Ulusoydan Şahine sert cevap
Abone olTFF ile Bakan Mehmet Ali Şahin arasındaki savaş devam ediyor. Bakan Şahin'in açıklamalarına cevap gecikmedi...
Federasyonun resmi internet sitesinde şu açıklamalara yer
verildi;
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Mehmet Ali Şahin’in dün “Futbol
Federasyonu Başkanı Ulusoy’a cevap verme anlamında değil ama bir
bilgi kirlenmesi olduğunu sezdiğim bazı konuları kamuoyuna
hatırlatmak istiyorum” diyerek yaptığı açıklamasında, bazı
hususların gerçeği yansıtmadığını üzülerek görmüş
bulunmaktayız.
Cevap verme anlamında değil ama bilgi kirlenmesine yol açan bu
açıklamanın sonrasında, Sayın Bakan’ın kişisel yorumuyla izah
etmeye çalıştığı konuların gerçek boyutunu değerli kamuoyuna
açıklamanın zorunluluk haline geldiğini belirtmekte yarar
görmekteyiz.
Siyasete girmeden önceki mesleği avukatlık olan Sayın Bakan, bu
sözleri sarfederken her şeyden önce kendi meslektaşlarına hakaret
ediyor. Avukatların talimatla iş yaptıklarını vurgulamak istiyor.
Konuşmasının bir yerinde, Sayın Ulusoy’a “Seni seven delegeleri
itham ediyorsun” diye suçlayan Sayın Bakan, galiba farkına varmadan
ve nezaket sınırlarını aşarak bir dönem kendisinin de yaptığı
avukatlık mesleğini rencide ediyor. Söz konusu dava, Sayın Bakan’ın
da ifade ettiği gibi, Sayın Bıçakcı Federasyonu döneminde
açılmıştı. O davadaki avukat, Yönetim Kurulumuz göreve başladıktan
sonra da değiştirilmedi. Kendisine bu davalar konusunda hiçbir
talimat verilmedi. Sayın Bakan ya da kamuoyu tarafından istenildiği
takdirde İstanbul ya da Ankara Barosu’ndan oluşturulacak bir heyet,
bu konuda dilediği araştırmayı yapabilir ve o avukatın görevini
mesleki anlamda ne denli özgür ve titiz biçimde yaptığını ortaya
çıkarabilir. Asıl garabet, Sayın Bakan’ın dediği gibi değil, bu
konunun, durup durup bir yıl sonra gündeme taşınması. Son 1 yıl
içerisinde futbol ve Futbol Federasyonu ile ilgili 60’a yakın
açıklama yapan ve bu noktaya hiç değinmeyen Sayın Bakan, ne oldu da
garabet diye nitelendirdiği bu olayı aylar sonra hatırladı?
Her şey bir tarafa, Sayın Bakan’ın iki ay içinde 11 kez
tekrarladığı, “Delegeler harekete geçsin, yoksa ben yetkimi
kullanacağım” beyanı kendi başına siyasi etki, baskı değil
midir?
Yönetimimiz delegeyi itham etmemekte, maruz kaldıkları baskı
yüzünden onlar açısından üzüntü duymaktadır.
Aksi davranışlara gücümüzün yettiği sürece izin vermeyeceğimizi bir
kez daha vurguluyor ve dün yapılan açıklamanın bilgi kirlenmesine
yol açmaması için bu görüşleri değerli kamuoyuyla paylaşmayı ödev
biliyoruz...