Uluç gideni ve geleni karşılaştırdı
Abone olSabah gazetesindeki kan değişikliği yazarlara konu oldu. Hıncal Uluç, Ergun Babahan ve yeni genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı'nın karşılaştırmasını yaptı
Uluç " başlıklı yazısında Babahan ve Altaylı'yı şöyle övdü:
Yazı : Hıncal ULUÇ
www.sabah.com.tr
Paniğe ramak kalmış bir sabahtı, Sabah için.. Sabah'ı Sabah yapan
ekibin büyük bir kısmı ayrılmış gitmişti, Vatan'ı kurmaya..
Kalanların içinde hala kararsız olanları görüyordum, gitmenin mi,
kalmanın zor olduğuna karar veremeyenler..
"Gazete yarın çıkar mı" sorusunu içinden, dışından soran yığınla
kişi vardı..
Çıkacaktı.. Dinç Bey kesin kararlı ve inançlıydı..
"Ben burdayım ve bir yere gitmiyorum" dediğimde, "O zaman 10'da
benim odama gel.. Güngör de gelecek. Yeni ekibi kurarız" dedi..
Dinç Beyin odasında bekliyoruz Güngör'ü.. O da benim gibi
"Kalacağım" diyenlerden. Ama ortalarda yok.. 11'e doğru bir faks
geldi.. Güngör istifasını faksla göndermişti. Dinç Bey bir an
yıkılır gibi oldu..
"Onlar benim ailem gibiydi" dedi.. Sarsıntısı duygusaldı.. Hemen
kendini toparladı.. "Yeni bir Genel Yayın Müdürüne ihtiyacımız var"
dedi ve düşünmeden aklına gelen ilk ismi söyledi:
"Ergun'a ne dersin?.."
"Harika olur" dedim.. "Hem ona bir vefa borcumuz da var. Onu da
ödemiş oluruz."
Ergun bir saat sonra kollarını sıvamış işin başındaydı..
Sabah ertesi gün pırıl pırıl çıktı. Daha ertesi günlerde de
öyle..
Oysa tarihinin en kritik günlerini yaşıyordu gazete.. Maddi
sıkıntılar bir yana, dört bir yandan baskı altındaydık. Resmi,
özel, dört bir yan boğazımızı sıkmak için yarışıyordu sanki..
Atılacak bir yanlış adım her şeyi mahvedebilirdi..
Sabah işte böyle fırtınalar, girdaplarla dolu bir denizden geçti,
Ergun'un kaptanlığında..
Tam bir denge adamıydı Ergun.. Gemiyi sakin limana getirdi.
Teşekkürler Kaptan.. Teşekkürler Ergun!..
Fatih Altaylı ile nerdeyse 20 yıla yakın beraberiz.. Gelişim Spor
kurulurken Cumhuriyet'te yazıyordu. Onu ısrarla istedim.. İtiraz
ettiler.. "Ağbi durmadan sana sövüyor.."
"Ama iyi sövüyor" dedim.. "Adam akıllı.. Adam atak.. Gözünü
budaktan sakınmıyor.. Bana böylesi gerek.."
Geldi.. Yeni bir yönünü tanıdım.. Adam işkolikti.. İşle yatıyor,
işle kalkıyordu.. Yönettiğim yerlerde görevleri dağıtmam.. Kendi
görev yerlerini kendileri seçsinler, kendileri ele geçirsinler
isterim..
Bir aya kalmadan, Fatih derginin Yazı İşleri Müdürü, Genel Yayın
Müdür yardımcısı idi.. Sotiri ve Yiğiter'le beraber dergiyi harika
çıkarıyorlardı.. Bana da çıkan dergiyi eleştirmek kalıyordu.
Gelişimspor'daki çalışma temposunun aslında bir hiç olduğunu daha
sonra anladım. Hürriyet'te köşe yazarken, sabahın köründe kalkıp
yollara düşüyor, radyoculukla güne başlıyor, araya günlük yazıları
sıkıştırıp, televizyonculukla günü kapıyordu.. Onun günü 24 değil,
48 saatti sanki..
Sabah gemisi, azgın sularla boğuşarak geldiği sulardan, yeni
Kaptanı ile açık denizlere demir alıyor şimdi..
Başarılar Fatih!..
Ergun denge adamıydı.. Fatih ataktır..
Ergun demokrattı.. Fatih daha biraz Cumhuriyetçi..
Ergun Fenerbahçeli idi.. Fatih Galatasaraylı..
Ergun Ergun'du.. Fatih de Fatih!..
İki sevgili dostum, iki can kardeşim, nöbet değiştiler..
Yolun açık olsun, Sabah!..