Ümit Özdağ'ın Halil Konakçı sözleri olay oldu: Emperyalistlerin çanak yalayıcısı! Özdağ'a 3 kuruşluk tazminat davası
Abone olHatay'a "Arap yurdu" dediği iddiasıyla imam Halil Konakçı için suç duyurusunda bulanan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın Konakçı hakkındaki ağır sözleri yargıya taşındı. Kayseri Barosu Avukatlarından Emir Akpınar, Özdağ'a Konakçı'ya hakaret ettiği iddiasıyla 3 kuruşluk tazminat davası açtı.
Kayseri Barosu Avukatlarından Emir Akpınar, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın Vaiz Halil Konakçı ile ilgili sarf ettiği sözler nedeniyle Özdağ'a 3 kuruşluk tazminat davası açtı.
İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne verilen dilekçede, 0.03 kuruşluk manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesi talep edilerek, "Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler, ilgili kanunlardaki manevi tazminat hükümleri ve Yargıtay İçtihatları birlikte değerlendirildiğinde; müvekkil şahsına yönelik edilen hakaret neticesinde şahsi hak tecavüzü nedeniyle toplumsal itibarı zedelenmiş, haksız ve hukuka aykırı olarak şahsına yapılan ağır hakaretler, nedeniyle büyük acı ve elem duymuş, toplum içerisinde alenen küçük düşürülmüş, onuru kırılmış dini değerleri aşağılanmıştır. İşbu sebeple ilgili yasalardan dolayı sorumluluğu bulunan davalı aleyhine manevi tazminat talep etme zarureti doğmuştur. Müvekkile karşı 10.08.2023 tarihinde işlenen haksız fiil nedeniyle haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 0,03 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz" denildi.
Ümit Özdağ Halil Konakçı için ne demişti?
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, imam Halil Konakçı hakkında Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi’nde avukatlarıyla birlikte suç duyurusunda bulundu. Özdağ, açıklamasında şu ifadeleri kaydetti:
"Gayri milli"
"Suç duyurusunun konusu Hatay’dır. Hatay ile ilgili yapmış olduğu edepsiz, terbiyesiz, gayri milli açıklamaları Türkiye’nin birliğine düşman ve Baas rejiminin yıllardan bu yana bir yalana dayanan iddiasını da destekleyen bir açıklama yapmıştır. Hatay, ağır bir deprem yaşadı. Antakya adeta atom bombası yemiş gibi yıkıldı. Bu deprem sonrasında Hatay’da nüfus değişimi ve Hatay’ın adete Türksüzleşmesi gibi bir süreç yaşanırken bu zat hiç üstüne vazife olmayacak bir şekilde böyle hassas bir zaman diliminden geçerken kalktı Esat rejiminin, Baas rejiminin Hatay’la ilgili iddiasını tekrarladı. Hatay’da 1939’da Arapların çoğunlukta olduğunu söyledi. Şimdi bir dansöz gibi kıvırmaya çalışıyor ama söylediği Hatay’ın bir Arap kenti olduğudur.
Hatay Memlüklülerden Osmanlılara geçmiş, Hatay bir Türk devletinin topraklarından diğer Türk devletinin topraklarına geçmiş ve İstiklal Harbi sonrası kısa bir süre Fransızlar tarafından yönetilmiş ve Suriye’ye bağlanmak istenirken Hatay’da Türk nüfusunun çoğunluk olduğu görülmüş ve Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmıştır.
Milli güvenlik tehdidi
Bu kadar açık bir durumken Diyanet’e bağlı bir memurun, TC vatandaşlarının ödediği vergilerle maaşını alan birinin Hatay’da Araplar çoğunluktaydı diyerek Baas rejiminin tekrarladığı bir hususu böyle bir süreçte tekrarlaması bu zatın milli güvenlik tehdidi olduğunu ortaya koymaktadır.
"Her hocanın gerçek Müslüman olmadığını gayet iyi biliyoruz"
Buna bir daha cesaret ederse yapmış olduğu her alçakça saldırıyı en sert şekilde hukuk çerçevesinde cezalandıracağız. Çünkü bu zat Türkiye’nin toprak bütünlüğüne yönelik aynı PKK gibi açıklamalarda bulunmuş, hadsizliğini göstermiş ve utanmadan Fransızlara övgü düzmüştür. Be cahil Fransız emperyalizmini Cezayir mücahitlerine sor. Neden milli mücadele verdiler, neden Tunus direndi?
Evet emperyalistlerin çanak yalayıcıları böyle olur. Bazen hoca kılığında çıkabilirler. Biz her hacının her hocanın gerçek Müslüman olmadığını gayet iyi biliyoruz. "