Uluç'tan Altaylı'ya dost ateşi
Abone olSabah yazarı Hıncal Uluç'tan çok sevdiği ve 'kardeşim' diye hitap ettiği Altaylı'ya tatlı-sert cevap verdi. Uluç'un cevabı hem uyarı hem de dost ateşi mahiyetinde
Hürriyet Gazetesi yazarı Fatih Altaylı her ne kadar
'polemiklerden sıkıldım' dese de iş patronlara dayanınca
sabredemeyip(!) Sabah'a yüklendi. Hıncal Uluç da dediği
yazısında kardeş gibi gördüğü Altaylı'ya hem ders, hem de
henüz köprüleri atmadığına dair sinyal verdi:
- Fatih Altaylı kardeşim "Hıncal Uluç abimiz bazen iyice saçma
yazıyor" demiş.
İki şeyden biri.. Ya ben saçmalıyorum.. Ya Fatih okuduğunu
anlamıyor.. Ya da patronu nezdinde kredisini yukarda tutmakla
programlanmış beyin, okuduğu her şeyi öyle anlamaya zorluyor..
Açık meydan okuma..
Fatih, Hürriyet okurunun haberdar dahi olmadığı yazımı koysun
köşesine.. Altına da kendi yanıtı.. Hürriyet okuru karar versin,
kim saçmalıyor..
"Dinç Bilgin iyi yaşamamış" diye başlık atmış.
Yuh!..
Benim yazımda öyle bir ima dahi yok.. Adam çarpılır..
Dinç Bilgin çok iyi yaşadı.. Harika yaşadı.. 150 yıllık bir
gazeteci aileden gelen, gazeteden başka hiçbir geliri olmayan, ama
çağdaşlaşmayı çok iyi bildiği için, Hürriyet'i kendi bölgesinde ilk
geçen, hatta ezen Yeni Asır'ı ile başlayıp, Türkiye'nin en iyi
gazetesi Sabah'a gelen.. atv gibi harika bir televizyon kuran,
yığınla gazetesi, dergisi, radyosu, televizyonu olan birisi olarak,
harika yaşadı..
Hemen her şeyi vardı.. Ve Fatih Kardeşim aslında bal gibi biliyor
ama saptırıyor.. Patronunu mutlu etme yarışı içinde kaleme aldığı
yazısında sözünü ettiği tekneler, uçakların hepsi, gazeteci Dinç
Bilgin'indi. Yani banka işinden çok çok önce.. Yani banka
hortumlayarak değil.. Banka Bilgin'e bir şey vermedi, sahip
olduklarını aldı götürdü aslında.. Banka Dinç Bey'i hortumladı bir
anlamda.. Gene saçmalıyorum değil mi Fatih?..
Ama bugünkü yaşantısı Fatih Altaylı'nın yaşam düzeyinin çok
altında.. Ben bunu yazdım..
Dinç Bilgin yanlış danışmanlarının kurbanı olmasaydı, bugün gene o
harika yaşamını sürdürüyor olacaktı.. Karga kılavuzlar, Dinç Bey'e
her şeyini kaybettirdiler. Hapislere düşürdüler.. Hâlâ devam eden
mahkemelerin muhatabı yaptılar.
Fatih "Hortumcu" Bilgin'in hâlâ nasıl olup da mükellef ve müreffeh
bir hayat yaşadığı saptırmasını iki günde bir tezgâha sürünce
yazdım ve sordum..
"Bugün Dinç Bilgin mi, Fatih Altaylı mı daha iyi yaşıyor" diye..
Hepsi bu..
Bak Fatih..
Şimdi bilgine..
Dinç Bey'in "Gemi büyüklüğündeki" yatları hiç bir araya gelmedi.
Headlines, bankadan 5 yıl önce 1993'te alındı, 1996'da satıldı. New
Century tekne ipotek edilerek kredi ile alındı, 2000 yılının
başında satıldı. Yani banka yokken alındı. Banka gelince
satıldı.
1990'da alınan pervaneli uçak, satıldı. Daha sonra alınan uçak da
satıldı. Sonuncusu 1997'de gene kredi ile alındı ve BBDK bankaya el
koyunca, yapımcı şirkete geri verildi.
Londra'da malikâneler değil, bir tek ev vardır. Leasing ile
alınmış, o da geri verilmiştir.
Bak Sevgili Fatih..
O dediğin tekneleri yaz aylarında tatil yapmak için emrime vermek
istedi Dinç Bey.. Uçakla istediğim yere gidebileceğimi söyledi..
Kibarca geri çevirdim hep..
Gazeteci, gazeteci gibi yaşamalı..
Patron gibi yaşamaya başlar, o sınıfa atlar, o yaşam düzeyine
kendisini kaptırırsa, orada kalmak için vermeyecek ödün
bırakmaz..
Hıncal bugün başı dimdik dolaşıyorsa, Türkiye'deki hemen tüm medya
kuruluşlarından, (Hürriyet dahil) gelen sınıf atlama tekliflerini
elinin kenarı ile itmesindendir.
Kimseye verilecek ödünüm, kimseye ödenecek diyetim yok..
Bugünkü yaşam düzeyimi, Sabah beni kovsa da sürdürebilirim. O kadar
mütevazı.. Ben bu yüzden eğilmem.. Yıkılırım, ama eğilmem. Yıkılır,
ayağa kalkarım hep..
Sevgili Fatih..
Benim için gerçek kardeş gibi olduğunu biliyorsun.. Öyle kal e
mi!..
Yanaklarından öpüyorum..
Yazı: Hıncal Uluç
Kaynak: