Unakıtan konuştu sıra Baykal'da
Abone olCHP lideri Baykal ile Bakan Unakıtan arasındaki polemik aşık atışmasına döndü. Unakıtan'ın 'Baykal arı sokmuş gibi bağırıyor' sözüne muhatabından cevap gecikmedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin günlerdir, ''Hacdan
gelen yakınını bekler gibi Başbakan'ın çantasından çıkacak servet
beyanını beklediğini'' savunarak, ''Başbakan açıklamak için
anlaşılıyor ki istiareye yattı ya da ulemaya soruyor, remil atıyor,
en hayırlı günü arıyor'' dedi. CHP il başkanları ve temsilcileri,
seçime hazırlık çalışmaları çerçevesinde Ankara'da düzenlenen
toplantıda biraraya geldi. Baykal, toplantıyı açış konuşmasında,
ülke gündemine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Üç yıllık
yönetiminde AK Parti'nin Cumhuriyet'in kazanımlarına yönelik ciddi
bir tehdit oluşturduğunu öne süren Baykal, son günlerde
siyaset-ahlak ilişkisinin bir kez daha ülke gündeme yerleştiğine
dikkati çekti. Siyasetin bir kamu hizmeti olduğunu belirten Baykal,
''Siyaset, insanın kendisini düşünmenin ötesine geçmesi, toplumu
düşünmesi, kendi ekonomik çıkarı, refahı için değil tüm toplumun
refahı için çalışmaktan tatmin olma anlayışıdır'' dedi. Sözlerini,
''Siyasetin iyisi var, kötüsü var. Kalp siyaset var, has siyaset
var'' diye sürdüren Deniz Baykal, siyasetin bozulmasının her şeyi
bozacağını söyledi. Malvarlığı tartışmalarına da değinen Baykal,
şöyle devam etti: ''Günlerdir Türkiye, hacdan gelecek yakınını
bekler gibi Başbakan'ın çantasından çıkacak servet beyanını
bekliyor. Başbakan açıklamak için anlaşılıyor ki istiareye yattı ya
da ulemaya soruyor, remil atıyor, en hayırlı günü arıyor. Başbakan
servet beyanı yapmaya mı yoksa yapar gibi görünüp yapmamaya mı
çalışıyor. 'Canım yaptık zaten' diyor. Neyi yaptın kardeşim.
Gazeteye el altından 2001 yılındaki beyanını veriyor. O beyanın çok
büyük bir tartışmaya yol açtı, dava açıldı ve sen o davadan
Başbakan olduğun için kurtulabildin. Başbakan olduğun için o davayı
Yargıtay'a götüremediler. Bir başbakan aradan 5 yıl geçtikten,
araya bunca yeni dedikodu, olay girdikten sonra, toplumu tekrar bu
tartışmalı servet beyanını hazmetmeye, alıştırmaya yönelik bir
uygulamayı sürdürüyorsa ve bunun sonunda hafta başında bize 'işte
servet beyanım' diye aşağı yukarı aynı şeyi söyleyecek ise bunu biz
servet beyanı diye mi kabul edeceğiz?'' -''UNAKITAN'LA DEĞİL,
ŞENER'LE YÜRÜ''- Halkın her zaman hoşgörülü olduğunu, gerekli
krediyi verdiğini, beklediği ifade eden Baykal, şunları kaydetti:
''Ancak halkın hoşgörüsünün de bir kotası vardır. İktidarı
buradanuyarıyorum, o kota doluyor. İktidar yolsuzluk iddiaları
karşısında kendisini savunamıyor. Şimdiden uyarıyorum, aklını
başına al. Toparlayabilirsen kendini toparla, çeki düzen ver,
çevreni değiştir. O Maliye Bakanı'nı oradan tut ve at dışarıya.
Eğer başarabilirsen karanlık yollarda Maliye Bakanı ile
yürüyeceğine aydınlık yollarda Abdüllatif Şener'le yürü. Bunu
yaparsan belki toparlarsın, milletimiz affedicidir. Senin malını,
mülkünü de önemsemez, 'o kadarcık da olsun' der. Sen ne beyan
ettiysen onu kabul eder, arkasını önünü sormadan.'' Milletvekili
dokunulmazlığının mutlaka kaldırılması gerektiğini belirten Baykal,
iktidarın bu konuda ipe un sermeye başladığını savundu. -''ZARAR
VERMEYE BAŞLADI''- Baykal, konuşmasının ardından, bir gazetecinin,
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın kendisine yönelik eleştirileri ve
üslubuna ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine, şunları
söyledi: ''Televizyonlarımıza Maliye Bakanı'nın konuşmalarını
yansıtmadanönce bir uyarı yayınlamalarını öneriyorum. Çoluk çocuk
izliyor, ailecek izleniyor, hiç uygun olmuyor. 'Birazdan Maliye
Bakanı'nın konuşmasını yayınlayacağız, çocuklarınızın yaşı uygun
değilse televizyon başından uzaklaştırmanızı öneririz' denilmesi
lazım. Sadece Hazine'ye, Türkiye'nin ahlakına değil, çoluk çocuğun
ahlakına, terbiyesine de zarar vermeye başladı.'' Baykal, bir
gazetede, açıkladığı malvarlığının gerçekleri yansıtmadığına
yönelik bir haberin yer aldığını söylemesi üzerine, ''Haberi
okumadım ama ben kişisel mal varlığımı son kuruşuna kadar
açıkladım'' yanıtını verdi.