Umudum yok dedi hastaneye kaldırıldı
Abone olDTP Başkanı Ahmet Türk artık umudum kalmadı sözlerinin ardından hastaneye kaldırıldı
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı Ahmet
Türk, "Barışçıl çözümün yakın olduğu, açılım konusunda ciddi
adımların atılacağı umudunu taşıyordum. Ama bugün üzülerek
söylüyorum ki adeta o umudumu kaybetmiş durumdayım" açıklaması
yaptığı basın toplantısının ardından rahatsızlanarak hastaneye
kaldırıldı.
BDP Diyarbakır il başkanlığı binasında düzenlenen toplantıda rahatsızlanan Türk, Alman Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Alman Hastanesi Başhekimi Mahmut Çiftçi, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türk'ün karın ağrısı şikayetiyle hastaneye getirildiğini, kalbinde pil olması nedeniyle öncelikle kardiyoloji tetkiklerinin ve kalp pilinin kontrolünün yapıldığını söyledi.
Kalbinde herhangi bir olumsuz durumun söz konusu olmadığını
kaydeden Çiftçi, "Diğer branşlardaki hekimler de kontrol etti.
Bağırsaklarından kaynaklı bir rahatsızlık olduğu tespit edildi.
Genel sağlık durumu iyi. Şu an kardiyoloji servisinde yatıyor. 6
saat sonra doktorlar tekrar kontrol edecek. Durumuna göre taburcu
edilip edilmeyeceğine karar verilecek" dedi.
ARTIK UMUDUMU KAYBETTİM
DTK'nın sivil toplum kuruluşları ile Diyarbakır'da düzenlediği
toplantıda konuşan Türk, zaman zaman silahların susması konusunda
BDP ve DTK'nın yeni bir çağrı yapıp yapmayacağı yönünde kendilerine
soru yöneltildiğini ifade ederek şunları söylemişti:
''Silahlar hala susuyor, süreç devam ediyor. Ama hükümet bu
sürecin kesintiye uğraması için adeta her şeyi yapıyor. Bir öz
eleştiri yapmak istiyorum. Barışçıl çözümün yakın olduğu, açılım
konusunda ciddi adımların atılacağı umudunu taşıyordum. Bu umudumu
her zeminde de dile getirdim. Ama bugün üzülerek söylüyorum ki
adeta o umudumu kaybetmiş durumdayım. Bugün görüşmelerin
zaman zaman Öcalan ile yapıldığını artık herkes biliyor. Bizler de
biliyoruz. Şimdi 'yeni bir çağır yapacak mısınız?' diyenlere
söylüyorum. Bugün görüşmeler Öcalan ile doğrudan yapılıyorsa ve bu
konuda mesafe alınamıyorsa bizim yeniden bir çağrı yapmamızın çok
anlamlı olmayacağını görmemiz lazım. Elbette çatışma istemiyoruz.
Barışçıl bir sürecin kalıcı olması için çabalarımız sürecek. Ama
devletin Kürt halkının taleplerini görmezden gelmesi ve bu
süreçle ilgili hiçbir şey yapmaması bizim yeniden bir çağrı
yapmamızı gerektirmiyor. Aslında bizler, Kürtler ve sivil toplum
kuruluşları bundan sonra bir bütün olarak hükümete çağrı yapmamız
gerekir. Adım atmayan hükümetin, devletin kendisi.''
''SÜREÇ KÜRTLER AÇISINDAN BİR DÖNÜM NOKTASI
Türk, herkesin hükümetin adım atmasını sağlayacak bir çalışmanın
ve bir çabanın içinde olması gerektiğini ifade ederek, barışçıl bir
sürecin gelişmesi için ortak bir çaba gösterilmesi gerektiğini
söyledi.
Türk, şöyle devam etti:
''Süreç Kürtler açısından bir dönüm noktası. Önümüzdeki seçimde
kendi coğrafyamızda birinci parti olamazsak Kürtlerin sesi
olamazsak inanın ki yarın yine Sayın Erdoğan çıkacak ve 'Bakınız
ben Kürdistan'da Kürtlerden daha fazla oy alıyorum. Bunlar
Kürtler'i temsil etmiyor. O bölgede birinci partiyim' diyecek.
Gerçekten bunlara cevap vermekte zorlanıyoruz. Oysaki söylemlerimiz
netleşmiş. Halkımıza mesajımız net. Buna rağmen halkımızın sesini
kısmak isteyen, çürütmek isteyen siyaset ve mantık karşısında eğer
güçlü olmazsak, halkımızın sesini projeler doğrultusunda sandıklara
yansıtamazsak inanın ki sürecin önünü tıkatmış oluruz.''