Uluabat Gölü tehlike altında

Uluslararası Sulak Alanlar RAMSAR Sözleşmesi ile koruma altına alınan Bursa'nın Uluabat Gölü'nün tedbir alınmazsa 50-100 sene içinde bataklığa dönebileceği bildirildi. Uludağ Üniversitesi'nce yürütülen bilimsel araştırmalarda, çevre kirliliği ve aşırı avlanma yüzünden gölde yaşayan canlıların sayısının azaldığı, yüzeyi kaplayan yeşil örtünün gölü oksijensiz bıraktığı belirlendi. Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ertuğrul Aksoy tarafından yapılan açıklamada, gölün yüzey alanının 155 kilometrekareden 135 kilometrekareye düştüğü, su derinliğinin ise 7 metrelerden 1.5 ila 3.5 metreye gerilediği belirtildi. Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Nurhayat Dalkıran ise çevre kirliliğine bağlı olarak göl yüzeyini kaplayan yeşil örtünün suyu oksijensiz bırakarak adeta boğduğunu bildirdi. Aşırı avlanma ile turna ve yayın gibi avcı balık neslinin tükenmek üzere olduğuna dikkati çeken Dalkıran, daha az oksijenle yaşayan İsrail sazanı diye bilinen balık türünün ise süratle çoğaldığını söyledi. Antik çağlardan beri yerleşim alanı olan bölgenin kuş varlığı yönünden yalnızca ülkemizin değil, Avrupa ve Ortadoğu'nun da en önemli sulak alanlarından olduğu, 1996 yılında gölde 430 bin su kuşu tespit edildiği belirtildi. Bölge, dünya çapında yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan küçük karabatak, tepeli pelikan ve su samuruna da ev sahipliği yapıyor. Çevre Bakanlığı tarafından 15 Nisan 1998'de Ramsar Alanı ilan edilen ve uluslararası "living lakes" (yaşayan göller) ağına katılan Uluabat Gölü için oluşturulan yönetim planı uygulamalarının Türkiye'deki diğer sulak alanlar için örnek olabileceği bildirildi.