Unakıtan'dan kadro iddialarına yanıt

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, yaptığı yazılı açıklamada, 2004 yılı bütçesinde, 40 bin kişilik yeni istihdam sınırında Türk Silahlı Kuvvetleri, hakimler ve savcılar ile üniversitelerin hariç tutulduğunu anımsatarak, "Hükümetimiz bu hususa sıkı sıkıya riayet etmiş olup, 2004 yılında bu kurumlara 36 bin 312 kişi için açıktan atama izni verilmiştir" dedi. Türk Silahlı Kuvvetleri, hakimler ve savcılar ile üniversitelere yapılan açıktan atamaların da geçen yıl Emekli Sandığı ile ilişkilendirilen 85 bin 545 kişi arasında yer aldığını kaydeden Unakıtan, şöyle dedi: "Bu sayı, konsolide bütçe kapsamındaki kurumlarda işe alınan 36 bin 312 kişi yanında, konsolide bütçe dışında kalan diğer merkezi ve yerel kamu kurum ve kuruluşlarında Emekli Sandığı Kanunu’na tabi görevlere başlayanlar ile diğer sosyal güvenlik kurumlarından nakil suretiyle gelip Emekli Sandığı ile ilişkilendirilen diğer kişileri de kapsamaktadır." Unakıtan, Emekli Sandığı ile ilişkilendirilen 85 bin kişinin içinde "belediyeler, il özel idareleri, özel kanunlarla kurulmuş ve kurulacak tüzelkişiliği bulunan devlet kurumları, özel idare ve belediyelere bağlı idare ve kuruluşlar ile diğer kurumların" da yer aldığını belirtti. "Bunların dışında, kamuda yeni bir göreve başlamadığı halde Emekli Sandığı ile ilişkilendirilenler de 85 bin rakamının içinde yer almaktadır" diyen Unakıtan, Emekli Sandığı sicil numarası verilmesinin kamuda istihdam anlamına gelmediğini şöyle açıkladı: "SSK ve Bağ-Kur kanalı ile hizmet birleştirmesi talep edenler, kendisi kamu görevlisi olmadığı halde kamu görevine vekalet edenler, özelleştirme kapsamına alınan ve çalışanları diğer sosyal güvenlik kurumlarına kayıtlı olan kurumlardan gelen personel, yedek subay olarak askerlik hizmetini yerine getirenler, harp okulları, fakülte ve yüksekokullarda TSK hesabına okuyan öğrenciler, vazife malullükleri ve vazifeden doğma ölümleri halinde erler bu kapsamda bulunmaktadır." Unakıtan, konunun konsolide bütçe tabi kurumlarda 85 bin personel işe başlatılmış gibi yansıtılmasını eleştirerek, "Konu bu haliyle herhangi bir tereddüde mahal vermeyecek kadar açık olduğu halde bir soru önergesine verilen cevabı ilgili yasa hükümlerini dahi incelemeden haksız ve yersiz bir tenkide dönüştürme çabasını anlamak mümkün değildir" dedi.