Ulucanlar plaza oluyor
Abone ol81 yıllık cezaevinin yerine, tarihi dokuya uygun dev bir iş merkezi yapılması planlanıyor.
Ankara"nın Altındağ İlçesi"ndeki Cumhuriyet"le yaşıt Ulucanlar
Cezaevi, tarih oluyor. Kent içinde kalması ve çağdaş infaz hukukuna
uygun olmadığı gerekçesiyle hafta başında boşaltılan 81 yıllık
cezaevinin yerine, tarihi dokuya uygun dev bir iş merkezi yapılması
planlanıyor. Aralarında Ankara Ticaret Odası"nın (ATO) da bulunduğu
girişimcilerin Adalet Bakanlığı"na sunacakları proje kabul görürse,
tarihi cezaevi iş merkezi olacak.
MUHALİF HİLTONU!
Ayrılıklara, isyanlara, infazlara sahne olan Ankara Ulucanlar
Cezaevi, Demokrat Parti döneminde yazıları nedeniyle hapis yatan
gazeteciler tarafından “Hilton” olarak adlandırılmıştı. Kemal
Tahir, Yaşar Kemal, Cüneyt Arcayürek, Metin Toker, Şinasi Nahit
Berker, Mümtaz Faik Fenik gibi ünlü kalemleri de konuk eden
cezaevinde, eski Başbakan Bülent Ecevit de 2 ay hapis yatmıştı.
DRAMATİK 4 İNFAZ
Ulucanlar Cezaevi"nin duvarlarında, 1968 kuşağının gençlik lideri
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının sloganları da yankılanmıştı. Ankara
Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından ölüm cezasına çarptırılan Deniz
Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan kalmakta oldukları Mamak Askeri
Cezaevi"nden sabaha karşı Ulucanlar Cezaevi"ne getirilmiş ve 6
Mayıs 1972 sabahı avluda infaz edilmişti. Ulucanlar"da yaşanan bir
başka dram ise 1980 ihtilalından sonra, ölüm cezasına çarptırılan
17 yaşındaki Erdal Eren"in cezasının infaz edilmesi oldu. Eren
mahkeme kararıyla bir yaş büyütülerek idama gönderildi.
Cezaevi, ünlü kabadayılar Sarı Vahit, Kürt Cemal ve İnci
Baba"yı olduğu gibi DEP eski milletvekilleri, Leyla Zana, Orhan
Doğan, Hatip Dicle ve Selim Sadak"ı da misafir etmişti.
ÜNLÜ FİLMİN ESİN KAYNAĞI
ULUCANLAR"A konuk olan bir başka ünlü ise Yılmaz Güney oldu. Güney,
“Soba pencere camı ve iki ekmek istiyoruz 1977” adlı romanı ve çok
sayıda şiirini de Ulucanlar"da yazdı. Feride Çiçekoğlu"nun da bir
adli mahkumun beş yaşındaki oğlu Barış"la bir siyasi hükümlünün
ilişkisini anlatan “Uçurtmayı Vurmasınlar” isimli kitabı da
sinemaya aktarılan ve izleyiciyi gözyaşlarına boğan Ulucanlar
öykülerinden biri olarak hafızalara kazındı. Başrolünü Berhan
Şimşek"in oynadığı ve Deniz Gezmiş ile arkadaşlarının yargı
sürecinin anlatıldığı film de, her ne kadar yasal prosedür gereği
aynı mekanda çekilemese de idam sahnesinde Ulucanlar ile izleyiciyi
buluşturdu.
TALİBİ FAZLA
SON konukları önceki gün Sincan"da yapılan L Tipi cezaevine
aktarılan Ulucanlar Cezaevi şimdi, duvarlarında anıların yaşadığı
terk edilmiş bir şehri andırıyor. Ankara"nın merkezinde 45 dönümlük
arazı üzerinde bulunan Ulucanlar Cezaevi"nin, ünlü emlakçı
Salim Taşcı"ya göre “Değeri en az 50 milyon YTL. Bu arazideki iş
merkezi fikrini yatırımcılar gözleri kapalı kabul ederler.” Alana
2002 yılında talip olduklarını belirten ATO Başkanı Sinan Aygün,
tekliflerini tekrar Adalet Bakanlığı"na götüreceklerini
belirtirken, Bakanlık ise alana aralarında kamu kuruluşlarının da
bulunduğu çok sayıda talipli olduğunu ve konunun kapsamlı bir
değerlendirmeden sonra karara bağlanacağını ifade ettiler.
TARİHİN SONU
"TARİHİN Sonu" tezi, 1992"de Japon kökenli Amerikalı düşünür
Francis Fukuyama tarafından ortaya atıldı.
Ünlü Filozof Francis Fukuyama, "The End of History" kitabında
liberal demokrasinin tüm ideolojilerin sonunu getirdiğini ve tüm
ideolojilerden üstün bir sistem yapısını içerdiğini öne sürmüştü.
Bu durumu da “ideolojilerden destek alan insanlık tarihinin de sonu
geldi” diye özetlemişti.
Yıllarca fikir suçlularını hapseden, ideolojilerin çok önemli
olduğu bir döneme damgasını vuran Ulucanlar Cezaevi"nin "plaza"ya
dönüştürülmesi fikri Fukuyama"nın bu tezini hatırlatıyor.
Uluslararası şirketlerin ülkeler arasındaki sınırları ortadan
kaldıracağını da savunan Fukuyama"nın tezleri haliyle en çok sol
kesim tarafından tepki gördü. Fukuyama da daha sonraki yazı ve
kitaplarında bu tezlerinden bazı sapmalar göstermiştir.
İsyanların cezaevi
ULUCANLAR Cezaevi"nin tarihe geçen en kanlı olayı ise 1999 yılında
yaşanmıştı. Siyasi tutuklu ve hükümlülerin, F Tipi cezaevlerini
protesto amacıyla çok sayıda cezaevinde aynı anda başlattıkları
direnişin merkez üssü olan Ulucanlar Cezaevi"ne güvenlik güçleri
müdahale etmiş ve düzenlenen Yaşama Dönüş Operasyonu"nun ardından
10 tutuklu ve hükümlü hayatını kaybetmiş, 30"dan fazlası da
yaralanmıştı. Kamuoyunda geniş yankı bulan operasyonun ardından
cezaevinde bulunan silah ve örgütsel dokümanlar basına
gösterilmişti.
Haber:Ersin BAL
Kaynak: Akşam