Uluç duymazdan geldi

Uluç'un dünkü yazısı sanki bir "istifa sinyali"ydi. Gazetesinin yayın yönetmeni Ergun Babahan'a çatıyordu. Babahan da jet bir cevapla "giderse yeri doldurulur" diyerek Uluç'un restini görmüştü.

Bugün Uluç'tan karşı bir atak bekledik. Babahan'a ve okurlarına neden gideceğini veya neden kaldığını açıklar zannettik, ama o köşesine başka bir ismi almıştı. İsim vermeden "Terbiye özürlü adam " diye bir yazı yazmıştı.  

ALİ ŞEN ULUÇ HAKKINDA NE DEMİŞTİ?

Sabah Gazetesi'nde yazı yazdım. İşte Hıncal Uluç Sabah'ta yazıyor. Ben de, 'Bu adam, seksüel prodüktör' dedim. 'Bu Hıncal Uluç, çok aşağılık bir adamdır' dedim. Gazeteci olmadığım için düşündüm düşündüm, kötü kelime arıyorum. Aklıma gelmiyor. Ona buna telefon açtım; Türk lisanında en kötü, pespaye kelime ne diye sordum? Ben bunların hepsini gazetemde yazdım. 'Bu çok aşağılık bir adamdır, pisliktir falan...' dedim. Herşeyi yazdım. (...) Adam orada gazeteci ama çıkıp demedi ki; 'Ali Şen gazeteci değildir. Biz bu adama, tukaka dedik. Yazıda ana avrat düz geçirmiş. Siz bu yazıyı koydunuz, haydi bana eyvallah istifa ediyorum' demedi. Bu sefer, iki ay sonra, bir daha yazdım buna. Ondan sonra, yazmamaya başladı."

Terbiye özürlü adam diye bahsettiği kişi Ali Şen... Ali Şen'in terbiyelenmesinin sebebiyse Uluç'un açtığı tazminat davasını kazanmış olması..

Ali Şen TBMM soruşturma komisyonunda Uluç için "Seksüel prodüktör, aşağılık adam, pespaye" diye ifadeler kullanmıştı.

Bunu duyan Uluç "Alçakça sözler" başlıklı bir yazı yazmıştı.

Ancak Ali Şen ondan önce davrandı ve önce tazminat davasın o açtı.

Gerisini Uluç şöyle anlatıyor:

"Hayatımda kimseyi mahkemeye vermedim. Ama tepem attı. Avukatlarıma "Siz de karşı dava açın lütfen" dedim.. Açtılar.

Sonuç önümde..

Mahkemeler, Terbiye Özürlü Adam'ın bana açtığı davayı reddetti.

Benim açtığım davada ise, Terbiye Özürlü Adam mahkûm oldu. 7 bin 710 Lirası Şişli Beşinci İcra Müdürlüğü tarafından tahsil edildi.

Türkiye'de zorbalar var, ama Yargıçlar da var!.. "