Uluç: Bizlere bin kere yuh olsun
Abone olUluç sözlerini şöyle sürdürüyor: Dünyanın en boş, en palavra, en komik medyası olan bizlere bin kere yuh..
Sabah yazarı Hıncal Uluç, yine medyayı yerin dibine soktu.
Kartal'daki tanker faciası, trafik kazaları ile Uğur Dündar'ın gıda
terörü ile ilgili yayınlarına medyanın ilgisizliğine isyan eden
Uluç yine kendine has üslubuyla medyayı eleştiriyor.
Tankerin biri Kartal'ın altını üstüne getirdi. Ağır
vasıtalara yasak yola daldı. Kontrolü kaybetti.. Yığınla arabayı
ezdi.. 9 ölü.. 27 yaralı.. İki gün sonra İzmir'de bir kömür kamyonu
kırmızı ışıkta bekleyen araçların arasına daldı İki ölü, 8
yaralı..
Şimdi bu iki kazanın art arda, hani o girmeye uğraştığımız Avrupa
Birliği ülkelerinden birinde olduğunu düşünüyorum.. Mesela
İngiltere.. Fransa.. Almanya.. Yer yerinden oynar, iş sonunda
İçişleri Bakanı'nın istifasına dayanırdı..
Neden dayanırdı?..
Çünkü oralarda, yani "UYGAR" ülkelerde sorumlu medyalar var.. Bütün
gazete ve televizyonlar söz birliği etmiş gibi yeri yerinden
oynatırlardı.. Bizde, kazalar pek çok gazetede birinci sayfa haberi
dahi olmadan unutuldu, gitti.
Bazan bu medyanın bir bireyi, mensubu olmaktan utanç duyuyorum.
Dünyada ülkesinin ve insanının sorunlarına bu kadar ilgisiz,
aldırışsız, bu kadar umursamaz, bu kadar boş vermiş bir medya daha
var mıdır acaba?..
Uluç bir kısım medyanın batık bankaları ağzına dolayıp günlük hayata dair önemli sorunları görmezden geldiğini yazarak medyanın üç maymunu oynadığını belirtti.
32 banka batmış.. 29'unun adını ağızlarına almazlar.
Geri kalan üçü Allahın günü haber, yüzlerce yorum konusu olur.
Nedir bu üç bankanın günahı.. Bağlı oldukları gurupta gazete ve
televizyon olması.. İlle onlar da batmalı.. İlle o gazete ve
televizyonlar da kapanmalı.. İlle meydan onlara kalmalı.. Kalsın..
Tek olun, tekel olun.. Ama Allah rızası için bu ülke insanına sahip
çıkın.. İki kalem de onlar için oynatın..
Onlar saldırıyor. Berikiler savunma refleksi içine düşüyorlar..
Sayfalar bunlarla doluyor. Peki gazetecilik.. Bu mesleğin temel
varlık nedeni, ne oluyor?.. Kimin umurunda..
Uğur Dündar, haftalardır, en büyük kentlerde vatandaşın
ne iğrenç koşullarda hazırlanmış, ne iğrenç şeyler yediğini
görüntülüyor.. Bu sahneler (Olmaz ya), bir AB ülkesi televizyonunda
yayınlansa, deprem olurdu o ülkede deprem.. Bizde kimse kılını
kıpırdatmıyor.. Bu ülkenin Sağlık Bakanı dahil.. İl Sağlık
Müdürleri görevden alınıp mahkemeye verilmeliydi.. Valiler,
Belediye Başkanları hakkında soruşturma açılmalıydı.. Bu
denetimleri Uğur Dündar'dan önce onlar yapmalı değiller miydi?..
Biz kent insanlarının sağlığından sorumlu kişiler bunlar değil
mi?.
Hayır.. İki yere göstermelik üç gün kapama.. Sonra rezillik gene
diz boyu.. Niye?.. Çünkü benim utanç verici medyam "Üç maymun"
olmuş.. "Görmem.. Duymam.. Söylemem.."
Yuh olsun bize.. Yuh olsun hepimize..
Dünyanın en boş, en palavra, en komik medyası olan bizlere bin kere
yuh.. "Yuh" neye yarar?.. Bizde utanma da kalmamış
ki?..