Ünal Aysal Arda için ne dedi?
Abone olGalatasaray Başkanı Aysal, İsveçli golcü Elmander ile anlaştıklarını açıkladı.
Ünal Aysal, İngiltere Premier Lig takımlarından
Bolton'da forma giyen İsveçli golcü Johan Elmander ile
anlaştıklarını açıkladı.
Aysal Arda için "Hocamız da tutmak istiyor, bende tutmak istiyorum" ifadelerini kullandı.
NTV Spor'a konuk olan Ünal Aysal, Elmander'in transferini yarın SPK'ya da bildireceklerini ifade edereken, Fransa'nın Olympique Lyon takımında oynayan bir diğer İsveçli oyuncu Kim Kallström'le de görüştüklerini ve almak istedikleri bir isim olduğunu söyledi.
Galatasaray’ın çiçeği burnunda başkanı Ünal Aysal katıldığı % 100 Futbol'da Güntekin Onay ve Rıdvan Dilmen'in konuğu oldu.
"LİSTEMİZDE ÇOK İYİ İSİMLER VAR"
Bomba transferlerin sinyalini veren Aysal "Listemizde çok
iyi isimler var. Galatasaraylılar hatta bütün Türk seyirciler
seyretmekten mutlu olacaklar" diyerek taraftara müjde
verdi.
"BİZİM EL SIKIŞMAMIZ YETERLİ"
Ünal Aysal, "Saat 20:45. Adnan Polat başkan 20:45'i çok sever
biliyorsunuz. Onun tam saati, o zaman açıklayabilirim sorun değil.
Bugün 19.05 itibariyle sayın Fatih Terim ile el sıkıştık, tam
mutabakat sağladık. ikimiz de güçlerimizi Galatasaray için
birleştirmeye ve Galatasaray'ın başarısı için elimizden gelen her
şeyi yapma kararını aldık. Bu yakın işbirliği yarın sabahtan
itibaren başlayacak. Bizim aramızda şu anda el sıkışmak önemli.
Hoca da sözünün adamıdır, bende sözümün arkasında her zaman
durmuşumdur. Bizim el sıkışmamız yeterli" diye konuştu.
"TERİM KARARIMDAN SON DERECE EMİNİM, ENDİŞEM
YOK"
"Biz Terim ile aynı heyecanı paylaştığımızın farkına vardık" diyen
Aysal, "Ben değişik bir insan buldum. Yani benim de medyadan takip
ettiğim sanki işte imparator anahtarı alırım, kimseyi oraya sokmam,
elimde sopayla herkesi kovalarım imajı vardı. Ama katiyetle böyle
bir şey görmedim. Uzlaşıcı, beraber çalışma arayışında olan ve
yardımcı, yardımlaşmayı seven bir insan gördüm. Benim için sürpriz
oldu. Ben Fatih hocayı eskiden tanımıyorum. Bu geçtiğimiz dönemde
yakından tanıma imkanına kavuştum. Doğrusunu isteseniz aldığım
karardan da son derece eminim, herhangi bir endişem yok.
Yardımcılarıyla ilgili bir şey, o önümüzdeki günlerde
toparlayacağımız bir şey, muhakkakki orada da ideal kadroyu
bulacağız" dedi.
"TAKIMIN ÜÇTE BİRİ GİDEBİLİR, AMA KARAR
HOCANIN"
Rıdvan Dilmen'in kadronun üçte biri gidecek diye bir yazı okudum
sizin düşünceniz olarak. Ne diyorsunuz sorusuna Aysal, "Gidebilir
ama bu teknik ekibini yapacağı çalışma, önümüzdeki günlerde
yapacakları, maçlar, antrenmanlar vs. bunlarda teknik ekibin
yönlendirip bize tavsiye edeceği liste olacak. Muhakkak bir takım
arkadaşlarımızla el sıkışmak, ayrılmak durumunda kalacağız ama
benim tahminim o civarda bir değişim olabilir. Takımı izlediğim
vakit onu görüyorum" şeklinde cevap verdi.
"ELMANDER İLE ANLAŞTIK, KALSTRÖM İLE
İLGİLENİYORUZ"
İngiliz ekibi Bolton'dan İsveçli oyuncu Johan Elmander ile
anlaştıklarını, Lyon'un İsveçli oyuncusu Kallström'le ise
ilgilendiklerini açıklayan Aysal, taraftarları heyecanlandıracak
sözler söyledi.
Transferde önceliklerinin hoca olduğunu ve bunu bitirdiklerini
anlatan Aysal, ''Fatih hocanın kafasında bir çok oyuncu var. Bülent
Tulun, Ali Dürüst ve Ali Gürsoy da ekibin parçası. Çalışmaları var.
Listeleri birleştireceğiz ve karar vereceğiz. Hocamızın kafasında
yıldızlar var. Bizde de var. Şimdi isim açıklarsam başkaları da
talip olur ve fiyatı artar. Bir hafta içinde kaleci olarak çok
önemli bir isim çıkabilir karşınıza. Taraftarımız güvensin ve
beklesin'' diye konuştu.
"DROGBA'NIN TALİBİ ÇOK, BİZDE OLABİLİRİZ"
Chelsea'de forma giyen Drogba'nın adının Galatasaray'la geçtiğinin
sorusu üzerine Aysal, ''Drogba'nın çok talibi var. Biz de
olabiliriz'' derken, Trabzonsporlu Seçuk İnan'la ilgili soruya da
oyuncunun sezon sonu sözleşmesinin dolacağına dikkati çekerek,
''Serbest kalan futbolcularımızın, özellikle kaliteli olanlarınla
ilgilenmemek mümkün değil, gayet tabi ilgileniriz ama daha henüz
lig bitmediği için terbiyeli bir hareket olmaz teklif götürmek,
nazik bir jest olmaz. Trabzonspor'a büyük saygımız var, büyük bir
kulüp. Herhalde lig bittikten sonra bir karar alacağız"şeklinde
konuştu.
"BÜLENT TULUN BENİM FUTBOL DANIŞMANIM"
Aysal, "Bülent Tulun benim futbol konusunda danışmanım, önemli bir
görevi var. Çoktan beri de bu görevi götürüyor, kulübü çok iyi
tanıyor. Bundan sonraki yapılaşma içinde muhakkak futbolun içinde
olacak ama hangi pozisyonda olacak ona da önümüzdeki günlerde karar
vereceğiz, o da ekip kararıdır. Ama muhakkak içeride olacak"
dedi.
"ALTYAPI HOCA VE BENİM İÇİN DE ÇOK ÖNEMLİ"
Fatih Terim'in ve kendisinin altyapıya çok önem verdiğini belirten
Ünal Aysal, "Kulüpler ticari kuruluşlar bir yerde. Yani bir
futbolcuyu alttan alacaksınız, yetiştireceksiniz, onu
değerlendireceksiniz veya satacaksınız, para kazanacaksınız.
Futbolcunun önünü açacaksınız, hem de kendinize en yararlı şekilde
tutacaksınız. Ama bunda para kaybetmemeniz lazım en azından.
Galatasaray geçtiğimiz son 5 sene içinde bu konuda biraz ekside
görünüyor, futbolcu alım satımı işlerinde. Bunu tekrar müsbete
çevirmemiz lazım. Hocanın deneyimlerini burada en iyi şekilde
değerlendireceğiz" şeklinde konuştu.
Rıdvan Dilmen'in Tugay Kerimoğlu'nun durumunu Fatih Terim ile
görüşüp görüşmediği sorusu üzerine Aysal, "Her iki hoca da
Galatasaray'ın hakikaten çocukları. En zor zamanda, en sıkıntılı
zamanda göreve sahip olan insanlar. Onları muhakkak takdirle bu
hizmetlerini anmamız gerekiyor. Bence şu veya bu şekilde onlara
camia içinde onlara uygun pozisyonu teklif etmemiz lazım. O da şu
anda emin olun önceliklerimiz arasında ama henüz netleşmemiz bir
şey" diye cevapladı.
"YABANCILARDA ELEME YAPILACAK"
"Bütün yabancılar oyuncular gider diye bir kural yok" diyen Aysal,
"Yabancılardan bir eleme yapılacak. Mümkünse yararlı olabilecek
oyuncular tutulacak ama baktık ki başka yerde daha mutlu olacaklar,
bizim kurduğumuz düzende pek onların yeri yok, bu oyuncularımızı da
en iyi şekilde değerlendirmeye çalışacağız. Tazminat sorunu
çıkanlar olacak muhakkak. Orada uzlaşma yoluyla bir çözüm
bulacağız" dedi.
Aysal, "Galatasaray kadrosunun şampiyon olmayacak bir kadro
olduğuna inanmıyorum. Galatasaray kadrosu bu sene şampiyon da
olurdu ama bizim sorunumuz, kadroda değişiklik yapma sorunumuz
maalesef psikolojik olarak tekrar kazanamayacağımız oyuncuları
değiştirmek. Yoksa psikolojik olarak kendi sistemimize
kazandıracağımız oyuncuları muhakkak tutmaya çalışacağız. Çünkü
geçen senenin tramvasını yaşamış, özellikle yabancı oyuncuların bu
tramvadan kurtulmaları biraz zor gibi gözüküyor" şeklinde
konuştu.
"ARDA'YI HOCA DA TUTMAK İSTİYOR, BENDE"
Arda konusuna da değinen Aysal, "Hocamız da tutmak istiyor, bende
tutmak istiyorum Arda'yı. Ama Arda'nın da burada söz hakkı var.
Kontratımız var, orada bir sorun yok ama bize gönülsüz oynayan bir
oyuncu benim için o kadar üzerinde ısrar edilmesi gereken bir
oyuncu değil. Hoca muhakkak Arda ile kendisi direkt konuşacaktır,
ondan sonra gerekirse ben konuşacağım. Bence Arda'nın devam etmesi
kendisinin çok lehinedir. Kaptanlığı devam eder, bizim öyle bir
sorunumuz yok. Zaten bir takımda bir tane kaptan olmaz, bir iki
tane kaptan olur. Galatasaray'da diğer kaptanların da olacağı bir
sistem herhalde hoca kuracaktır" dedi.
"ÇİM SAHA TERİM'E AİT"
Aysal, "Çim sahanın içindeki sayın Terim'in hiçbir hareketine biz
katılmayız. Ne altındaki insanlara talimat geçer, ne oraya elimizi
uzatırız. Çim saha kendisine aittir, sorumluluğu da kendisine
aittir, başarısı da kendisine aittir ama çim sahaya ininceye kadar
olan bütün çalışmalar kararlar bir ekip tarafından alınır. Sayın
hocam da orada o ekibin önemli ismidir. Transferler o ekibin işi"
dedi.
"TEK BAŞIMA KARAR ALIP BAŞKALARININ ADINA HAREKET
ETMEM"
'Geçmiş dönemdeki başkanların düştüğü hangi yanlışlara
düşmeyeceğinin garantisini verebilir' sorusu üzerine Aysal,
"Mümkünse hiçbirine düşmek istemem. Ama özellikle bir tanesi çok
önemli, tek başıma çabuk karar alıp başkalarının adına hareket etme
gibi bir hatayı işlemek istemem" diye cevapladı.
"SAĞLIK EKİBİNİN ÇOK BAŞARILI OLDUĞUNU
SÖYLEYEMİYORUM"
Rıdvan Dilmen'in "Galatasaray'ın haftada ortalama 10 olan sakat
oyuncularının problemi sağlık kurulundan mı, neden olduğunu
bilemiyorum veya ligden erken kopuş mu? Buna mutlaka bir çözüm
bulunması lazım diye düşünüyorum" şeklindeki sorusunu ise Aysal,
"Benim dışarıdan Galatasaray seyircisi olarak baktığım vakit iki
tane etken var. Bir tanesi psikolojik etken tabi, yani kaybolan bir
sistemin içinde olmama çabası ama ağırlıklı olarak da ben sağlık
ekimizin de çok başarılı olduğunu da söyleyemiyorum. Çünkü
futbolcuların dayanıklılık çalışmalarının yeterince belki iyi
yapılmadığı izlenimi de var ama özellikle sağlık ekibinin bu konuda
daha duyarlı, daha proaktif olması gerektiğine inanıyorum. Bu
konuda herhalde teklifini alacağız önümüzdeki günlerde. Hoca
teklifini getirir, bizlerde yardımcı oluruz. Bizim de
araştırmalarımı olur, bu beraber verilecek bir karar, çok önemli
bir karar. Çünkü bütün oyuncularımızın sene içinde bize vereceği
performansı direkt etkileyen bir karar" diye açıklık getirdi.
"BÜTÜN ÇÖZÜMLERİMİZ UZUN VADELİ"
Her zaman uzun vadeli çözümlerden yana olduğunun altını çizen Ünal
Aysal, "Yani Fatih Terim gibi bir hocayla kısa vadeli bir iş
düşünmeniz hem ona, hem de kulübe saygısızlık olur. Zaten hiçbir
çözümümüz kısa vadeli değil. Bütün çözümlerimiz uzun vadeli ve buna
en uygun profil olarak da hocanın profili bana göründü. Bu evvelden
alınmış bir karar değil. Çoktan beri takip ettiğim, tereddüt
ettiğim, yabancı hocalarla da mukayese ettiğim vakit bugün Fatih
Terim hocanın burada ağırlıklı bu görevin en iyi adayı olduğunu
tespit ettiğim ve kendisine teklifi götürmüştüm 2 gün önce.
Konuştuk, o da düşündü, bende biraz düşündüm. Özellikle hoca için
yeni bazı şeyler olabilirdi. Gördüğünüz gibi sizler için de yepyeni
benim bazı yaklaşımlarım, hoca için de alışmadığı bir şeyler
olabilirdi. Ama çok mutlulukla tespit ettim ki özellikle
kurumsallık konusundaki ısrarlarım hoca tarafından büyük bir
memnuniyetle karşılandı. Kendisinin özellikle ikinci defa
Galatasaray'ın başına geldiği vakit sorunların çoğunlukla
kurumsallığın olmamasından kaynaklandığı konusunu analiz ettik
beraber. "Eğer ben bir ekip içinde çalışsaydım, bu desteği
görseydim çok daha başarılı olurdum" dedi ki ben buna inandım,
yürekten böyle olduğuna inanıyorum. Çünkü o günkü yapıyı da
biliyorum. Burada 'yiğidi öldür, hakkını ver' yani biraz da bunun
olması lazım. Demek ki kurumsal yapıda bir ekip halinde
çalışılacak. Herkes kendi kısmının gereğini yapacak ama karşılıklı
görüşme, konuşma ve fikir birliğinle en iyisini bulacağız. Zaten
benim de yaklaşımım "anahtarı ver kurtul" değil katiyetle. Çözüme
katıl, gerekli desteği ver, gerekli denetlemeyi de yap, en iyi
neticeyi al' politikasıdır. Hocayla bu konuda tam bir görüş
birliğine vardığımız için de çok mutluyum bu akşam" şeklinde
konuştu.
"SUYUN SICAKLIĞINI ÇOK İYİ BİLİYORUM"
Aysal, "Bu bir bayrak yarışı demiştim. Bayrak yarışını gözünüzün
önüne getirin. Bir oyuncu koşarken, öbürü de beraber koşuyor bir
müddet ki alayım. Ondan sonra bir hızı yakaladıktan sonra alıyor ve
devam ediyor. Bu sözüm bu kasıtla söylenmiş bir sözdü, uluorta
söylenmiş bir söz değildi, bilinçli bir sözdü. Ben bu olayı bayrak
yarışı olarak başlattım. Ben Galatasaray'ı üye olduğum günden beri
çok yakından takip ediyorum. Oyuncu alım satımları falan değil,
gündelik takip ettim. Bu dönem içinde gazetelerde bana sorulduğu
vakit, beyanatlarım oldu, yazılarım oldu, röportajlarım oldu,
Galatasaray camiası beni tanıdı, yani ben son 2-3 ay içinde ortaya
çıkmış bir adam değilim. Tanıyan tanıyordu ama tanımayan da
tanımıyordu. Ön planda olmamama rağmen işin içindeydim her zaman
için. Yani bugün ben soğuk bir suya atlamış değilim, suyun
sıcaklığını çok iyi biliyorum. Galiba seçmenim de, üyelerimiz de bu
şekilde davrandı ki bana ve benim ekibime teveccüh ettiler.
Kendilerine bir kere daha teşekkür ediyorum burada, bence de iyi
yaptılar" ifadelerini kullandı.
"SÖZ VERMİŞTİM VE TUTTUM"
Başkan Aysal, Galatasaray ile uzun zamandır ilgilendiğinin altını
çizerken, "Galatasaray'daki bütün gelişmeleri takip ediyorum. Hatta
özellikle üye olduktan sonra da çok daha yakından ilgilenmeye
başladım. Bu benim tabiatımda var. Bir yere üyeysem, eğer bir
sistemin içindeysem o sistemle çok yakından ilgilenmek gibi eskiden
gelen bir alışkanlığım var. Ama başkan olmak gibi bir niyetim,
heyecanım olmadı hiçbir zaman. Ancak bu geçtiğimiz aylar içinde
kulüpteki hiç istenmeyen gelişmeler karşısında ben bir açıklama
yaptım zaten. Benim ismim medyada telaffuz edildi, kulübümüzün
diğer duayenleri tarafından. Ben de o zaman şöyle bir açıklama
yaptım, "Kulübün bugünkü şartlarda deneyimli, enerjik ve bu işi
başarabilecek genç kadrolar bu göreve talip olurlarsa ben destek
veririm" dedim. Ve olmazlarsa da "Elimi taşın altına koyarım"
dedim, böyle bir söz vermiş bulundum. Sonra zaman içinde bu göreve
talip olan kadrolara baktığım vakit, sanki genelde bir isteksizlik
var, herkes bugünkü ortamdan çekiniyor gibi bir durum doğdu. Onun
üzerine sözümü tutmak zorunda kaldım ve aday oldum" dedi.
"TAKIMIN BUGÜNKÜ DURUMU TRAFİK KAZASI"
Kulübün bu seneki içinde bulunduğu durumu trafik kazası olarak
niteleyen Aysal, "Bugünkü durum bir trafik kazası, yani hep öyle
görüyorum. Aynı kelimeyi kullanıyorum, çünkü buna inandığım için
söylüyorum. Kulüp projelerinde başarılı etaplar katetti ama bir
nakit sorunu yaşandı son özellikle bir kaç ay içinde. Tabii bu
yukarıda bazı uyumsuzluklar yarattı. Bu uyumsuzluklar aşağı doğru
süzüldüğü vakit yeşil sahaya kadar indi ve Galatasaray hiç arzu
edilmeyen ve hiç alışmadığı, bugüne kadar hiç tatmadığı, 20 seneden
beri tatmadığı bir levhada 14. pozisyona kadar indi. Bu tabii
camianın alışmadığı bir şey. Tabii infial oldu. Geldiğimiz durum
işte bu neticede" diye konuştu.
"BENİM BUGÜNKÜ PROGRAMIM SADECE 3 SENE"
Bugünkü planlarının sadece önümüzdeki 3 yıl için olduğunu söyleyen
Aysal, "Ben 3 yıllık bir program yaptım kendime. Bu 3 yılda
inşallah hedeflediğim yerlere gelebilirse arkadaşlarımızla beraber,
3 yıl sonunda ben müsaade isteyeceğim. Ama her şey çok iyi gider,
camia "Gel bunun 3 sene de keyfini sür" derse bu da bir ihtimal ama
o gün ne yapacağıma karar vermedim ama bugün benim programım sadece
3 sene" şeklinde konuştu.
"BEN KONUŞMAM EYLEM YAPARIM"
Kendisinin genel felsefesinin netice odaklı çalışmak olduğunu
söyleyen Ünal Aysal, "Kendime koyduğum hedeflere varabilmek için de
öncelikle sözün kısa kesilip eylemin yapılmasına inanırım.
Eylemciyim ve görevim bir şeyleri yoluna koymak, o görevi yapmam
gerekiyor. Bu konuşarak olmuyor. Konuşarak camia içindeki bazı
uzlaşmaları, birleşmeleri ve bazı barışmaları yaratmam gerektiğine
inanıyorum. Konuşmanın da bir faydası var ama bir yere kadar, ondan
sonra esas eylemi gerçekleştirmeniz lazım. Tahmin ediyorum ki,
uzlaşma ve huzur verme yönünden biz bir etap kaydettik zaten. Şu
anda öyle hissediyorum. Gerektiği vakit her zaman medyayla beraber
olacağım, bana düşen görev bu ama bunu da fazla istismar etmemek
lazım, esas görevimiz bizim büroda, makine dairesinde hep onu
söylüyorum" dedi.
"KURUMSAL YAPIYI İŞLER HALE GETİRMEMİZ LAZIM"
Aysal, "Galatasaray, 500 senelik bir eğitim müessesesi gerçeğini
bir kenara bırakırsak, 106 yaşında, bir asrı devirmiş, yeni bir
asra hazırlanan büyük bir kurum. Büyük imkanları var, o imkanların
bazında ben gayrimenkuller, paralar ben bunlardan bahsetmiyorum,
insan gücü var. Bir kültür birliği ve bizim çok ciddi bir insan
kaynağı zenginliğimiz var Galatasaray'da, bunu değerlendirmek lazım
ve bunu 21. yüzyıla girerken kulübe muhakkak katkı olarak sunmamız
gerekiyor. Yapılacak çalışmaların bazında bu geliyor. Bu ne demek?
Belki aynı şeyi tekrarlıyor gibi görünüyorum ama çok önem verdiğim
bir şey. Bu kurumsal yapının tesisi işler hale getirmesidir.
Baktığımız vakit kulüplere kurumsal yapı hepsinde var ama yapı
işlemiyor. Yapılar başkanların elinde ve başkanın bir talimatıyla 3
kişi atılıyor, 5 kişi alınıyor. Şu sporcu alınıyor, bu sporcu
satılıyor. Ben Galatasaray'da hedeflediğim ve idealize ettiğim
durum, bunun kurumsal yapı içinde ve bir saygınlık içinde cereyan
etmesi, bunun kendi kendine işleyen bir mekanizma haline gelmesi,
kişilere bağlı olmaması, yarın öbür gün bir başkan görevini
bitirdi, ayrıldı. Yeni gelecek başkanın sil baştan yapmayacağı bir
düzen içinde çalışmaya başlanması. Profesyonel diyorsunuz,
profesyonelliğin bazında para yatıyor. Bu bir holding yapısı içinde
gerçekleştirilirse, ki altında zaten oraya gelinmiş bir takım
şirketler var. Bu şirketlerin bir kısmı SPK'ya vs. falan kontrol
ediliyor bunlar tarafından. Bu yapının iyi çalıştırılması lazım.
Zaten mecburuz bunu iyi çalıştırmaya, düzenli çalıştırmaya. Bunun
da esasları o kadar zor şeyler değil. Bütün mesele sistemin doğru
kurulması ve kuralların iyi anlatılması. Arkası kolay gelir bunun
ve bunun da bazında iyi bir planlama, iyi bir bütçeleme, iyi bir
kontrol etme geliyor. Bunun dışında kolay yürüyecek bir sistem"
diye konuştu.
"BASKETBOLDA HAKAN ÜSTÜNBERK VE EKİBİYLE
DEVAM"
"Basketbolda çok başarılı olan bizden evvelki yönetimin bir üyesi
var, Hakan Üstünberk ve ekibi. Onlarla devam etmek istiyoruz. Bu da
işimizin doğasında var. Belki bazı arkadaşların endişeleri de
olabilir. Diğer bürokratlarımızın, profesyonellerimizin de bu tip
endişeleri olabilir. Başarılı, performansı iyi olan ve kulübe artı
getiri sağlamış bütün elemanları biz mümkün olduğunca bünyemiz
içinde tutmaya çalışacağız" diye konuştu.
"ERSAN İLYASOVA İLE İLGİLENİYORUZ"
Aysal, Güntekin Onay'ın Ersan İlyasova ile ilgilenildiği
haberlerini doğru olup olmadığı sorusuna ise, "Benim bilgim var,
böyle bir ilgi devam ediyor. Ben görüşmüyorum ama kulübün böyle bir
ilgisi olduğunu biliyorum" diye cevapladı.
Ünal Aysal, "Biz eğer futbolda bir iyileşme istiyorsak, bunu
basketbolda, voleybolda, diğer branşlarda beraber götürmek
zorundayız. Sadece bir branşta iyileşme, 'bir çiçekle bahar olmaz'
konseptini hatırlatıyor bana. Biz bahçemizi çiçeklendirmek
zorundayız ama bütün gücümüzle bunun için çalışıyoruz zaten"
dedi.
"HAKKIMI YERDE BIRAKMAM AMA TARZIM VE YÖNTEMLERİM
FARKLI"
Aysal, "Ben hakkımı yerde bırakan adam değilim. Herkes bundan bir
kere emin olsun ama arama tarzım ve yöntemlerim farklı. Bağırarak,
çağırarak hak aramam. Ama bunun kanuni yolları var, hukuksal
yolları var, araştırmacı yönleri var, müzakere yolları var. Bunlar
çözülecek şeyler" diyerek sözlerini tamamladı.