Uluçtan 10 tam puan

Sabah yazarı Hıncal Uluç'u bir Erdoğan sevgisi sardı.. Seçimlerden sonra zaferi ona adayan Uluç, Toptan'ın seçilmesinde de Erdoğan'a övgüler yağdırdı:
Tıpkı Ertuğrul Özkök gibi yazdı. Ertuğrul Özkök gibi Erdoğan'ı yüceltti, Arınç'a öfke kustu.

Uluç'un bir tespiti de Gül'ü AK Parti'de Milli görüşçülerin tek lideri olarak görmesi oldu. Dahası var.. Erdoğan ve Gül arasında meğar büyük bir savaş yaşanıyormuş.

Uluç'a göre Erdoğan Gül'ü istemediğini 22 Temmuz gecesi gösterdi. Nasıl mı? Yazardan dinliyoruz:

Erdoğan daha 22 Temmuz gecesi "Gül" der ve işi bitirebilirdi. Bitirmedi.. Bu aslında çok açık mesajdı, Abdullah Gül'e..
Gül mesajı almadı. Almak istemedi.. Ama o da resmen "Adayım" diyemedi. Çekişme perde arkasında yürürken, medya devreye girdi. Dinci medyadan söz etmiyorum. Güya liberal, güya demokrat, aslında AKP'den fazla AKP'ci sözüm ona tarafsız medyanın silahşörleri ortaya atıldılar..
Büyük çoğunluk, "Uzlaşacağım" diyen Erdoğan'ı köşeye sıkıştırma, açmaza alma pahasına "Gül" diye dayattılar.."

Uluç'un bir çift lafı da liberal kalemşörlere oldu. Muhafazakar basından ziyade bu kesimi eleştirdi:

AKP'li ve fena halde Gül'cü kalemşörlerin onu sürüklediği "Açmaz" dan kurtuluşu zor, çünkü. Güya demokrat, güya liberal medya Erdoğan'ın sonunu hazırlıyor!.