Ülsever paşadan nasıl özür diledi?
Abone olİki emekli paşanın da katıldığı Deniz Ticaret Odası'nın Yunanistan gezisinde yaşanan tartışma, gazeteci Cüneyt Ülsever'in özür dilemesiyle son anda tatlıya bağlandı.
Sabah Gazetesi yazarlarından Şelale Kardak, geçtiğimiz günlerde
Deniz Ticaret Odası tarafından organize edilen gezide yaşanan bir
olayı köşesine taşımış. Konuyu yazıp yazmamakta tereddüt eden
Kardak, olayların detayından kaçmış ancak, olayın yaşandığı yerde
kalması için kendine engel olamamış...
Ülsever, paşalardan nasıl özür diledi?
Yaşanan bazı olaylar acaba yaşandığı yerde kalmalı mıdır? Sanırım
bu duruma göre değişir. Bizler çoğunlukla, 'Bu mahremdir, şu
değildir' gibi yorumlarda bulunuruz. Kimi yaşananlar kalabalıklar
tarafından paylaşılır ve kulaktan kulağa konuşulur. İşte benim
kafamı da hafta sonu yaşanan bir olay, bu şekilde meşgul etti
durdu.
Aslında yaşananları o sırada o ortamda bulunanlardan, yani birinci
ağızdan dinledim. Çünkü zaten bir gün boyunca en çok konuşulan konu
bu oldu. Alkolün şişede durduğu gibi durmadığı da bir kez daha
tecrübe edildi.
Deniz Ticaret Odası'nın Yunanistan'ın Pire Limanı'nda gerçekleşen
Uluslararası Denizcilik Fuarı'na yaptığı geziyle ilgili haberleri,
yorumları ve anekdotları geçen hafta boyunca yazdım. Ankara
Feribotu'nun önemli konukları vardı. Emekli oramiraller Salim
Dervişoğlu ve Vural Bayazıt, AK Parti'den 10 milletvekili,
gazeteciler, armatörler, gemi inşa sanayicileri ve bürokratlar.
Durulan her limanda Türkiye adına resmi ziyaretler yapıldı. Başta
DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan ve Denizcilik Müsteşarı
İsmet Yılmaz olmak üzere organizasyona katılan yetkili herkes, iki
ülke arasındaki ilişkilerin daha da ilerlemesi için arayışlara
girdi. Dedim ya bunlar bu gezinin amacına uygun gelişmelerdi.
Bir de gemide yaşanan bir olay vardı ki, bence gemide geçen son
güne damgasını vuracak kadar önemli oldu. Öncelikle şunu belirtmek
isterim ki, bizler gemiden indiğimizde olay çoktan tatlıya
bağlanmış, özür kabul edilmiş, taraflar aynı masa etrafında kadeh
dahi kaldırmıştı.
Kullanılan üslup herkesi kızdırdı
O saatlerde orada olamadığım için anekdot, olaya şahit olanlar
tarafından anlatıldı. Gece yarısını geçmiş olmasına rağmen paşalar,
milletvekilleri ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu yaklaşık
10 kişilik bir grup kafeteryada sohbete dalmış. Herkes kendi
yanındakiyle sohbet ederken, birden '28 Şubat darbe midir, değil
midir' şeklinde konuşmalar duyulmuş. Heyecanlı bir şekilde konuşan
kişi gazeteci Cüneyt Ülsever. Kimse nasıl olduğunu anlayamamış ama
Ülsever bir anda masanın havasını çok geren bir cümle sarf etmiş.
Ardından da Oramiral Salim Dervişoğlu, 'Bu üslupla konuşmamız
mümkün değil' diyerek mekanı terketmiş.
Ardından kimi arkadaşlar, Ülsever'e 'özür dilemelisin' deyip
kalkmışlar ve Vural Bayazıt Paşa'yla birlikte ayrılmışlar.
Ertesi gün anlatılanlara bakılırsa, o gece alkolün dozunu epeyce
kaçıran Ülsever, "Ben böyle bir şey söylemedim" demiş. Belli ki
alkolün etkisiyle, amacını aşan bir cümle çıkmıştı ağzından. Sonra
da paşalardan özür üstüne özür dileyerek, affetmelerini istemişti.
O gece orada bulunan bazı milletvekilleri, 'Bir tartışma ortamı
yoktu. Çok çeşitli konular konuşuluyordu. Ülsever'in Dervişoğlu'yla
diyaloğunda tansiyon birden yükseldi' dediler.
Öğlen ve akşam yemeğini yediğimiz masamız, paşalara ayrılan masanın
hemen arkasındaydı. Baktım olayın ertesi günü, yani Ülsever'in özür
dilediği gün, öğlen yemeğinde seyahat boyunca aynı masayı paylaşan
Cüneyt Ülsever yine paşaların masasında oturuyor. Olgunluk dersi
veren paşalar, Ülsever'in özrünü kabul etmişti ki kadehlerin
kalktığını gördüm.
Yazı: Şelale Kardak
Kaynak: