Uluç'u dostları sırtından vurmuş!
Abone olHıncal Uluç'tan dostlarına büyük sitem. Uluç, hakkında yazı yazan Engin Ardıç ve Fatih Altaylı'nın kendisini sırtından vurduğunu ve bu durumdan duyduğu üzüntüyü belirtti.
Hıncal Uluç, hakkında yazılanlara dayanamadı ve açtı ağzını
yumdu gözünü. Fatih Altaylı ve Engin Ardıç'a patlayan Uluç'un asıl
zoruna giden oldu.
Belden de değil, arkadan vuruyorlar ısrarla.. Fatih ve Engin..
İkisi de yakın dostlarım.. Fatih dedim ya, kardeşim gibi.. İkisi de
her gün hem de nasıl keyifle okuduğum, yazılarını merakla
beklediğim iki yazar üstelik.. Tiryakilik cinsinden..
İkisinin de ortak özellikleri.. Beni yakından tanımaları..
Tanıyacak kadar birlikte çalıştık çünkü.. Ötesi, arkadaşlık ettik..
Gezdik, tozduk..
Diyor ki Engin Ardıç.. Ben Sabah'ın patronuyum ya.. Emir vermişim,
Balçiçek koşarak gelmiş.. Benim anlattıklarımın arasına sorular
yerleştirip söyleşi yapmış, güya.. Engin'in eski gazetesi Star'da
işler aynen böyle olurdu, yenisinde nasıl bilmem.. Ama her gazete
Star değil Engin.. Hıncal Ağabeyin kendi yönettiği dergilerde
emirle röportaj yaptırmadı, kimseye..
Bir genç kızla geziyorum.. Ge- zi- yo- rum!.. Son altı yılda beni
kimseler bir kadınla gezerken görmedi. Kız arkadaşım gizli
kalmasını istiyordu, saygı duydum.. Bitti.
Şimdi birden geceleri, hem de çok güzel, çok çekici bir genç kızla
ortaya çıkınca, dikkati çekmemek mümkün değil.. Milletin ağzı da
torba değil.. Her kafadan bir ses çıkacak.. Ne ucuz, ne çirkin, ne
yaralayıcı yorumlar yapılacak.. Benim kılımı kıpırdatamazlar.. Ama
bir genç kızı hırpalayabilirler.. Tam o sırada Balçiçek geldi..
"Hıncal Bey, görüntü ilginç.. Herkes merak ediyor.. Bir söyleşelim"
dedi.. Şimşek gibi geçti aklımdan, düşünceler..
"Birisi en başta en doğruyu yazarsa, çok daha iyi olur" dedim
anında ve "Peki" dedim Balçiçek'e.. Sandalyesinden düşüyordu. Belli
dil dökmeye, hatta yalvarmaya hazırlanıyordu, oysa ben ikiletmeden
"Olur" demiştim..
O söyleşiyi başından sonuna dikkatle oku Engin.. Dikkatle oku..
Orada, Ece kaç satır?.. Ve o satırlarda atv'nin ucuzlattığı
durumlar var mı?.. Birlikte olmak.. Aşk yaşamak.. Ve saire..
Bir uygar adam, bir çağdaş geç kıza kavalyelik ediyor.. Edemez mi?.
O söyleşinin büyük bir bölümünde, dörtte üçünde Ece hiç yoktu..
Hıncal'ın aşk, sevgi, seks hakkındaki soyut görüşleri vardı..
Balçiçek sordu, ben anlattım..
Ve Sevgili Engin.. Sabah'ta o söyleşide, Hıncal-Ece kaç satır,
resimlerle kaç santim.. Günlerden beri nerdeyse tefrika eden
(Arkadaşlara ve Serdar'a teşekkür ederim. Hiç ucuzlatmadan yaptılar
bu işi.. Doğru gazetecilik içinde..) Akşam'da kaç satır ve kaç
sayfa?.. Akşam'a da ben mi emir verdim, Engin?.. Fatih Altaylı ucuz
imalarla göndermeler yapıyor.. "Hâlâ seks yapıyormuşsam eğer!.."
Sevgili Fatih?.. Seksin bittiği, ya da yasaklandığı bir yaş var
mı?.. Senin o yaşa kaç yılın kaldı?.. Yapma Fatih.. Sana yakışıyor
mu böyle şeyler?..
..Bir de Melih Aşık var.. Son zamanlarda müthiş formda ve aslanlar
gibi muhalefet yapan ender köşe yazarlarından biri.. O da çok
sevdiğim bir dost.. Diziye başladı.. "Hıncal Uluç'un ilham ettiği
fıkralar.." Biri şöyle. "Genç kız, yaşlı adama sormuş.. 'Amca saat
kaç?..' 'Çok geç kızım çok geç' demiş adam.." Sevgili Melih, Hıncal
sana bunu ilham ediyorsa eğer, haline üzülmek dışında yapacağım bir
şey yok..
Hıncal yaşadıkça, yaşamaya devam edecek!..
YAZI:Hıncal ULUÇ