Unakıtan 2B arazisini bağışlasın
Abone olCHP Grup Başkanvekili Mustafa Özyürek, Maliye Bakanı Unakıtan'ın İstanbul'daki arazisini bağışlamasını istedi.
CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özyürek, Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'dan istanbul'daki 50 dönümlük 2B arazisini Anayasa
değişikliğinin ardından bir hayır kurumuna bağışlamasını istedi.
CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özyürek, Parlamento'da düzenlediği
basın toplantısında, Petlas gerevinin ertelenmesini eleştirdi.
''İşverenin katı tutumu nedeniyle grev aşamasına gelinen ve
Bakanlar Kurulu'nca grev kararı 60 gün süreyle ertelenen Petlas
işçilerinin yalnız olmadıklarını, CHP'nin ve özellikle de Kırşehir
Milletvekilimiz Hüseyin Bayındır'ın yanlarında olduğunu söylemek
için buradayız'' diyen Özyürek, şöyle konuştu: ''Buradan soruyoruz,
madem ki bu fabrikanın çalışmamasıyla milli güvenlik tehlikeye
giriyordu peki o halde neden özelleştirildi? Eğer sıradan bir
fabrikaysa grev yapılmasına neden izin verilmiyor? Milli güvenliği
tehlikeye düşürücü ne gibi bir özelliği var? Ülkenin stratejik
önemi olan kuruluşlarını özelleştiren ve özelleştirme gayretinde
olan hükümetin işçilerin haklarını vermeye gelince milli güvenliği
bozacağı gerekçesiyle bu grevi ertelemesi çelişkidir. Stratejik
önemi olan kuruluşların özelleştirilmeleri milli güvenliği tehdit
etmiyor mu?''. Özyürek, özelleştirme öncesi Petlas'ta 979 işçi
bulunduğunu, özelleştirme sonrası 620 işçinin işten çıkarıldığını
da belirtti. Basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran
Özyürek, Maliye Bakanı'nın İstanbul'daki 52 dönemlik tapusuz 2B
(Orman alanı dışına çıkmış arazi) arazisi ile ilgili bir soruya,
''Bir anayasa değişikliği gündemde, Anayasa değişikliği
gerçekleştiği anda bu belgeye dayalı olarak hemen tapular
alınacaktır ve buranın değeri 7-8 misli yükselecektir. Bu ahlaki
değildir, bu etik değildir. Bir bakan, bir milletvekili çıkarılan
kanunla kendi servetine servet katıyorsa bu ahlaki değlidir.
Milletvekili, bakanlar topluma örnek olacak kişilerdir. Bunlar
tapusuz arazi alıp satmazlar, bunlar kaçak binalarda oturmazlar.
Bunlar imarsız binaları kullanmazlar. Mesele budur. Bu araziyi
Sayın Bakan Sayın Baykal'a satmak istediğini söyledi. Ortada büyük
rakamlar dolaşıyor. Buradaki usulsüzlüğü anlatması gereken sayın
Bakan 'bunu ben Sayın Baykal'a satayım' diyor. Sayın Bakan'a düşen
şimdi gerçekten bu 2B ile ilgili Anayasa değişikliği gerçekleştiği
andan itibaren 'Ben burayı bir hayır kuruluşuna bağışlayayım'
demektir. Ama ne yazık ki toplumda kuralsızlığa herkes
alıştırılmaya başlanmıştır. Kurallara uyanlar 'enayi' yerine
konuluyor'' karşılığını verdi. Özyürek, SİT alanları ile ilgili dün
Genel Kurul'da görüşülmeye başlanan ancak 5 maddesi komisyona geri
çekilen yasada nasıl bir değişiklik olacağı sorusuna, ''Üzerinde
durulan alternatifler şunlar: 10 dönümü geçen parsellerde yüzde
3'lük bir yapılaşmadan bahsediliyordu. Bunu 2.5 dönüme çekmeye
dönük ihtimaller üzerinde duruluyor. Bir diğer ihtimal de Çevre
Kurulları. Biliyrosunuz bir Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları
var bir de Çevre Kurulları var. Şu ana kadar bu sit alanları ile
ilgili kararları, yani hangi kara parçası sit alanı olacak. Buna
Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları karar veriyordu. Belki bunu
çevre kurullarına almak suretiyle çözmeye çalışacaklarını tahmin
ediorum. İkisi de bizim kabul edebileceğimiz bir öneri değildir''
diye konuştu. Özyürek, YÖK yasasındaki hükümetin yapmak istediği
değişiklikle ilgili bir soruya da, AK Parti'nin tek başına Anayasa
değişikliğini başaramayacağı için YÖK konusunda yasal düzenlemeye
gideceğinin anlaşıldığını kaydetti. Sözkonusu düzenleme ile AK
Parti'nin esas amacının çağdaş, laik, Atatürkçü yönetici, dekan ve
rektörleri tasfiye etmek olduğunu belirten Özyürek, başından beri
hükümet ile üniversiteler arasında türbandan kadrolaşmaya kadar bir
mücadele olduğunu söyledi. Özyürek, AK Parti'nin, çağdaş, laik,
Atatürkçü yönetici, dekan ve rektörlerden kurtulmak istediğini
ifade etti.