Bir ülkenin başbakanı 35 genç insanın ölümü ile
ilgilenmez mi? Sorumlularının bir bilemediniz iki gün içinde ortaya
çıkarılmasını sağlamaz mı?
Uludere olayının ardından yaklaşık beş ay geçti. Adli soruşturma
devam ediyor, gizlilik kararı var ve hala iddianame ortaya
çıkmadı.
Peki ya idari soruşturma.
Başbakan’ın Pakistan’a giderken yaptığı açıklamalardan o
soruşturmanın da en azından zihinlerde bittiğini
anlıyoruz…
Başbakan insansız hava araçlarından kaydedilen
görüntüleri izlemiş. Askerin görevini samimi bir biçimde
yaptığı görüşüne varmış. Erdoğan “Bir konvoy gidiyor, 30 40
kişi var. O kadar yüksekten görebilmek mümkün değil. TSK da
gerekli adımı atmıştır. Bölge terör bölgesidir, sivil oturmaz.
Asker Ahmet midir, Mehmet midir bilemez”
Şimdi bu açıklamanın tahlilini
yapalım.
-Hükümet Uludere olayında bir tuzak görmüyor.
Yani birilerinin yanlış istihbarat verdiğini, birilerinin uçakları
yanlış yönlendirdiğini düşünmüyor.
-Asker havadan 30-40 kişilik konvoyu tespit
edince başka bir teyid almaya gerek duymamış. İnsansız bir bölge,
terör bölgesi tespitleriyle harekat kararı verilmiş.
-Harekat kararını Başbakan vermemiş. Erdoğan’ın
açıklamalarında kimin emir verdiği yok ancak bir askeri yetkilinin
bu kararı aldığı anlaşılıyor.
-Bütün bu tespitlerin ardından “Hata
yapıldı” sonucuna ulaşılmış ve tazminat kararı
alınmış.
Yine Erdoğan’ın açıklamalarına bakılırsa dosya
idari açıdan kapatılmış.
Peki ya vicdani açıdan...
Demokratik bir sistemde hata varsa bunun bir
karşılığı da olması gerekmiyor mu?
29 Aralığa dönelim. Bombalardan sağ kurtulan
bir tek kişi vardı, O da Servet Encü’ydü. Servet Öncü korkunç
geceyi bütün detayları ile anlattıktan sonra can alıcı birkaç
cümleyi de ard arda sıraladı.
" Bu köylülerin sınırı geçip sigara ve
mazot getirdiğini herkes biliyordu. Kimse mazeret üretmesin.
Kaymakam da biliyor, komutan da biliyor, herkes biliyor. Bize
demesin yanlış anlaşılma sonucu bombaladık. Bu yanlışı niye daha
önce yapmıyordu askerler”
Belli ki bu sorunun da bir değeri yok
artık.
Asker samimi davranmış ama hata
yapmış.
O hata 35 cana mal olmuş.
Varsın olsun…
Samimiyetle yapılmış bir hatanın yaptırımı da
olmaz zaten.
Yeter ki biz hatayı yapanın samimi olduğunu
bilelim.