Uluç'u rahatsız eden sucuk reklamı

Sabah yazarı Hıncal Uluç adlı mektup tarzındaki yazısında bir sucuk reklamında çıkarılan inilti seslerinden şikayeçi. İşte Uluç'un RTÜK'ü göreve çağırdığı yazısı şöyle:

Abuzittinciğim,
Benim mektup sana ulaştığında, "ucu açık mı kapalı mı?" tartışması çok şükür bitmiş olacak.. İnşallah karar istediğimiz gibi çıkmıştır.. Bu "ucu açık" lafı, bende tuhaf çağrışımlar yapıyor kardeşim..
Ben muhafazakar biriyim "ucu açık " dendi miydi "acaba yanlış bi durum mu var?" diye kendi kendimi kontrol etmek durumunda kalıyorum.. Adamlar da inadına, günlerdir hatta haftalardır "ucu açık olsun" diye bastırdıkça bastırdılar. Şuuraltıma öylesine yerleşmiş ki, sen git Kızılay da öyle dolaş.. Allahtan üzerimde palto vardı.. Bizimkiler de çok nazikler bilader.. Onlar, "ucu açık olsun" diye tutturdukça, "hayır efendim açık değil ucu kapalı olacak" diye resti çekip masaya yumruğu vursalardı iş çoktan bitmiş olacaktı.
Çok şükür, kendi adıma konuşuyorum, bi kazaya uğramadan mesele bağlandı.
Masaya yumruk vurulması gereken bi başka mesele daha var.. O AB ile ilgili değil.. Televizyondaki, "körpe sucuk" reklamıyla ilgili.. Birinin yumruğu masaya vurup bu reklamı durdurması lazım. Sucuk reklamındaki o acayip inleme sesleri nedir öyle Abuzittinciğim?. Sanki iki kişi şey yapıyormuş gibi.. Bu kadar olur.. TV'yi çocuk çoluk seyrediyoruz, valla çocukların yüzüne bakamaz olduk.. O kadar bariz inliyorlar ki!.. RTÜK nerede, neden bu reklamı yasaklamıyor? Binden fazla vatandaş da telefonla şikayetçi olmuş. Sucuk reklamında erotik bi vaziyette inleme sesi vermek reklam tekniğine de uymuyor..
Sosis olsa (o da çok bayağı ama) bi derece.. Madem sucuğun altına da bi ses verecen, merkep sesi ver.. Uzaktan uzaktan, devamlı anıran merkep sesi.. Daha anlamlı olmaz mıydı? Sucuğun cinsini de öğrenmiş olurduk.. Aile terbiyemize hiç uymayan bi reklam.
Neyse, bunları bırakalım, GORA ya gitmişsindir herhalde.. Ay ne güzel filmdi.. Bi güldük bi güldük..Cem Yılmaz ne güzel, ne hoş küfrediyor Abuzittinciğim.. Ben bu kadar zarif, bu kadar rahat küfreden, küfür etmeyi kendine bu kadar yakıştıran birini görmedim. ".. ananın " diye bi başlıyor çocuk çoluk hepimiz, bütün sinema yerlerde.. Hele çocuklar nasıl kıkırdıyorlar.. Bu film Avrupa da da gösteriliyormuş.. Endişem küfürleri tam tercüme edemezlerse esprisini anlamayabilirler, yazık olur filme! Netekim yabancı eleştirmenler pek olumlu not vermemişler.. Bu, tercüme eksikliğindedir.
Tam mektubu zarfa koyuyordum tv'de konuşan AB'li bi parlamenterin lafları dikkatimi çekti.. Bi soru üzerine; "AB'ye daha kısa sürede girmek istiyorlarsa, Türkler Avrupa halkının gönlünü kazanmalı" dedi. İş ona kaldıysa kolay Abuzittinciğim.. Önümüzde Kurban bayramı var.. Koyunlar, kuzular yerlerde kan-revan debelenirken yap Avrupa'ya bi naklen yayın, gönüllerine öyle bi gireriz ki, sittin sene, isteseler de çıkartamazlar..
Münasip yerlerinden öperim kardeşim.
Kardeşin Güneş.
YAZI:SABAH