Umut Oran'dan çok sert açıklama: Kim cüret edebilir!
Abone olUmut Oran'dan sert açıklama! "Kim hangi hakla soru önergesi vermeme, web sitemde yayımlamama yasak koymaya cüret edebilir"
Umut Oran kişisel sitesi için, verdiği soru önergesini sitenden
kaldır uyarısına sert açıklama ile yanıt verdi: "Kim hangi
hakla soru önergesi vermeme, web sitemde yayımlamama yasak koymaya
cüret edebilir"
Umut Oran'ın basın açıklaması şöyle:
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Telekomünikasyon İletişim
Başkanlığı tarafından uyari@ihbarweb.org.tr adresinden chp.org.tr
uzantılı adresime dün saat 17.27’de gönderilen bir e posta ile
Sabah - atv satışı için Erdoğan tarafından havuz kurulduğu
iddialarına ilişkin Meclis'e sunduğum bir yazılı soru önergesini
içeren
www.umutoran.com/2014/01/06/chp-sabah-atvnin-satisi-icin-550-milyon-dolarlik-havuz-olusturulmasini-tbmmye-tasidi
adresinin erişime engellenmesi talep edildi.
Engellenmesi istenen sayfada, TBMM’nin resmi web sitesinde
www.tbmm.gov.tr/develop/owa/yazili_sozlu_soru_sd.onerge_bilgileri?kanunlar_sira_no=147283
yayınlanan, hukuka uygun olarak verilmiş yazılı soru önergemde yer
alan soruların dışında tek bir yorum dahi bulunmuyor. Oysa İstanbul
2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından alınan karara (23.1.2014 tarih
ve 2014/55) göre bu içerik 5651 sayılı Kanuna aykırılık
taşıyormuş.
DARBE GÜNLERİNDE BİLE YAŞANMAYAN
ENGELLEME
Milletvekilinin görevi ve sorumluluğu millet adına iktidarı denetlemektir. Bunun araçlarından biri de ilgili bakanlara kamuoyunda yer bulan iddiaları ve usulsüzlükleri sormaktır. Bu sorular milletin seçtiği vekiller tarafından yine millet adına sorulur. Kendisinden şüphesi olmayan da bu sorulara namuslu bir şekilde cevap verir.
Hükümet bu sorulara cevap veremediği gibi yasama faaliyetini
sansürlemeye çalışmaktadır. Yolsuzluk soruşturmasının üstünü
kapatmak için milletvekillerinin yazılı soru önergeleri bile
yasaklanmaya gayret edilmektedir. Darbe günlerinde bile yaşanmayan,
bir yazılı soru önergesinin haberleştirilmesi, yayınlanması
engellenmiştir.
DEMOKRASİ TARİHİNDE KARA BİR
LEKE
Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen bu hakim kararının arkasındaki ismin Başbakan Erdoğan olduğundan hiç kimse şüphe duymamaktadır. Bekir Bozdağ’ın Adalet Bakanlığı koltuğuna oturur oturmaz yaptıkları herkesin malumudur , ama bugün öğreniyoruz ki TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in sansürünü aşmayı başaran ve ucu AKP’nin, Erdoğan’ın yolsuzluğuna ulaşan önergeleri engellemek için yeni bir birim kurmuş ve adını da Yolsuzluğu Örtme Yasamayı Boşa Çıkarma birimi koymuş.
Milli irade sözünü dilinden düşünmeyenler, anlaşılan o ki
dokunulmazlıklar arasında da ayrıma, ötekileştirmeye gitmiştir.
Bekir Bozdağ kendi fezlekesini iade edip, 4 bakan arkadaşınınkini
ise seçim sonrasına kadar bekletirken CHP’nin Genel Başkan
Yardımcısının önergesine el uzatma cüretini dahi
gösterebilmektedir. Benim TBMM kürsüsünden, en azından şimdilik
rahatlıkla dile getirebildiğim, dokunulmazlık kapsamındaki
sözlerimi kim hangi hakla yayınlanmasını engelleyerek, kişisel web
siteme dahi koyamayacağımı öne sürebilmektedir!
BU ÜLKEDE AKP DIŞINDA DA MİLLETVEKİLLERİ
VAR DİYEBİLİR KİM BİLİR
Anadolu’da yeni kurulmuş bir hukuk fakültesinin birinci sınıfına başlayan genç bir hukukçu adayı dahi milletvekilinin TBMM çalışmalarını içeren her türlü yasama faaliyetinin dokunulmazlık kapsamında olduğu akıl yürütmesini yapabilir. Basın suçlarına baktığı belli olan yasakçı asliye ceza mahkemesi ise sansür uygulamasını o kadar otomatiğe bağlamış, içselleştirmiş ki yasak koyduğu sitenin milletvekiline ait olduğunun bile farkına varamamıştır . Bu hakimin işine, mesleğine, elinde tuttuğu terazinin kefelerine birazcık özen göstermesi için önündeki kağıtta ille de www.receptayyiperdogan.com ismini mi görmesi gerekiyor? Üstelik benimle rahat iletişim kurabilmek için bir de iletişim bilgilerimi istemişler, ben de TBMM makam telefonumu ve adresimi yazdım, belki Sayın Cemil Çiçek Meclis santralına talimat verir de arayan yasakçı hakime ve TİB uzmanlarına “bu ülkede AKP dışında da milletvekilleri var” deyiverir, kimbilir!
Bu hakim için HSYK’ya başvurup soruşturulmasını talep edeceğimi de herkesin bilmesini isterim.
Bu olay halen TBMM’de görüşmeleri süren internete zincir vurma
tasarısının ne kadar vahim sonuçları olacağının da somut göstergesi
olmuştur. Hakim kararıyla milletvekiline yasak getiren zihniyetin,
bu yasadan sonra sadece TİB kararıyla neler yapabileceğini herkes
düşünmelidir. Kabus gerçek olacak, bu yasa çıkarsa Türkiye’de
internet özgürlüğü, basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü tam
olarak zincire vurulacaktır. Bu yasayla birlikte Erdoğan’ın emriyle
TİB’in, www.tbmm.gov.tr adresine girip orayı bile erişime
engellemesi, yolsuzlukları anlatan önergeleri ayıklaması
beklenmelidir!
NE YAPARLARSA YAPSINLAR SUSMAYACAĞIZ, BOYUN
EĞMEYECEĞİZ
Ne yaparlarsa yapsınlar bu soruları susturamazlar. Gerçekler mutlaka ortaya çıkacak. Türkiye tarihinde ilk kez bir milletvekilini sansürleme girişimleri de hukuksuzluklarının kanıtı olarak mutlaka karşılarına konulacaktır.
CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak, ne yaparlarsa yapsınlar asla susmayacağımızın altını bir kere daha çiziyorum. Bu yollarla bizi ne korkutabilirler ne de yıldırabilirler. Eskisinden de daha büyük bir azim ve kararlılıkla halktan ve haktan yana olan CHP, kul hakkı yiyenlerden mutlaka hesap soracak.
Milli iradenin temsilcisi olan Meclis’e sansür girişimine asla boyun eğmeyeceğiz. Laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkesini yok etmeye, kuvvetler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü prensiplerini yıkmaya çalışan Erdoğan ve AKP rejimine karşı mücadelemiz de daha güçlü bir şekilde devam edecek.
Herkes emin olmalı ki CHP olduğu sürece kuvvetler ayrılığı ilkesi de, hukukun üstünlüğü de mutlaka hayata geçecektir. Yürütme emrinde bir yargı da yasamaya sansür girişimleri de yok olacak. Çalışa çalışa, direne direne daha özgür ve demokratik bir Türkiye’yi ayakta tutacağız. Son sözü de, gerekli cevabı da milletimiz verecektir. 56 gün sonra nasılsa yeni bir güne uyanacağız. 31 Mart günü yolsuzluğun, baskının, karanlığın değil, temizliğin, dürüstlüğün ve özgürlüğün hakim olduğu bir Türkiye kurulacak. O günden sonra da Erdoğan'ın vermekten kaçtığı tüm hesaplar önüne birer birer konulacak.