Uludere bombası ortalığı karıştırdı
Abone olUludere'de istihbaratın ABD tarafından verildiği yönündeki iddialar üzerine CHP ve BDP hükümete sert sözlerle yüklendi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu, Uludere'de 34 köylünün
hayatını kaybettiği olayla ilgili Başbakan Erdoğan'ı özür dilemeye
çağırdı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Birgül Ayman
Güler, hükümetin suçu ve bir siyasal cinayet olarak
değerlendirdi.
Genelkurmay cevabı verecektir |
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, istihbaratın ABD’den geldiğine yönelik haberlere ilişkin sorulara cevap verdi: "Bunlar teyitli haberler” değil diyen Bozdağ, “Amerikalı yetkililer ya da Türk yetkililer tarafından böyle olduğuna ilişkin bir açıklama yok. Haber üzerine tartışma var. Bu konuda Genelkurmay Başkanlığı hem idari hem adli soruşturma başlattı. Bu soruşturmalar tartışmalara net cevabı verecektir." |
ULUDERELİLER ABD'Yİ MAHKEMEYE VERECEK
Uludere tartışması AK Parti ve muhalefeti bir kez daha karşı
karşıya getirdi. Wall Street Journal'ın dünkü haberi gündeme bomba
gibi düştü. Hükümeti suçlayanlardan biri de BDP Grup Başkanvekili
Hasip Kaplan. Kaplan, Uluderelilerin Amerika'ya dava açacağını
söyledi: “Anlaşılıyor ki olay ABD medyasında patlak verdi.
İstihbarat milli değil, ithal. Wall Street Journal Gazetesi'ndeki
habere göre, predatörler bilgiyi vermiş, Türkiye uygulamış. Suçüstü
yakalanmak budur. Uludereliler ABD'yi mahkemeye verecek.
Uluslararası hukukta buna imkan vardır.''
Kameralar karşısına geçen Güler'in hedefinde hükümet vardı. Güler, Hatay'ın Dörtyol ilçesinde şehit olan asker aileleri ile Türk milletine başsağlığı diledi.
Bir başka üzücü haberi de Şırnak'tan aldıklarını, AK Parti Şırnak İl Başkan Yardımcısı Ali Kılınç'ın kurşunlanarak öldürüldüğünü öğrendiklerini belirten Güler, bu saldırının nedenlerinin yakında ortaya çıkacağını kaydetti. Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun doğrudan üzüntülerini bildirmek için Kılınç'ın ailesine ulaşmaya çalıştığını anlatan Güler, ''AKP ailesinin, Ali Kılınç'ın başı sağ olsun'' dedi.
ERDOĞAN ÖZÜR DİLESİN
Uludere'deki olayla ilgili olarak Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve
parti üyelerinin çok sık olarak ''İstihbaratın nereden geldiğini''
sorduklarını ifade eden Güler, şunları kaydetti:
''Bunun yanıtını alamadık. Bunun yanıtını ne yazık ki dün
bir Amerikan gazetesi verdi. Dedi ki; 'İstihbaratı, ABD istihbaratı
verdi' Yani okyanus ötesindenaldığımız bir istihbaratla hareket
ettiğimizi öne sürdü. Daha önce Başbakan, 'Milli kaynaklıdır
istihbarat' demişti.
Gerek duyulursa Genelkurmay'a sorulacak |
Gizlilik kararı olan Uludere soruşturmasını yürüten
ve soruşturmada tek yetkili kurum olan Diyarbakır Özel Yetkili
Cumhuriyet Savcılığı yetkilileri,şöyle dedi: "Olay yaşanmadan bir hafta önce, o bölgedeki terörist unsurların hareketliliğine dair istihbaratlar var. Bunun dışında olaydan önce Türkiye'ye ait olan insansız hava araçlarından elde edilen görüntüler var. Bu nedenle ilk istihbaratın kimden geldiği konusu, soruşturma anlamında bir sonuç elde edilmesinde işe yaramayabilir. Bir olay meydana gelmiş ve o olayla ilgili deliller toplanıyor. Delillerin toplanmasından sonra soruşturmanın seyri ortaya çıkacaktır. |
Ortada halkımızı yanlış bilgilendiren daha açık söyleyelim halkımıza yalan söyleyen bir Başbakan var. Bu yalanı özür dileyerek düzeltmesi gerektiği kanısındayız. Ülkemizin en kritik konularını, yabancı bir istihbarat teşkilatına teslim etmiş olan bu hükümetin sorumluluğunun artık farkına varması kanısındayız. Aslında 'millidir istihbarat kaynağı' dendikten sonra şimdi bir Amerikan kaynağının söz konusu olduğunu duyunca doğrusu, MYK içindeki değerledirmemiz şu oldu; AKP iktidarı ABD'yi o kadar çok kendinden sayıyor ki bu gayri milli kaynağı, milli saymış olabilir.''
SİYASAL CİNAYET
''Biz Uludere operasyonunda 34 yurttaşımızın, bunların 17'si 17 yaş
altında olan çocuklarımızın yabancı istihbarat kaynaklarına
dayanılarak katledilmesini hükümetin suçu ve bir siyasal cinayet
olarak değerlendiriyoruz'' diyen Güler, iktidara sert sözlerle
yüklendi:
''Burada verilen yanlış bilgiler manzumesine artık bir son verilmesini, özür dilenmesini ve doğru bilgi ile kamuoyunun aydınlatılmasını talep ediyoruz. Bunun kaza, kader, ecel olmadığını en başından beri söylemiştik. İstihbaratın kaynağını en başından sormuştuk, şimdi gelinen nokta hala karanlıktır. Hükümetten sorumluluğunu yerine getirmesini ve açıklama yapmasını bekliyoruz.''