Uluç Koloğlu'nu yerden yere vurdu
Abone olSabah Gazetesi Yazarı Hıncal Uluç, spor medyasını ağır bir dille eleştirirken bu kez en büyük darbeyi kendisi gibi Galatasaraylı olan yazar Doğan koloğlu'na indirdi
Hakan Şükür olayı ve Gerets!.. GEÇEN yıla gayet iyi başlayan
Hakan Şükür'ün, hedefinde Fenerbahçe olan Ersun Yanal tarafından
nasıl durdurulduğunu Galatasaray camiası iyi hatırlar. Hakan'ın
gayet duygusal bir yapıya sahip olduğunu ve kafası rahat olmadıkça,
sahada başarıya ulaşamadığı bilinince, onun hızını kesmek fazla zor
olmuyor. Bu yıl da lige iyi bir giriş yapan, Ersun'un yerini alan
Fatih Terim sayesinde de moralini büyük ölçüde düzelten Hakanlı
Galatasaray'ın tehlikeli olduğunu hisseden Kutsal İttifak medyası
derhal harekete geçti. Doğrudan moralini hedefleyip saldırıya
başladılar.. Hakan'ın kullanamadığı pozisyonları cımbızla seçip
yüklendiler. Karşı karşıya pozisyonda golü atamayan Anelka'nın adı
yazıda geçmezken, Hakan puan kaybı sorumlusu olarak manşetlere
taşındı. Oysa Hakan özellikle karşı karşıya kaçırdığı pozisyonlarla
zaten ünlüydü. Bunca gol kaçırmasına rağmen yıllarca gol kralı
olması da, aslında gol pozisyonlarına girmede ne kadar usta ve
yetenekli olduğunun kanıtıydı. Fener medyası yetmezken işe bir de
Galatasaray camiasının en olgun ve en saygın kalemi Doğan Koloğlu
girdi. Fener medyası lehinde, yangına adeta körükle gitti ve
Hakan'ı bitirmek için usta kalemini her türlü kullandı. Hakan'ın
tek başına aldığı maçlarda, yazısına adını koymayan Doğan Ağabey,
her kayıp puanın sorumlusu olarak Hakan'ı göstermekten çekinmedi.
Bu hafta da "Bravo Gerets" başlıklı yazısı ile doruğa vurdu. Doğan
Ağabey, Galatasaray'ın başarısız futbolunun tek sorumlusu Gerets'i
eleştireceğine, sırf Hakan'ı oyundan aldığı için alkışlayabildi.
Oysa sadece o oyundan alma şekli bile yüz karasıydı, utançtı.
Hakan'ın hemen her maçta hem de nasıl moral aradığını bir geri
zekalı bile anlardı. Sahaya çıktığı andan itibaren her tarafa
koşuyor, basmadık yer bırakmıyordu. Özlenen, beklenen golleri
atmaya başlasa kendine gelecekti. Ama kısmeti de yoktu. Hele son
maçta vurduğu kafalar direkleri yalamıştı.. O maçın da en
iyilerindendi Hakan.. Her kafa topunu alıyor, peşine daima iki kişi
takıyor, onları sürükleyip ötekilere koridorlar açıyordu. İşte bu
Hakan'ı Gerets dünyada benzeri olmayan şekilde oyundan almıştı.
Oyun kilitlenmiş giderken Hakan "Al da at" diye bir asistle düğümü
çözmüş, Galatasaray'a 3 puan getiren golü attırmış, ama daha gol
sevincini yaşamadan, kenardan numarasının kaldırıldığını görmüştü.
Hakan'ı silmek, Hakan'ı yok etmek, Hakan'ı bitirmek hareketiydi
bu.. Utançtı, yüz karası idi. Doğan Ağabey bu utancı, bu ayıbı
alkışlıyordu. Peki neden?.. Takıntısı vardı da ondan. Birincisi..
Hakan'ın Galatasaray'a gelmesine engel olmak için elinden geleni
yapmıştı. O zaman transferleri yöneten uzaktan akrabası Alp
Yalman'ı da etkilemiş "Papen Mustafa varken Hakan alınır mı"
diyerek işi nerdeyse durdurmuştu ki, Yurdaşen Karahasan emrivaki
ile transferi bitirdi. Ondan sonra Hakan'ın değerini sadece Türkiye
değil dünya anladı. Hakan Şükür, Türkiye denince adı ilk anılan
marka haline geldi. Dünyanın en uç köşelerinde yaşayanlara,
Eskimolar'dan Zulular'a adını ezberletti. Doğan Ağabey yanılgısını
kabul edeceğine, bekledi.. İkincisi.. Hakan Şükür'ün Fethullah
Gülen'le yakınlığını hiç sindiremedi Doğan Ağabey.. ..Ve Hakan
formdan düşer düşmez vurmaya başladı. Hakan biterse ne olur?.. Bu
ülkede uzmanlar, Hakan'a yedek tek isim söyleyebiliyorlar: Ersen
Martin.. Bu Hakan giderse, bir Hakan daha olmadığına başka kanıt
gerekir mi?. Bu saldırı fırtınasına karşı Hakan'a sahip olması
gereken Galatasaray yönetimi ortada yok. Tribünler susuyor. Bir tek
Gerets kalıyor. Oyuncudan ve insan psikolojisinden anlaması
gereken. O da hep tam tersini yapıyor. Gençlere tavrına bakın..
Galatasaray bu ülkenin altyapısı en iyi takımı.. Fatih Terim ve
Burak Elmas'a bin teşekkür. Bütün altyapı milli takımlarının
yarısından fazlası Galatasaray'dan geliyor. Galatasaray PAF
takımında, Nuri Şahin gibi parlamaya hazır gençler var.. Cafercan,
Zafer, Özgürcan, Arda.. Bunlar A takımında oynamaya nerdeyse
hazırlar.. Ama Gerets, gençleri A takımına hazırlamak, alıştırmak
niyetinde değil. Bana sorarsanız Nuri Şahin'den çok daha iyi
Cafercan'ı yolladı, "Bana yaramazsın" diye.. Uğur'u kerhen
oynatıyor, kerhen oynattığını durmadan açıklıyor ki, çocuğun morali
sıfırlansın. Zafer'i Trömsö'ye elenirken "Gel kurtar" diye oyuna
soktu ki, çocuğun pabuçları birbirine dolansın. Özgürcan'ı Gençler
maçı gitmişken kurtarıcı diye soktu ki, nabzı 280'e çıksın ve topa
vuramasın.. Adını anmadığı, üç Ribery edecek Arda'yı ne zaman nasıl
harcayacak, bekliyorum.. Gerets, önündeki oyunu okuyamıyor. Analiz
edemiyor, çözemiyor, çözüm üretmiyor. Yaptığı değişikliklerin onda
dokuzu yanlış. Hakan değişikliği de tüy dikti. Dört haftadır ayni
şeyi söylüyor.. "Takım kötü oynuyor.." "Takım haftalar boyu kötü
oynuyorsa, sen hoca efendi ne yapıyor, ne işe yarıyorsun" diyen
yok. Özhan Canaydın zaten bu işlerden anlamaz. Ergun Gürsoy'da bir
Fener aşkı başlamış, her fırsatta Galatasaray'ı aşağılayan, rakibi
öven laflar ediyor. Ötekiler zaten yok.. O zaman çözüm.. Çözüm
kongrede.. Marta kadar kimse bir mucize beklemesin!.. Hıncal ULUÇ
www.sabah.com.tr