı bilmiyoruz. Kendi
içinde bütünlüğü olmayan, kendi içinde bir kararlılığı olmayan ve
Genel Kurul’da bile bir hafta başka bir grubun egemen olduğu diğer
hafta başka bir grubun egemen olduğu ve bir kararlılık, istikrar,
perspektif ortaya koyamayan, kafa karışıklığından kurtulamamış bir
CHP var karşımızda"
Ünlü, CHP’nin her konuda ’benim istediğim gibi olmalı’ dediğini
kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer siz iktidar
partisiyseniz ve riski siz alıyorsanız, sizin karar vermeniz
gerekiyorsa, bir süreci yönetmeniz gerekiyorsa bir öneri ortaya
koyarsınız. Karşınızdakinin ’bu süreç senin dediğin gibi değil,
benim dediğim gibi olacak’ deme hakkı yoktur, bir uzlaşı zemini
ararsınız. Şartları olduğunu söyleyen bir partiyi Türkiye’yi
ilgilendiren siyaset üstü bir konuda sürece nasıl dahil
edeceksiniz? Ortada çok büyük bir sorun var. Bu sorunu çözmek için
herkesin risk alması gerekiyor. Bu riski alırken de kimsenin şöyle
ya da böyle deme lüksü yok"
AK PARTİ, BDP İLE BİRLİKTE POZİSYONLAMAYA ÇALIŞILMAKTADIR
Ünlü, muhalefetin AK Parti’yi sürekli BDP ile birlikte algıda
pozisyonlamaya çalıştığını, süreci siyasi ranta dönüştürmek
istediğini belirterek, "AK Parti ile BDP yan yana gelsin ve bunun
üzerinden PKK-AKP bir araya geldi diyelim, o yüzden de BDP ile AK
Parti’yi yan yana bırakacak bir çekilme stratejisi takip edelim’
diyen bir anlayışla nasıl uzlaşacaksınız? AK Parti’yi BDP’nin
yanına itmeye, sürecin dışında kalmaya çalışan, risk almayan, çözüm
önerisinde bulunmayan ve öneri getirin dediğimizde de herhangi bir
öneri getirmeyen bir anlayış var. Eğer siz bir çözüm süreci
yürütüyorsanız kendinize paydaşlar ararsınız. Hele hele sorun
siyaset üstü bir sorunsa, bütün toplumsal kesimleri ilgilendiren ve
yeniden toplumsal sözleşme niteliğinde bir süreci yürütüyorsanız
diğer siyasi aktörleri de yanınıza almanız gerekir. ’Ne olursa
olsun AKP’den kurtulmalıyız’ gibi bir anlayış var. Siz eğer
siyasetinizi karşı tarafın kaybetmesi üzerine kurgulamışsanız zaten
buradan siyaset çıkmaz"
BAHÇELİ’NİN AKİL İNSANLARA YÖNELİK ELEŞTİRİLERİ
AK Parti Grup Başkanvekili Ünlü, MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli’nin Akil İnsanlara yönelik eleştirilerine ilişkin de
şunları kaydetti: "Birisi herhangi bir yerde Akil İnsanlara bir
saldırıda bulunsa bunun sorumluluğunu kim üstlenecek? Siyaset
üslubu olarak sürekli tahrik eden, hedef gösteren, sürekli bunu bir
yıkım, ihanet, bölücülük olarak tanımlayan bir dil üzerinden
oluşturduğunuz tahrikin toplumsal karşılık bulması neticesinde
bunun sorumluluğunu nasıl üstleneceksiniz, bunu neyle izah
edeceksiniz? Geçmişte PKK, Kürt sorunu üzerinden kendisine silahlı
mücadeleyi, şiddeti bir meşruiyet olarak gördü ve çözüm olarak bunu
tercih etti. MHP’de şimdi bir sorun gördüğü için ’vur de vuralım,
öl de ölelim’ diyor. PKK’nın bir sorun karşısında silahı, şiddeti
çözüm olarak görmesiyle bugün MHP’nin bir sorun karşısında şiddeti
ve silahı çözüm olarak görmesi arasında nasıl bir fark
bulacağız?"
TOPLUMDA ’BDP, PKK İSTİYOR AK PARTİ YAPIYOR’ GİBİ BİR ALGI
OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILIYOR"
Pervin Buldan’ın Öcalan ile yaptığı görüşme sonrası sürecin ikinci
aşamasına ilişkin yaptığı açıklamasıyla ilgili konuşan Ünlü,
"2002’den beri attığımız demokratikleşme adımları var. Türkiye
Cumhuriyeti Devleti, kendi vatandaşlarının hak ve özgürlüğünü hiç
kimse ile pazarlık malzemesi yapmaz. Devlet hiçbir şekilde kendi
mahkumuyla oturup hükümetin yapması gereken düzenlemelerin içeriğin
çerçevesini konuşmaz" dedi.
"Bizim bu süreçle ilgili görüştüğümüz tek bir şey vardır; terörün
sonlandırılması, silahların susması ve silahlı unsurların sınır
dışına çekilmesidir" diyen Ünlü, toplumda ısrarla ’BDP, PKK istiyor
AK Parti yapıyor ve sanki silahlı mücadele sonucu kazanılmış
haklar’ varmış gibi bir algı oluşturmaya çalışıldığını belirtti.
Ünlü, "Eğer silahlı mücadele sonucu haklar kazanılsaydı terörün
tırmandığı 90’lı yıllarda bu hakların verilmesi gerekirdi.
Dolayısıyla demokratikleşme, temel hak ve özgürlüklerin
zenginleştirilmesi ve genişletilmesi ile çatışma arasında bir
koalisyon kuramazsınız" diye konuştu.
T.C. İBARESİNİN TABELALARDAN ÇIKARILACAĞI İDDİALARI
Ünlü, T.C. ibaresinin tabelalardan çıkarılacağı iddialarıyla ilgili
ise şunları söyledi: "Sağlık Bakanlığı, 8 ay önce kurumsal kimlik
çalışması yaptı. Üst başlık olan T.C. Sağlık Bakanlığı’nın
altındaki kurumların başına T.C. yazılmasını kurumsal kimlikten
çıkarıldı. Çünkü bunlar Sağlık Bakanlığı’nın alt kurumlarıdır.
Aradan 8 ay geçiyor, çözüm süreci gündeme geliyor, birileri malzeme
arıyor ve bunu bulup çıkarıyor. Hazine’nin başındaki T.C.’yi de
photoshop ile çıkarıp sosyal medyaya verdiler. Balıkesir
Valiliği’nin başındaki T.C’yi de aynı şekilde silip sosyal medyaya
verdiler"
ŞU ANA KADAR GELEN GERİ BİLDİRİMLER ÇOK OLUMLU
Ünlü, programda Akil İnsanların bölge ziyaretlerini değerlendirdi.
Şu ana kadar gelen geri bildirimlerin çok olumlu olduğunu
vurgulayan Ünlü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gittikleri hiçbir yerde
olumsuz bir şeyle karşılaşmadılar ve çok iyi karşılanıyorlar. Akil
insanların bir görevi sürecin önünü açmak yani sürecin önündeki
tehditleri, riskleri görmek ve bu konuda öneri ve uyarılarda
bulunmaktadır. Şu ana kadar bu mekanizma çok güzel işledi. Akil
İnsanlar risk aldı. Ama bu insanlar hatta çözüm sürecine ’destek
oluyorum’ diyenler bile hakarete uğruyorlar. Böyle bir ortamda bile
risk alan bu insanların her birini takdir ediyorum"
SÜRECE DESTEĞİN YÜZDE 65’E ÇIKACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM
Yapılan son ankette sürece destek oranının yüzde 58 oranında
olduğunu ve bu oranın atmosferi yansıtmadığını dile getiren Ünlü,
"1 Nisan’da bir saha çalışması yapıldı. Bu hafta içerisinde de
anket sonuçları gelir ve yüzde 65’e yakın bir destek çıkacağını
düşünüyorum" dedi.
BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ SİLAHLI UNSURLARIN SINIR DIŞINA ÇEKİLMESİ
Ünlü, çözüm sürecinde birinci önceliğin silahlı unsurların sınır
dışına çekilmesi olduğunu belirtti. "Biz kendi topraklarımızda
terör, silahlı unsurlar istemiyoruz" diyen Ünlü, "Dolayısıyla biz
şimdi birinci önceliğimizi gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bundan
sonraki süreçte silahlı unsurlar sınır dışına çekildikten sonra
kendisini tasfiye eder, etmez bunlar başka bir şey. Çünkü PKK terör
örgütünden bahsettiğiniz zaman milyar dolardan, uyuşturucu
trafiğinden, insan kaçakçılığından bahsediyorsunuz. Biz, bu ülkede
sorunların siyaset kurumu aracılığıyla çözülmesi, bu milletin
sorunlarının çözüm merciinin TBMM olduğunu ve bütün kesimlerin
demokratik yolla TBMM’de temsil edilmesini, sorunlarının orada
çözüme kavuşması gerektiğini, bu ülkenin kendi Anayasa’sını yapmış,
kendi vatandaşlarının demokratik hak ve özgürlüklerinin
zenginleştirilmiş, her vatandaşın birinci sınıf vatandaş olduğu bir
Türkiye ile ilgileniyoruz şu anda ve bunu gerçekleştirmeye
çalışıyoruz."
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
AK Parti Grup Başkanvekili Ünlü, yeni anayasa çalışmaları ile
ilgili soruları da cevapladı. Ünlü, Uzlaşma Komisyonu’nun
belirlenen tarihte çalışmalarını bitiremediğini hatırlatarak şöyle
konuştu: "Şu an Meclis Başkanımız bir inisiyatif kullanarak bütün
siyasi partilerin verdikleri önerilerden her siyasi parti kendi
taslağını oluşturdu ve bu taslaklar üzerinde mutabakat arayışları
sürüyor. Bunun neticesini açıklayacak olan da Meclis
Başkanımızdır"
Ünlü, hiçbir siyasi partinin o masadan kalkmak istemeyeceğini
kaydederek, seçimlerden önce herkesin millete söz verdiğini
hatırlattı. Çalışmaların tamamlanması konusunda az da olsa umudunun
olduğunu söyleyen Ünlü, sözlerine şöyle devam etti: "Siyasi
partilerin taslak üzerinde uzlaşabileceklerini düşünüyorum. Çünkü
TBMM’de kurulan Uzlaşma Komisyonu’ndan bir anayasa taslağı çıkmazsa
sonuçta Türkiye uluslararası arenada siyaset kurumunun anayasa
yapamadığı bir ülke durumuna düşer. O yüzden umut ediyoruz ki
oradan bir taslak çıkar. AK Parti, bütün çözüm yollarını, bütün
uzlaşma arayışlarını sonuna kadar sürdürür, eğer buradan bir taslak
çıkmazsa da kendi taslağı ile yoluna devam eder"
AKİL İNSANLARIN YAPTIĞI AÇIKLAMALAR KENDİ ŞAHSINI BAĞLAR
Mahir Ünal, programın sonunda Akil İnsanlar Heyeti Ege Bölgesi
Üyesi Baskın Oran’ın "Umudunu kaybetmiş bir PKK olursa metro
istasyonları ve AVM’ler her gün patlar" açıklamalarını
değerlendirdi. Akil İnsanların yaptığı açıklamaların kendi şahsını
bağlayan açıklamalar olduğunu ifade eden Ünlü, sözlerini şöyle
tamamladı: "Kamuoyunda sanki biz Akil İnsanlara ’şöyle konuşun,
bunu deyin’ şeklinde direktif vereceğiz gibi bir algı oluştu. Biz
hiç öyle bir şey demedik, onlar da zaten böyle bir şeyi kabul
etmez. Baskın Hoca, böyle bir açıklama yapmış ve onun kişisel
görüşüdür. Bu, onun bakış açısını ve perspektifini ifade ediyor
demektir. Baskın Oran’ın bu düşüncelerinden yola çıkarak ’acaba
AVM’lerde patlamalar mı olacak?’ diye kaygılanmak doğru değildir.
Toplumun bu kaygıya da itilmemesi gerekiyor."
(İHA)