Unakıtan sıkı takipte

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, yaptıkları ön analiz sonuçlarına göre 3 bin 166 mükellefin sahte belge düzenleme riski altında olduğunun görüldüğünü belirterek, 14 bin 577 mükellefi de sahte belge kullanma riski nedeniyle incelemeye sevk ettiklerini bildirdi.

Unakıtan, ''Bunlarla KDV hariç çıkacak matrah farkının 6 milyar YTL civarında olduğu daha şimdiden gözüküyor'' dedi. Bakan Unakıtan, geleneksel olarak düzenlenen ''Maliye Bakanlığı Defterdarlar Toplantısı''nda her ilden gelen defterdar ve temsilcileriyle bir araya geldi.

Unakıtan, toplantıda yaptığı konuşmada, defterdarların bakanlığın taşradaki temsilcileri olduğunu vurgulayarak ''Sizlerden güler yüzlü ve adil davranmanızı sorunlara çözüm odaklı yaklaşmanızı istiyorum. Hak, hukuk ve adalet duygularıyla hareket edin. Vatandaş odaklı yaklaşım temel felsefemiz'' dedi. Defterdarların performansını çok yakından izlemeye devam edeceklerini belirten Unakıtan, bakanlığın çalışma temposuna ayak uyduramayanların durumlarını yeniden değerlendireceklerini kaydetti. Maliye Bakanlığı'nın uzun süredir yaptığı çalışmalarla teknik altyapısını geliştirdiğini, bütün vatandaşların bilgilerinin veri tabanında toplandığını kaydeden Unakıtan, şöyle konuştu: ''Bütün bu bilgileri bilgisayar ortamında birleştirdiğimizde bazı şüpheli durumlar ortaya çıkıyor. Yaptığımız ön analiz sonuçlarına göre 3 bin 166 mükellefin sahte belge düzenleme riski altında olduğu görüldü. 14 bin 577 mükellefi de sahte belge kullanma riski nedeniyle incelemeye sevk ettik. Bunlarla KDV hariç çıkacak matrah farkının 6 milyar YTL civarında olduğu daha şimdiden gözüküyor. İncelemeye sevk edilen mükelleflerin de 238'inin 2003 ve daha öncesinde işlerini terk etmesine rağmen 2004'te 489 milyon YTL tutarında satış faturası düzenlediğini ve 759 mükellefin de bu faturaları kullandığını gördük. Bu incelemelerde risk analizleri yapıyoruz, isabet oranı yüzde 70-90 arasında oluyor. Ziyana uğratılan tahmini vergi, yüzde 60 olursa 1 milyar YTL, yüzde 70 olursa 1 milyar 253 YTL, yüzde 90 olursa 1 milyar 611 milyon YTL, yüzde 100 olursa 1 milyar 791 milyar YTL'lik vergi kaybı tespit edilebilecek durumda.''

''İLERİ GERİ KONUŞANLAR VAR, ONLARA BAKMAYIN''
Kemal Unakıtan, bakanlık olarak her ay millete hesap verdiklerini ifade ederek, ''Devletin hesabı kitabı şaşmaz. Her ne kadar devletin bütçesi hakkında ileri geri konuşanlar var, ama siz onlara bakmayın. Hesaplarımız ortada. Açık seçik. Onlar orada oturup konuşacaklarına gelsinler, hesaplarımız açık'' diye konuştu. Bakan Unakıtan, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken de bugün açıklanan büyüme rakamlarına ilişkin bir soru üzerine Türkiye'nin makul ve sürdürülebilir büyümesini devam ettirdiğini vurguladı. Unakıtan, açıklanan rakamların Türkiye'nin dinamik yapısıyla uyumlu bir büyüme olduğunu belirtti.

AKARYAKITA UYGULANAN ÖTV ORANLARI
Benzin fiyatlarına yapılan zamla ilgili bir soru üzerine ise Unakıtan, akaryakıt fiyatlarının serbest piyasada belirlendiğini, bunların hükümetin tespit ettiği rakamlar olmadığını söyledi. Kemal Unakıtan, akaryakıttaki ÖTV oranlarının indirilip indirilmeyeceği sorusuna da, ''Bu konuda sürekli yanlış bir anlama söz konusu. Biz Maliye olarak ÖTV'yi nispi olarak almıyoruz, maktu olarak alıyoruz. Dolayısıyla ÖTV petrol fiyatları arttıkça nispi olarak azalıyor. Yani biz vergi falan arttırmıyoruz, maktu olarak değiştirmiyoruz'' karşılığını verdi. Bakan Unatıkan, ÖTV'de nispi oranların düşürülüp düşürülmeyeceği sorusu üzerine, hedefler bakımından bunun mümkün olmadığını ifade ederek şunları kaydetti: ''Türkiye'nin bütçe ve makro ekonomik konularda hassasiyetleri var. Bunlara uymamız lazım. Uymazsak eskiye döneriz. (Onu indir, bunu indir, vergileri indir), ne olacak bu, nasıl olacak? Bütçe hesabımız var. O hesabı iyi bilmek mecburiyetindeyiz. Bilmezsek Türkiye için iyi olmaz.''

Önümüzdeki dönemlerde tekstil sektörüne uygulanan vergi indiriminin başka bir sektöre uygulanıp uygulanmayacağına dair bir soru üzerine Unakıtan, zaman zaman bazı sektörlerde ayarlamalar yapabildiklerini, genel vergi politikalarının Türkiye'nin rekabet gücünü arttırabilecek ve herkese uygulanabilecek bir politika olduğunu vurguladı.