Unakıtan istifasını sunmuş
Abone olMaliye Bakanı Unakıtan'ın üzerine giden medya meğer bakanı istifanın eğişine kadar getirmiş.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Merkez Bankası Başkanı
seçimiyle ilgili TÜSİAD'ın başında olan arkadaşımızın açıklamaları,
bir defa aramızdaki nezaket açısından doğru değil. Çirkinlik
burada'' dedi.
Recep Tayyip Erdoğan, Kanal 7'de yayınlanan ''Sözün Özü''
programında, Nazlı Ilıcak'ın sorularını yanıtladı. Erdoğan,
Ilıcak'ın, ''Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök önce (Biz
birinci sınıf bir ülkeyiz. Masaya yumruklarımızla değil beynimizle
vururuz) dedi. Sonra da başka bir açıklama yaptı. Ondan sonra siz
istihbarat daire başkanı Sabri Uzun'u görevden aldınız. Niçin?''
biçimindeki sorusu üzerine, ''Genelkurmay Başkanımızın yaptığı
açıklamayla bunun yakından uzaktan bir ilişkisi yok'' dedi.
Özkök'ün demokratça bir ifade kullandığını, bundan daha açık, net
ve güzel bir mesaj olamayacağını belirten Erdoğan, ''Sayın Uzun
bizim işbaşına getirdiğimiz bir arkadaşımız. Getirdiğimiz gibi
alırız. Bu, bizim tasarrufumuzdur. Almamız gerektiği için
almışızdır. Ne araştırma komisyonundaki ifadesi ne de başka
yaklaşımlar bizi bu noktada etkilememiştir'' diye konuştu.
Bir başka soru üzerine, soldan bir siyasal partinin parlamentoda
yerini almasını istediğini kaydeden Erdoğan, yaptırdıkları kamuoyu
araştırmalarında AK Parti'nin güçlenerek yoluna devam ettiğini, CHP
dışında diğer partilerin barajın altında göründüğünü ifade
etti.
Erdoğan, ''Yeni bir siyasi partiden sözediliyor. Süleyman Demirel,
toplantılar yapıyor. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi gibi bir
anayasa değişikliği gündeme gelirse bir tarafta Erdoğan bir tarafta
da laik oyları alan Demirel aday olacak deniliyor. Demirel'i rakip
olarak görür müsünüz?'' sorusuna karşılık da, ''Sayın
Cumhurbaşkanımızın emekliliğin tadını çıkarması lazım. Öyle
zannediyorum ki; öyle yeni bir süreci zaten istemez. Bir duayen
olarak kendisine sorulduğu zaman soruları cevaplar verecektir. Bir
şekilde Türkiye siyasetine katkıda bulunacaktır'' dedi.
MERKEZ BANKASI BAŞKANI SEÇİMİ
Merkez Bankası Başkanı seçimleriyle ilgili bir soru üzerine de
Erdoğan, yeni ismi bu hafta içinde Çankaya Köşkü'ne
göndereceklerini kaydetti. TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı'nın bu
konudaki eleştirilerinin sorulması üzerine Erdoğan, tüzel kişilik
olarak TÜSİAD ile bir sorunlarının olamayacağını kaydetti.
TÜSİAD camiasının içinde olanlarla da bir sorun olmasını
istemediklerini belirten Erdoğan, ''Ancak TÜSİAD'ın başındaki olan
arkadaşımızın bu tür açıklamaları, bir defa aramızdaki nezaket
açısından doğru değil. Çirkinlik burada. Bu tasarruf, bu yetki, bu
hükümete aittir. Sizler Başbakan'ı ziyaret ettiğiniz zaman geldiniz
isim teklifinizi yaptınız. Şimdi bu teklifi yaptığınıza göre kalkıp
da kamuoyu önünde bize yol gösterme yoluna gitmeniz bir defa
yanlış. Böyle bir yetkiniz, hakkınız yok'' dedi.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
Bir başka soruyu yanıtlarken de cumhurbaşkanını seçmenin bu
TBMM'nin hakkı olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Bu parlamento bu
cumhurbaşkanını seçmeyecek'' ifadesinin meclise saygısızlık
olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi konusunda Anavatan
Partisi ile bir işbirliği yapıp yapılamayacağının sorulması üzerine
Erdoğan, ''Bunların hepsi olabilir de bugüne kadar bunlar gündeme
geldiğinde şimdi bu ifadeyi kullananlar o zaman niye halka
seçtirmediler. Bunu söyleyen sayın cumhurbaşkanı, kendisi, niye
halkın oylarıyla gelmedi de meclisin oylarıyla geldi. O zaman niye
demedi (hayır ben parlamentonun değil halkın seçimiyle gelmek
istiyorum) Bana helal, sana haram'' diye konuştu.
''BAKANLAR KURULU REVİZYONU GÜNDEMDE DEĞİL''
Erdoğan, Bakanlar Kurulu'nda bir revizyonun gündemlerinde
olmadığını da kaydetti.
Erdoğan, ''Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a çok sıkı bir şekilde
sahip çıktınız. Burada (surda delik açtırmam) mantığıyla mı hareket
ettiniz, yoksa gerçekten Unakıtan'ın iftiraya uğradığını mı
düşünüyorsunuz?'' sorusunu, şöyle yanıtladı:
''Bunların hepsi de var. Bir insanın görevi esnasında eksikleri,
hataları olabilir. Bu her bakan arkadaşım için ve şahsım için de
söz konusudur. Ama bunları düzeltmemiz esastır. Aileler içinde de
bu tür eksiklikler, noksanlıklar olabilir. Bunların giderilmesi
esastır. Eğer bunlar o bakan arkadaşımın şahsında devlete zarar
veriyorsa bunun üzerine ısrarla gideriz ve gereğini yaparız. Burada
biz kar-zarar hanesine bakarız. Kar, devletten yana ağır basıyorsa
burada biz ısrarlı oluruz. Ama medya kalkıp da talep ediyor diye
ben hiçbir milletvekilimi, bakanımı, belediye başkanımı ve
bürokratımı yedirtmem. Bunu bilmeleri lazım. Maliye Bakanı da bütün
bu olanlardan ciddi manada rahatsızdır. Hatta bana gelip (istifa
edeyim) bile dedi. Burada zamanlamayı medya değil, arkadaşım kendi
belirler ben belirlerim. Belge var mı? kanıt var mı? Yok. Kaç kere
anlatıldı.''