Uludere faciasının perde arkası
Abone olŞırnak Uludere'de 35 köylünün öldüğü bombardımanın arkasında MİT’in istihbaratı var
Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde TSK’nın düzenlediği hava
saldırısıyla ölen 35 vatandaş gündeme oturdu. Terörist zannedilerek
vurulanların mazot kaçakçılığı yapan köylüler olduğu ortaya
çıktı.
Taraf gazetesinden Mehmet Baransu TSK'nın MİT'in yanlış istihbaratı ile konvoyu vurduğunu yazdı. İşte dünkü kahreden hatanın perde arkası:
FEHMAN HÜSEYİN SINIRDAN GEÇECEK İDDİASI
Bilgi öncelikle PKK içerisindeki bir MİT ajanından gelmiş. Bombalanan bölgeden PKK’lıların geçeceği bu ajan sayesinde MİT’e iletilmiş. Hatta grup içerisinde Fehman Hüseyin’in olacağı yönünde de bir bilginin Ankara’ya iletildiği iddiası var. İddia diyorum çünkü bu bilgiyi yalnızca bir isimden öğrendim. MİT kendisine iletilen bu istihbaratı Genelkurmay Başkanlığı’yla paylaşıyor. Ardından da bölgeye heron gönderiliyor.
MİT 'KESİN PKK'LI' DEYİNCE
Heron, bölgedeki sivil vatandaşların görüntüsü alıp, Ankara’ya
iletiyor. Ankara’da görüntüleri gören yetkililerden biri durumdan
şüpheleniyor. Grubun sivil olma ihtimali üzerinde duruyor. Şüphe
üzerine konu yetkililerle paylaşıyor. MİT’le iki kez temasa
geçiliyor. MİT yetkililerine şüphe aktarılıyor. MİT, “grup
kesin PKK’lı” deyip, kendilerine gelen istihbaratın sağlam
olduğunu Karargâh’a bildiriyor. “Kesin” ifadesi
üzerine de Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın emriyle uçaklar bölgeyi
bombalıyor.
ÜÇ SAATLİK FARKIN NEDENİ
Genelkurmay Başkanlığı dün yaptığı açıklamada İHA’nın görüntüleri
18:39’da aldığını belirtti. Hava operasyonun da 21:37-22:24
saatleri arasında yapıldığını açıkladı. Görüntü alınmasıyla,
operasyon yapılması arasındaki bu üç saatlik zaman farkının nedeni,
görüntülerden şüphelenen yetkilinin bilgisi üzerine MİT’le iki kez
temasa geçilmesi. Bilginin teyit edilmesi için beklenmesi.
ASKER: O KÖYLÜLERİ TANIYORDUK
Olayın en skandal tarafı ise konuyla ilgili bölgede bulunan
komutanlardan hiçbir bilgi alınmaması. Bölgedeki tümen ve karakol
komutanı dahil hiçbir birime haber verilmemesi. Dün bölgede görev
yapan bir askeri yetkiliyle görüştüm. Operasyondan kendileri
haberdar edilmemiş. Olaydan haberdar olduklarında ise çok geç
olmuş. Askeri yetkili dün konuyla ilgili şunları da söyledi:
“Ankara operasyondan önce bize sorsaydı, grupta bulunan
kişilerin kimliklerine varıncaya kadar bilgiye verirdik. Grubun
PKK’lı olmadığını, kaçakçılık yapan korucular olduğunu karakol
komutanı dahil üstleri biliyordu.”
ÜST DÜZEY ASKERİ YETKİLİ KONUŞTU... SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
Bölgede görev yapan üst düzey bir askeri yetkili olayla ilgili
Radikal'e çarpıcı bilgiler verdi. Bombardıman adım adım şöyle
gelişti:
1-Üç-dört gün önce istihbarat kaynakları Kuzey Irak'tan 200 kişilik
bir PKK'lı grubun Türkiye'ye sızacağını bildirdi.
2-Bu bilgi üzerine asker teyakkuza geçti. İstihbarat bilgisi
Diyarbakır Askeri Hava Üssü'ne de bildirildi. İnsansız Hava
Araçları'nın (İHA) bölgedeki uçuşu artırıldı.
3-Diyarbakır'da ve Malatya'da F-16 savaş uçakları hazır hale
getirildi.
4-Önceki gece yaklaşık 50 kişinin, yanlarındaki 100 kadar katırla
birlikte Uludere'de sınıra yaklaştığı İHA'lar tarafından tespit
edildi.
5-İHA'nın çektiği görüntüler, Ankara'ya ulaşınca önceki
istihbaratın da etkisiyle, durum çok iyi analiz edilmeden F-16'lara
operasyon emri verildiği ileri sürüldü.
6-Sınırötesi operasyon olduğu için F-16'ların uçuşundan valilik ve
yerel askeri güçlere de haber verilmedi.
7-Daha önce PKK'lı grupların bu şekilde girdiğini bilen ve birçok
operasyon yapan F-16 pilotları verilen koordinatlara bomba
yağdırdı.
8-Neticede PKK'lı oldukları zannedilen, ancak geçimlerini
sağlayabilmek için kaçakçılık yapan 35 köylü hayatını kaybetti.