Unakıtan, Tüpraş'ı Ruslara satıyor

"Tüpraş'ı Rusya'ya satar mısınız diyorlar. Satarım kardeşim" Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, uyguladıkları ekonomik programa hükümet olarak inandıklarını, bu programın uygulanmaya devam edeceğini söyledi. Unakıtan özelleştirme ile ilgili olarak, tüm tesislerin ''parayı veren herkese'' satılabileceğini dile getirdi ve ekledi ''Bana (Tüpraş'ı Rusya'ya satar mısınız?) diyorlar. Satarım kardeşim. Parayı veren herkese satarım" Unakıtan, yerli ve yabancı sermaye yatırımcılarıyla hükümet yetkililerini bir araya getiren ve Bodrum'da yapılan Yabancı Yatırımcılar Toplantısı'nın açılış konuşmasını yaptı. Türkiye'nin geçmişte büyük sıkıntılar yaşadığını, ancak uygulanan ekonomik politikalarla bu sıkıntıların yavaş yavaş giderilmeye başladığını ifade eden Unakıtan, Türkiye'de esas sorunun yönetimden kaynaklandığını, geçmiş yönetimlerin uyguladıkları popülist politikalar sonucu ülkenin büyük ve çevrilemez bir borç stoğuyla karşı karşıya kaldığını anlattı. Unakıtan, şunları söyledi: ''Türkiye bir yönetim hatası yaptı. Dolayısıyla yönetim çok önemli. Yönetim hata kabul etmiyor. Hele hele Türkiye gibi memleketlerde yöneticilerin hata yapma lüksleri yok. Hesaplarını yaparken çok dikkatli olması lazım. Prensiplerden taviz vermemek lazım. AK Parti hükümeti olarak yönetime geldiğimizde borçların GSMH'ye oranı yüzde 90'ın üzerindeydi. Türkiye'de sıkıntıların kendisi kamuda, özel sektörde değil. Kamunun kendisinde. Yani iyi idare edilmemekten dolayı bir problemler yumağı haline gelmiş. Buradaki en büyük problem de borçların yükselmesi, onun da ötesinde çevrilebilirliğinin sıkıntıya girmesi.'' Türkiye'de 2003 bütçesinde, 145 katrilyonluk büyüklüğün 65.5 katrilyon lirasının faiz ödemelerine gittiğine dikkati çeken Unakıtan, devletin bütün masraflarının tüm açıklar da dahil edildiğinde toplam 80 katrilyon lirayı bulduğunu, faizler olmasa yatırıma çok daha rahat kaynak aktarılabileceğini dile getirdi. Unakıtan, Türkiye'nin geçmişte de çok zor durumlar yaşadığını, ancak bunları aşmasını bildiğini ifade ederek, şöyle devam etti: ''Ama Türkiye kısa sürede bunu da atlatacak. Bu millet inandıktan, azmettikten sonra ve doğru yönetildikten sonra halledemeyeceği problem yok. Bir defa hiç enseyi karartmanın alemi yok. Neden? Türkiye'ye baktığımda potansiyeli yüksek. Ben geldiğimden beri devamlı (maliye bakanının yüzü gülüyor) dediler. Bir şey mi biliyor, yoksa Allah muhafaza...Evet ben birşey bilerek geldim, ikincisi değilim yani. Neden? Çünkü Türkiye'nin potansiyeli büyük, imkanları fazla. '' ÖZELLEŞTİRME Devlet yönetiminde yaşanan bir diğer sıkıntının da tüm sektörlerde kamunun yer alması olduğunu belirten Kemal Unakıtan, bugün Türkiye'de halen ulaştırmanın, sanayinin, bankacılığın büyük kısmının devlete ait olduğunu hatırlattı. Devletin mutlaka yönetim görevini üstlenmesi, üretim ve finans alanlarından ise çekilmesi gerektiğini ifade eden Unakıtan, şunları söyledi: ''Yakın zamana kadar bizden komünist ülke yokmuş. Şimdi inanmak değil, gereğini yapmak lazım. Gereği nedir? Devlet bankacı olmaz. Olmaz mümkün değil. Devletin maaşla tuttuğu genel müdür, maaşla tuttuğu yönetim kurulu üyeleri trilyonlarca kredilere karar verecek. Kaybedince cepten bir şey gitmez, kazanınca da bir şey girmiyor. Kendilerine verilen emirleri yerine getirecekler. Devlet bankacı olmaz, sanayici olmaz, mümkün değil. Onun için biz de özelleştirmeyi hızlı yapalım diyoruz.'' Unakıtan, ancak özelleştirme konusundaki ısrarlı ve hızlı tutumlarının biraz fazla hızlı gittiğini fark ettiklerini, bu nedenle Tüpraş ve Petkim gibi büyük özelleştirmelerde süre uzatımına gitmeyi uygun gördüklerini bildirdi. Bu tesislerin son derece büyük ve önemli tesisler olduğunu ve devletin zarara uğramaması, yanlış karar verilmemesi için iyi bir inceleme dönemine ihtiyaç duyulduğunu anlatan Maliye Bakanı Unakıtan, bunun için öncelikle petrol kanununun hazırlandığını, özelleştirmelerin de bu kanunun meclis açılır açılmaz yasalaşmasının ardından gerçekleştirileceğini kaydetti. TÜPRAŞ Kendilerinin özelleştirme konusundaki kararlılıklarının, muhalefet ve bazı çevrelerce eleştiri konusu yapıldığını hatırlatan Unakıtan, bu işletmeleri mutlaka satacaklarını ve maliye bakanı olarak bunları satmaktan ''büyük memnuniyet'' duyacağını söyledi. Unakıtan tüm tesislerin yerli ya da yabancı yatırımcı ayrımı gözetmeksizin ''parayı veren herkese'' satılabileceğini dile getirerek, ''Bana (Tüpraş'ı Rusya'ya satar mısınız?) diyorlar. Satarım kardeşim. Parayı veren herkese satarım. Neymiş, satamazmışız. Stratejikmiş. Ne stratejisi? Petrolün yüzde 90'ında dışa bağımlıyız. Yüzde 10'unu üretiyoruz. Yüzde 10'un stratejisi mi olur?'' dedi. Kaynak: Milliyet