Umur Talunun gözleri neden doldu?
Abone olBalçiçek Pamir'le Söz Sende bu akşam Umur Talu'yu ağırladı. Askerlerden gelen telefonlar yazarı duygulandırdı.
Balçiçek Pamir’le söz Sende’nin bugünkü programının
konuğu ekranlardan uzak kalmayı tercih eden usta gazeteci ve Gazete
Habertürk yazarı Umur Talu’ydu.
Talu programda Türk basınının geldiği noktadan, yazılarında bolca
eleştirdiği TSK’ya, Bülent Arınç-Deniz Baykal arasındaki söz
düellosuna kadar gündemdeki konular hakkında görüşlerini belirtti.
Ayrıca kendi gazetecilik kariyerinin bilinmeyenlerini de
anlattı.
BEN ORADA BİTİYORUM
Yılların gazetecisi Umur Talu, en çok ve en sert eleştirdiği kurumların başında gelen Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bahsederken programa mailler yağmaya başladı. Gelen mesajların çoğu uzman çavuşlar ve astsubaylardandı. Balçiçek Pamir’in “Siz kurumlarını çok eleştiriyorsunuz ama ordu mensupları sizi çok seviyorlar” değerlendirmesine karşılık olarak Talu şunları söyledi: “Aslında bu iş OYAK’la başladı. Ben bu askerlerin dişten tırnaktan arttırdıkları birikimleriyle kurulan OYAK’ın yönetim kurulunda bir tek astsubay veya uzman çavuş bulunmamasını eleştiren yazılar yazmıştım. Onlarla iyi ilişkilerimiz o gün bugündür devam ediyor.”
Talu konuyla ilgili sözlerine, “Bana mesela Gabar Dağı’ndan telefon açıyor ve diyor ki ‘Yahu sen ne cesur bir adamsın!’ İşte o an ben orada bitiyorum. O sırada evdeyim, sokaktayım ya da çalışıyorum. O dağda nöbet tutan adamın beni cesur zannetmesi için bu ülkede her şeyin tepe taklak olmuş olması gerekiyor, anlatabiliyor muyum?” derken gözyaşlarına hakim olamadı.
İŞTE O ANLAR
İşte programdan diyaloglar:
MUHABİRLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE GEÇENLER VAR!
Balçiçek Pamir: Bir konferansta 'muhabirlikten mütehatliği' geçenler oldu' dediniz.
Umur Talu: Elinizdeki medya gücü sizi
arakiplerinize karşı iki kat güçlü yapar. Herkesi sıstırabilecek
bir güç. Kendini de zamanla çürüten bir güç. Bizim mesleğe
başladığımız yıllardan çok farklı bir noktaya gelindi. Siyeset ile
olan ilişkiler sağlıksız. Gazetecilik filtresinden nasıl
geçireceksin bu ilişkileri? Ben Teyyip Erdoğan'ın da Çiller'in de
uçağına binmedim. Oraya gidip söylenenleri not alıp yazıyorsan bu
gazetecilik değil. Başbakan'ın açıklamayı düşünmediği bir şeyi
kopartırsan şapka çıkartılır. Ama o da yok.
GERÇEK GAZETECİLİK YAPAMAZSAN SİTCOM GAZETECİLİĞİ YAPARSIN!
Hürriyet'in tepesinde yaşanan değişim ve Ertuğrul Özkök'ün gidişini değerlendiren Umur Talu önemli eleştiriler yaptı. Talu ve Pamir Özkök'ün 'sitcom' gazeteciliğini masaya yatırdı.
Umur Talu: Uzun bir süre bir gazeteyi
yönettiğinizde şuna bakılır. Hangi manşetlerle gündeme damganı
vurdun. Hangi gizli gerçeği ortaya çıkarttın?
Balçiçek Pamir: Aydın Doğan Hürriyet'i satın
aldığında Özkök'ü kovmak istemiş ama siz engel olmuşsunuz. Doğru
mu?
Umur Talu: Doğrudur. O zaman doğru olan oydu
onu yaotım. Ortadabir haksızlık varsa doğru olanı yapmak
gerekir.
Balçiçek Pamir: Şekil değiştirmek gerekiyordu
ama bu şekilde bir değişim ne kadar doğrudur? Bu konuda şüphelerim
var
Umur Talu: Arkadaş burada kendi
gazetecilik zaafının teorisini yapıyor. Gündeme, sürece damga
vuran, toplumu etkileyen haberler yapamadıkça geriye kalan sıradan
haberleri allayıp pullayarak 'sitcom' falan diyerek sunuyor.
Kendisini haber konusu yapıyor... Gazete ciddi bir şeydir, ciddi
bir imkandır. Ciddi işler yapmak mümkündür. İnsna dokunan, vicdanlı
ve hakikatlerle ilgilenen bir gazetecilik yapılabilir. Öz budur.
Gerisi şekil olayıdır. Ama bu özü yapmadıktan sonra sitcom falan
bir anlam ifade etmez.
Balçiçek Pamir: Sizin gibi çok az insan var
ama
Umur Talu: Bu ülkede gazeteciliğin 'kakari kikiri' hakkı yok. Arada sırada eğlenceli işler de yaparsın ama bütün bir ömrü bunu yaparak geçirdikten sonra gazetecilik yapmış olmazsın.