Ülsever'e okurların baskısı artıyor
Abone olHürriyet gazetesi yazarı Cüneyt Ülsever'i okurları anlaşılan çok sıkıştırıyor. Ülsever, 'Huzur' hakkıdaki yazılarında okurlardan terleten sorular aldığını itiraf ediyor...
Hürriyet gazeseti yazarlarından Cüneyt Ülsever "Huzur nedir?"
adlı yazısında okurların kendisini köşeye sıkıştırdığını anlattı.
Cüneyt şunları yazdı:
Bayramlarda veya yeni yıl gibi kutlamalarında siyasi yazılar
yazmayı sevmiyorum. Zaten, hafta sonu Hürriyet-İnsan Kaynakları
Gazetesi’nde yazdığım insana dair yazıları daha fazla ilgiyle takip
ettiğini beyan eden birçok okur var.
Yeni yıl haftasında kafayı huzur kelimesine taktım. Uzun yıllar
başarı ihtiyacımı tatmin etmek için uğraştıktan sonra, bir gün
kendi kendime ‘Hayır aradığım bu değil!’ dediğimde içine düştüğüm
boşluğu anlatmak istedim. Belki, benim çok geç kavradığım bir
‘gerçeği’ bazı okurlar daha erken kavrarlar.
Yeni dönemde aradığım huzur.
Neden? İnsan sahip olmadığını arar da ondan!
Huzura dair yazımı yazdıktan sonra bir sürü e.mektup aldım. Meğer,
benim gibi huzura susamış birçok insan varmış. Hem de sayıları epey
yüksek.
İnsanlar ‘nasıl huzura susadıklarını’ anlatırken sadece bir okur
‘Huzur nedir?’ diye sordu.
O böyle yazmasa da soru esasında, ‘İyi de aradığın nedir? Sen hele
bir kastını somutlaştırsana!’ demeye geliyordu.
Mektubu yazan kişiye göre gerçek hayatta ‘huzur’ da yok ‘mutluluk’
da!
Bu kavramlar sadece aklımızda, zannımızda var!
Bu çok ilginç mektup beni zorladı. Sahiden ben neyi arıyorum? Huzur
ne? Huzur dediğimizde hepimiz aynı duyguları mı kastediyoruz? Ben
‘olmayanı’ aradığım için mi bir boşlukta debelenip duruyorum?
‘Huzur’ kelimesi kullanıldığında hepimiz aynı şey(ler)i anlamış
gibi yapıyoruz; ama bir sözlükte huzur kelimesi karşısında tam ‘20’
kelime var.
Ağız tadı, barış, baş dinçliği, dirlik-düzenlik, erinç, ferahlık,
gönenç, iç rahatlığı, inşirah, refah, sağlık, tasasızlık gibi
birbiriyle ilintili-ilintisiz, ancak ortak paydası ‘duygu/algılama’
olan bir sürü kavram, huzur kelimesini açıklamak için
kullanılmış.
Kullanılan 20 kavram da bana hem aşina geliyor, hem de bende olumlu
‘duygular’ yaratıyor. Hepsini de istiyorum.
Bazılarına sahibim, bazılarına ise değilim!
Ama kesin huzursuzum!
Demek ki, sözlükte ifade edilen kelimeler (duygular) tek başlarına
veya yalnız başlarına ‘huzur’ kelimesini karşılayamıyorlar.
Belki de huzur, tüm bu kelimelerin (duyguların) bileşkesi!
O zaman şu soru geçerli: Benim elimdeki sözlük, huzur kelimesinin
toptan kapsadığı duyguların hepsini yazmış mı? Sözlüğün işaret
ettiği ‘20 adet duygu/algılama’ ifade eden kelime tam liste mi?
Bence hayır! Örneğin, sükûnet, sessizlik, sakinlik gibi bence
huzurun olmazsa olmaz cüzleri bu listede yok.
Tam sayısını katiyen bilmediğimiz bir sürü duygu bir araya gelecek
ve biz bunların hepsine birden sahip olursak huzurlu olduğumuzu
düşüneceğiz/zannedeceğiz!
Okur haklı mı? Huzur zaten yok mu? Zamandan kurtulmadan huzur
yakalanamaz mı? Huzur ‘anların’ art arda sıralanması mı? İnsan,
içinden zaman kavramını atamadığı sürece ‘an(lar)ı’ yaşayamaz
mı?
Kafam büsbütün karıştı; ama ben yine de ‘bir tatlı huzur’
arıyorum!
YAZI:Cüneyt ÜLSEVER