Umut Oran'dan basına sansür tepkisi
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığının açıklandığı toplantının muhalif basın-yayın organlarınca izlenmesine izin verilmemesi sansür tepkisine yol açtı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığının
açıklandığı toplantının muhalif basın-yayın organlarınca
izlenmesine izin verilmemesi sansür tepkisine yol açarken, basından
sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın bu durumu “sansür
değil, akreditasyon” diye savunduğu ortaya çıktı.
Umut Oran'ın açıklaması şöyle:
AKP ve Erdoğan bunu hep yapıyor
Erdoğan ve AKP yönetimi uzun zamandan bu yana objektif ölçütlere dayanmayacak biçimde özel uçağa veya önemli toplantıları izlemeye davet ettikleri gazeteciler arasında ayrım yapmaktadır. AKP’nin 2012 yılında yapılan kurultayında da muhalif gazetelere akreditasyon engeli getirilmesi de dikkat çekmişti. Son olarak 1 Temmuz’da AKP’nin Cumhurbaşkanı adayının Erdoğan olduğunun duyurulacağı toplantıya yine benzeri biçimde Sözcü, Yurt, Birgün, Evrensel ve Aydınlık gazeteleri ile Halk TV, Ulusal Kanal, Hayat TV gibi yayın kuruluşlarını davet edilmedi.
Arınç: Sansür değil akreditasyon
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, AKP ve Erdoğan’ın bu
uygulamasını eleştirirken, aynı durumun 30 Eylül 2013’te
“demokratikleşme paketi” denilen değişikliklerin açıklandığı
toplantıda da yaşandığını ve bu durumu Erdoğan’a soru önergesi
olarak yönelttiğini anımsattı. Umut Oran, 7/32562 esas sayılı
yazılı soru önergesine Erdoğan yerine, Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç’ın yanıt verdiğini bildirdi. Arınç söz konusu önergeye şu
yanıtı göndermekle yetindi:
“Demokratikleşme paketinin açıklanacağı duyurusuna istinaden,
Başbakanlığa akredite basın-yayın kuruluşları anılan toplantıya
katılmışlardır. Önergede adı geçen basın-yayın kuruluşları
başbakanlığa akredite değillerdir. Dünyanın her yerinde
gerçekleştirilmekte olan akreditasyon uygulaması sansür olarak
değerlendirilmemektedir.”
Demokrasi toplantısında sansür çelişkisi!
Umut Oran, önergesinde ise şu sorulara yanıt verilmesini
istemişti:
“30 Eylül 2013 tarihinde Ankara’da, “Demokratikleşme paketini”
açıkladığınız basın toplantısına bazı basın kuruluşlarını
çağırmamanız sansür değil midir? Bu toplantıya Sözcü, Aydınlık,
Birgün, Sol, Yeni Çağ, Evrensel, Özgür Gündem gazeteleri ile Halk
TV, Hayat TV ve İMC TV’nin temsilcilerinin, muhabirlerinin
katılmasını engelleme gerekçeniz nedir? “Demokrasi” ile ilgili
toplantının sansür uygulamasına tabi olması çelişkili bir durum
değil midir? Toplantı sonrasında gazetecilerin sorularını kabul
etmemenizin gerekçesi nedir? Bu tavrınız da toplantının içeriğiyle
çelişkili bir durum yaratmıyor mu?”